English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Mustn't we

Mustn't we Çeviri Türkçe

789 parallel translation
"We mustn't let it get us down!"
Pes etmeyelim!
We mustn't lose this evidence.
Bu delil parçasının kaybolmaması lazım.
We mustn't be lon time is money, you know?
Ama uzun sürmemeli. Zaman paradır.
- We mustn't pity them, but kill them!
- Onlara acımamız gerekir, öldürmemiz değil.
We mustn't admit a heart.
Tek bir kalbe bağlanamayız.
We mustn't lose a drop, then.
Bir damlasını bile ziyan etmeyelim.
We mustn't miss one of them.
Tek bir tanesini bile kaçırmamalıyız.
We mustn't miss our chance.
Bu şansı kaçırmamalıyız.
We mustn't hurt each other.
Birbirimizi incitmemeliyiz.
Come, we mustn't be late for dinner.
Gel, yemeğe geç kalacağız.
You know, Edwin, we mustn't let these kids break up.
Edwin, bu çocukların ayrılmasına izin vermemeliyiz. Gelecekleri bize bağlı.
We mustn't have any of that.
Reklam yapmamaliyiz.
Listen, we mustn't have any disturbance here tonight.
Bu gece burada olay çikmasin.
We mustn't even think about the time.
Zamanı düşünmemeliyiz bile.
We mustn't be downhearted on a morning like this, must we?
Böyle bir sabahta moralimiz bozuk olmamalı değil mi?
However, we mustn't be depressed about it.
Yine de moralimizi bozmayalım
However, we mustn't despair.
Yine de, ümitsizlik yok.
We mustn't be depressed on a day like this, must we?
Böyle bir günde moralimizi bozamayız değil mi?
We mustn't laugh.
Gülmemeliyiz
We mustn't laugh, it's very serious!
Gülmemeliyiz bu çok ciddi!
- I'm afraid it's no good, duckie - We mustn't give up.
Polisler son on beş dakikadır bizi gözetliyor
But we mustn't rush into things, must we?
Ama işi aceleye getirmemeliyiz, değil mi?
We mustn't act suspiciously.
Şüpheli davranamayız.
- We mustn't let on what we're after.
- Neyin peşinde olduğumuzu çaktırmamalıyız.
Hush. We mustn't talk about that.
Bu konuda konuşmamalıyız.
we mustn't be too hard on her.
Onu fazla suçlayamayız.
We mustn't embarrass poor little Leon.
Zavallı Leon'u utandırmamalıyız.
We mustn't add insult to injury.
Dalga geçerek sıkıntısını artırmayalım.
So we mustn't see each other again
Birbirimizi bir daha görmeyelim mi diyorsun yani?
No, we mustn't
Hayır, yapamayız.
We mustn't lead the young bride astray, must we, Jasper?
Genç gelini yoldan çıkarmamalıyız, değil mi, Jasper?
Of course, we mustn't spoil our appetite for dinner tonight.
Tabi akşam yemeği için de iştahımızı kapatmamalıyız.
We mustn't do anything to shock him.
Onu şoke edecek bir şey yapmamalıyız.
But, darling, we mustn't let him become headstrong.
Hayatım inatçı bir çocuk olmasına izin vermemeliyiz.
And we mustn't blame them for wanting gold.
Altın istedikleri için onları suçlayamayız.
We mustn't underestimate American blundering.
Onların ahmaklıklarını küçük görmemeliyiz.
We mustn't forget the opposition.
- Muhalefeti unutmayalım.
We mustn't waste time in fear.
Korkarak geçiremeyiz.
Well, we mustn't lose our train.
Hadi, trenimizi kaçırmayalım.
But we mustn't jump to conclusions.
Ama hüküm vermemeliyiz.
We mustn't waste another minute.
Bir dakika durmamalıyız.
Mustn't we save the forces for the decisive battle,
Belirleyici savaş için güçleri korumak gerekmez mi,
We mustn't be angry with Mortimer.
Mortimer'a kızmamalıyız.
Abby, we mustn't be standing here gossiping all night.
Abby, bütün akşam burada durup dedikodu yapamayız.
We mustn't let what's on the stove boil over.
Ocakta pişen yemeği unuttuk.
We mustn't keep Mr. Mufflin waiting.
Bay Mufflin'i bekletmeyelim.
- No, we can't! We mustn't!
- Hayır, yapamayız!
We mustn't break the circle.
Çemberi bozmamalıyız.
We mustn't either of us be scared about it, Ted.
Ne senin ne de benim bu görevden korkusu olmamalı Ted.
We mustn't either of us be scared about it, Ted, because the baby, the baby's why I know you're coming back to us.
İkimizin de hiçbir şeyden korkmasına gerek yok Ted. Çünkü bu bebek, bebek için bize geri döneceğini biliyorum.
And I don't think there's a man in the world that wouldn't get out of a mess like this if he could. Oh, we mustn't quarrel.
Üstelik kaçmaya fırsatı varken böyle bir dertten kaçmayacak adam...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]