My death Çeviri Türkçe
5,209 parallel translation
- Uh, tell you the truth, I was waiting till I was on my death bed.
- Doğruyu söylemek gerekirse ölüm döşeğine düşene kadar bekleyeceğim.
If I die, promise you won't avenge my death.
Eğer ben ölürsem İntikamımı almayacağına söz ver
"In the event of my death, I leave the food truck and secret sauce to Reed Bennet to manage as he sees fit."
"Ölümüm halinde, gezici restoran ve gizli sosun yönetimini Reed Bennet'e bırakıyorum."
Henry intends to make a spectacle of my death, As a final insult to me,
Henry ölümümü benim bir utanç gösterim haline getirmek istiyor.
Guarded, but with the mobility required to plan my death.
İzleniyorum, idam törenimi planlamam için çıkmam gerekiyordu.
Because it may seem curious to a disinterested eye that one day I offer you command of this island in the event of my death, and the next day, you're advising me not to undergo the surgery that might prevent that death.
Çünkü ilgisiz bir göze biraz tuhaf görünebilir....... ölümümle birlikte bir gün sana bu adayı yönetmeni emredeceğim ve sonraki gün sen bana yapılacak o ameliyatın ölümümü engelleyebileceğini söyleyeceksin.
It seems to me if we give them my death and put Lowe in the noose for it, then both our problems are solved.
Onlar benim ölümümü verirsek ve bundan Lowe'u sorumlu tutarsak ikimizin de sorunları çözülür.
I imagined my death many times but I never thought I'd meet the sun in someplace with wall-to-wall carpet.
Ölümümü birçok kez hayal ettim ama hiçbir zaman duvardan duvara halı kaplı bir yerde güneşle buluşacağımı düşünmemiştim.
These tattoos are my history, and they must continue to be visible after my death.
Bu dövmeler benim geçmişim ve ben öldükten sonra da onların görünür olmaya devam etmesi gerek.
But... they-they just commuted my death sentence, I think.
Ama... - onlar sadece çevrildi Benim ölüm cezası, sanırım.
I forgive all persons that have had a hand in my death.
Ölümümde payı olan herkesi affediyorum.
My death certificate hasn't been issued?
Ölüm belgem onaylanmamış mı?
Look, as my son didn't pay underthe table.. .. a corrupt officer didn't issue my death certificate.
Bakın, benim oğlum, benim ölüm belgemi imzalayacak olan o yetkili memura para vermeyi kabul etmemiş.
As my death certificate wasn't issued.. .. my name wasn't cancelled from the voting list.
Ölüm belgem imzalanmadıysa o zaman seçmen listesinden ismim silinmemiştir.
- I've lived my life. And this is my death.
Ve bu da benim ölümüm.
I just hope my death will not be in vain.
Umarım boşuna ölmüş olmam.
But he didn't know it before my death.
Ama ölümümden önce anlamıyordu.
When my own death was closing in.
Kendi ölümümün yaklaştığı zamanı.
I punched him because he gloated over my daughter's death.
Kızımın ölümüne sinsice sevindiği için vurdum.
You know... This was my first death.
Bu benim ilk ölümüm oldu.
If I could avenge my master's death and rid of the eunuchs, I'll take it.
Ustamın ölümünün intikamını alır, hadımları başımdan savarsam olacaklara katlanacağım.
To avenge my master's death, and for the nation.
Hem ustamın intikamı hem de ulusun iyiliği için.
Told I was to learn from you, that show me you could how to manifest my life after death.
Geldim buraya öğrenmek için, ölümden sonraki yaşamı.
You heard about my near-death before the battle of New York?
New York savaşından önce benim neredeyse öldüğümü duymuştun.
You ordered my father's death.
Babamın ölüm emrini verdin sen.
I've seen my share of death.
Bir sürü ölüm gördüm ben.
My father's death... I'll kill all the culprits behind it.
Babamın ölümünden sorumlu olan tüm suçluları öldüreceğim.
My client would like to make a statement as to his whereabouts on the night of Ms. Solange's death.
Müvekkilim Ms. Solange'ın öldüğü gece nerede olduğuu bildirmek istiyor.
I'm--I'm fine. Don't get me wrong, I love my boys to death, but I was starting to get a little stir crazy.
Yanlış anlamayın, çocuklarımı ölümüne severim ama biraz kıpır kıpır olmaya başlıyordum.
I need something to coat my stomach from that bowl of death.
Midemi, ölüm tenceresinden koruyacak bir şeye ihtiyacım var.
My Karan will torture you to death.
Karan'ım sana ölünceye kadar çok çok işkence edecek.
If I'd endured a lash for each death on my conscience, a 40 wouldn't have begun to cover it.
Vicdan azabı çektiğim her ölüm için kamçı darbesi yemiş olsaydım 40 darbe bunu karşılamaya yetmezdi.
I accept the fact that I is a deeply flawed-ass motherfucker, and one of those flaws being I'm a-shakin'in my boots, scared as hell of figuring out what death is like.
Içten içe kusurlu oldugum gerçegini kabul ettim ben, ölüm gibi anlasilmasi güç olan seyden korkmamak, bu kusurlardan biri.
That's why Anibal's death came as a surprise to me and my partner.
Anibal'ın ölümünün beni ve ortağımı şok etmesinin nedeni de bu.
I don't wish death on any man, except if it benefits my pockets.
Cebime giren parayla alakası olmayan hiçbir kimseye ölüm dilemem.
My mother used to play this song to death. I never heard this.
- Annem bu şarkıyı ölene kadar çalardı.
My condolences on the recent death of your wife. - Objection.
Başınız sağolsun.
First, let me my sincere condolences... for Theo Wachewski's death.
Öncelikle, Theo Wachewski'nin ölümüyle ilgili içten taziyelerimi kabul edin.
I really do want all of my well-meaning friends to bugger off and let me mourn the death of my relationship in peace.
İyi niyetli tüm arkadaşlarımdan tek isteğim ; ilişkimi huzur içinde toprağa verip yasını tutmama müsade etmeleri.
You mean, besides the men responsible for the death of my son Eric?
Oğlum Eric'in ölümünden sorumlu adamlar hariç mi?
- To my death.
- Mezara kadar.
My wife is now a captive of the Horseman of Death.
Eşim artık Ölüm Atlısı'nın esiri.
And my wife is now a captive of the Horseman of Death.
Ve eşim şu anda Ölüm Atlısı'nın esiri.
I know why my wife hid Mary's death from me.
Karımın, Mary'nin ölümünü benden neden sakladığını anlıyorum.
Go back to your friends, my Lady, and tell them that I will be avenged for the death of my friend.
Arkadaşlarınıza geri dönün Leydim ve onlara arkadaşımın ölümü için öç alacağımı söyleyin.
Jeffreys holds my father in the Tower under pain of death.
Jeffreys babamı ölüm tehditi altında Kule'de tutuyor. Hayatı için bedel ise size ihanet etmem.
If you called my mom collect, it better have been life or death or that's what it was going to be.
Annemi ödemeli arayacaksınız ölüm kalım meselesi olsa iyi olur. Değilse bile öyle olurdu.
You mean when porn guy was stabbing the other guy to death 10 feet in front of me, and I was having a total code-brown moment in my favorite freakin'pants because I thought I was next, did I conduct a field interview?
Yani pornocu adam hemen önümde birini bıçaklarken en sevdiğim pantolonumu giymeme rağmen altıma ediyordum çünkü sırada ben varım sandım ve sen adamla konuştun mu diyorsun?
It is a death trap designed by my father-in-law to convince him God is on his side in all affairs of state.
Kayınpederim tarafından tasarlanmış bir ölüm tuzağı. Tüm işlerde Tanrı'nın ondan yana olduğuna kendini ikna etmek için kullanıyor.
Yes. At the time of Dani's death, I was with my ex-wife.
Dani'nin öldüğü sırada, ben eski karımla birlikteydim.
Otherwise, my daughter's death will have been for nothing.
Aksi halde, kızımın ölümünün hiçbir anlamı olmayacak.
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
my dear 4216
my dear friend 145
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
my dear 4216
my dear friend 145
my dear brother 42
my dear sister 34
my dear lady 50
my dear mother 17
my dearest 65
my dear husband 20
my dear friends 54
my dear cousin 20
my dear son 50
my dear girl 54
my dear sister 34
my dear lady 50
my dear mother 17
my dearest 65
my dear husband 20
my dear friends 54
my dear cousin 20
my dear son 50
my dear girl 54
my dears 83
my dear children 17
my dearest friend 17
my dear man 45
my dear fellow 167
my dear doctor 39
my dear chap 50
my dear sir 70
my dear boy 152
my dear mrs 20
my dear children 17
my dearest friend 17
my dear man 45
my dear fellow 167
my dear doctor 39
my dear chap 50
my dear sir 70
my dear boy 152
my dear mrs 20