My story Çeviri Türkçe
5,192 parallel translation
I'm trying to tell my story, if you'll just let me.
Eğer izin verirsen hikâyemi anlatmaya çalışıyorum.
Hey, Genevieve, I'm all set to do my story on Garbage Island.
Selami Genevieve. Çöp Adası haberim için tam anlamıyla hazırım.
My story's leaving, and I got to chase it.
Hikâyem gidiyor ve ben onu kovalamalıyım.
Tell my story.
Hikâyemi anlatın!
- What she needs to hear is my story. - All right.
Dinlemesi gereken şey benim hikâyem.
- The end of my story.
- Hikâyemin sonu.
To change my story.
İfademi değiştirmem için.
Instead, I cut my own scar, I buried the silver by the shore, and I used the silk to sell my story.
Kendi yaramı kesmek yerine gümüşü sahile gömüp hikâyemi satmak için ipeği kullandım.
And it's my story.
- Benim de hikayem.
That's... I think everything. My story.
Sanırım hepsi bu hikayemin.
They're gonna give me a chip and let me tell my story.
Bana çip verecekler ve hikayemi anlattıracaklar.
I knew it because it's my story, Francis.
Biliyorum, çünkü bu benim hikayem, Francis.
If you take my story... Bill...
Bill...
Yeah, sticking to my story might save Vincent, but it doesn't help me.
Hikâyeme sadık kalmam Vincent'i kurtarabilir ama bana faydası yok.
- My story?
- Benim hikayem mi?
My story is... there is no story.
Benim bir hikayem yok.
Before I publish my story, I need to be assured that the information that he's providing on Project Jericho is genuine.
Hikayemi bastırmadan önce, Jericho Projesi hakkında... sağladığı bilgilerin gerçek olduğuna emin olmalıydım.
Oh, I bet my story's more interesting.
Bahse girerim ki benim hikayem daha ilginçtir.
And that, gentlemen, concludes my story.
Ve beyler, hikayenin sonu.
That's not my story.
Hikâyem bu değil ki.
Back to my point- - this is the biggest story of her life.
Demek istediğime geri dönersek ; bu Dana'nın hayatı için önemli bir adım.
I don't know why I'm telling you my whole life story. It's because I compelled you to and to stay calm and to not worry.
Seni bunun için ve de sakin olup endişe etmemen için etki altına aldım da ondan.
But as far as my own love story goes...
Ama kendi aşk hikayemin uzaklaşıp uzaklaşmadığını...
Um, funny story, my parents named me Brook after Brooke Shields, the actress.
Ailem oyuncu Brooke Shileds'ın adını vermişler bana.
Oh, my God, that's the craziest story I've ever heard.
Aman Tanrım, bu şimdiye kadar duyduğum en çıIgın hikâye.
She always tells me a story before my nap.
Ben yatmadan önce bana masal anlatırdı.
Daddy running out of gas. How every christmas they'd get such joy From telling that story at my expense.
Babanın benzini bitmesi üzerine her noelde bu hikayeyi anlatarak nasıl eğleneceklerini düşündüm.
My bagel and I are ready to tell our side of the story.
Simidim ve ben, hikâyeyi kendi açımızdan anlatmak için hazırız.
Roger gets his missing person story and then I get to do my exposé on Garbage Island.
Roger, istediği kayıp insan haberini alır ben de Çöp Adası'nı duyurmak için istediğim fırsatı.
Listen, now that I got you your hot story, I get to do my report on Garbage Island, right?
Dinle, o heyecan verici hikâyeni aldığına göre ben de Çöp Adası haberimi yapma hakkı kazandım, değil mi?
My mother used to tell a story about how she killed a chicken.
Annem eskiden bir tavuğu nasıl öldürdüğünü anlatırdı.
I think my father is trying to leak a story about Andrew Nichols'drug use.
Andrew Nichols'ın uyuşturucu kullanması hakkındaki hikayeyi sızdırdı.
It's the story of my life, so just gonna deal with it.
- İşte hayatımın hikayesi. - Bunla yaşamam lazım.
Sorry, please proceed with your story about banging my daughter in high school.
Özür dilerim, lütfen kızımı lisede düdüklediğini anlattığın hikayeye devam et.
I fail to see how the sad story of Russell's adolescence relates to the charges - against my client.
Russell'ın acı ergenlik hikayesinin müvekkilim aleyhindeki ithamlarla nasıl bir ilgisi olduğunu göremiyorum.
Funny story, I may have downplayed my whole role in the black market thing before.
Karaborsa marketindeki rolümü biraz az anlatmış olabilirim.
Tell my life story!
Anlatsana hayat hikâyemi.
My interest is piqued, but if you want The Times to run this story, I'm gonna need...
İlgim azalmaya başlıyor. Gazeteye çıkıp hikayeyi anlatmamı istiyorsan, bana...
This is my chance to tell a story that really matters.
Gerçekten önemli bir hikaye anlatmak için elime bir şans geçti.
I'm just saying, if my nani came back from the dead right when I needed to finish a story?
Sadece söylüyorum, eğer büyükannem ölümden geri gelseydi tam yazıyı bitirmem gerektiği zaman
It's a secret that I saw him, because everyone in my family hates him, which is a whole long story.
Onu gördüğümü saklıyorum, çünkü ailemdeki herkes ondan nefret ediyor, buda başka bir hikaye tabi.
You publish this story, and I promise you, I will publish my findings.
Siz bu hikayeyi yayınlayın, söz veriyorum, ben de kendi bulgularımı yayınlayacağım.
My God, such a harrowing story.
Ne acıklı bir hikaye.
It's Latin for "the story of my life."
Latince'de hayat hikayesi demek oluyor.
But you didn't hire me to hear my life story.
Hayat öykümü dinlemek için beni tutmadınız.
I don't know, given the story of my life, this seems perfectly appropriate.
Hayat hikayeme baktığımda gayet uygun durdu bu olanlar.
I want to go back to my childhood bedroom write a short story and then pleasure myself to my trusty old copy of Penthouse Letters.
Bazen ben de çocukluğumun geçtiği odaya geri dönüp orada kısa bir hikaye yazıp sonra da kendimi güvenilir eski baskı "Penthouse Mentupları" ile tatmin etmek istiyorum.
My act became the cover story for my spying.
Gösterim casusluk için bir kamuflaj haline gelmişti.
Mm, you don't need to hear my sad little story.
Mm, gerek yok Benim üzgün küçük bir hikaye duydum.
I just need to put my precious babies to bed with a story.
Kesinlikle. Sadece benim değerli bebeklerimi yatağa koyarken hikâye okumam lazım.
I got to stop letting one bad thing that happened to me all those years ago be my whole story.
Yıllar önce başıma gelen kötü bir şeyin hayat hikâyem olmasına izin vermemeliyim.
story 195
storybrooke 19
story of my life 85
story time 18
story building 30
story window 25
my stuff 33
my star 16
my stomach hurts 70
my stars 32
storybrooke 19
story of my life 85
story time 18
story building 30
story window 25
my stuff 33
my star 16
my stomach hurts 70
my stars 32