Nothing to see Çeviri Türkçe
1,353 parallel translation
Nothing to see.
- Dağılın. Görecek bir şey yok.
There's nothing to see here.
Burada görecek birşey yok.
- Back off, nothing to see here.
- Geri çekilin burada görecek birşey yok.
All right, people, move along, nothing to see here.
Pekâlâ, millet, devam edin. Burada izleyecek bir şey yok.
There's nothing to see.
Görecek birşey yok.
- Nothing to see.
- Görülecek bir şey yok.
[Clears Throat] Nothing to see here, people.
Burada bir şey yok, millet.
There's nothing to see here.
Burada görülecek bir şey yok.
Nothing to see here!
Burada görecek birşey yok!
Nothing to see here!
Burada görecek bir şey yok!
Don't stare, there's nothing to see.
Bakma.
No great interest, nothing to see. You've changed lots of things...
- Görülecek pek bir şey yok.
Fine, go right ahead and keep spying'cause there's nothing to see.
Neyse, devam et, casusluk yap çünkü görecek bir şey yok.
Move along, guys. Nothing to see here.
Hareketliler Buraya bakmaları zaman almaz bu daha bir şey değil
Nothing to see here.
Görecek bir şey yok.
What if there's nothing to see?
Ya zaten görülecek birşey yoksa?
Nothing to see till the morning.
Sabaha kadar görmesi gerekiyor.
Nothing to see here! Let's go!
Burada bir şey yok!
When I see all this go to waste and that some people have nothing to eat, it's really disgraceful.
Tüm bunların çöpe gittiğini gördüğümde ve ortada aç bir sürü insan varken her şey gerçekten utanç verici geliyor.
There's nothing like riding in a convertible with the top down to make you see the sun and sand.
Biliyor musun, üstü açık arabayla gezerken yukarıdan aşağı süzülen güneşi ve kumu görmek gibisi yoktur.
Went to see an experimental film where nothing happened.
İçinde iki saat boyunca hiçbir şey olmayan bir deneysel filme gittim.
is he OK? - Nothing you need to see.
Görmen gereken bir şey değil.
You see, Paul desires his young bride to know she knows nothing of the real world.
Paul genç gelininin gerçek dünyayla ilgili hiçbir şey bilmediğini anlamasını istiyor.
I see three months on the water has done nothing to improve your sense of humour.
Sularda üç ay geçirmen mizah anlayışını geliştirmene bir katkı sağlamamış.
Nothing gives me more pleasure than to see you and your buddies all conflicted.
Hiçbir şey beni, seninle arkadaşlarının zıtlaşmasını görmek kadar eğlendiremezdi.
I'd like to see how cute you are when you find nothing to eat but Junior Mints and stale Cookie Crisps.
Senin naneli şeker ve bayat yulaflı kurabiye dışında yiyecek bir şey bulamadığında da ne kadar şirin olduğunu görmek isterim.
"Of suns and worlds I nothing had to say I see mankind's self-torturing pains"
Güneşler ve dünyalar adına, söyleyecek hiç bir şeyim yok kendine eziyet eden insanlar hakkında..
If we take him to college and come home... and we see his empty room for the first time... and you got nothing?
Onu üniversiteye bırakıp eve döndüğümüzde ve onun boş odasını ilk kez gördüğümüzde hiç tepki vermeyecek misin?
Just some lame thing... nothing you want to see.
Sadece bir kaç topal şey- - Görmek istemeyeceğin birşey.
I'm a family man, and there's nothing harder for a family man than to see those he loves suffer or cause suffering.
Ben bir aile babasıyım, ve bir aile babası için sevdiklerinin acı çektiğini görmekten daha zor bir şey yoktur.
She's a vengeful, spiteful woman who wanted nothing more than to see you hurt along with the rest of the male sex.
İntikam delisi, kinci, seni ve diğer erkekleri incinmiş görmekten başka bişey istemeyen biri o.
They've been very helpful, but I think you can see that these folks have nothing whatsoever to hide.
Size yardımcı oldular. Ama gördüğünüz gibi bu insanların saklayacak bir şeyleri yok.
See, I told you there was nothing to be afraid of!
Gördün mü, korkulacak bir şey yok demiştim.
I want to see my son. I married with Sierr and Yabil knows nothing about it.
Sierr ile evlendim ve Yabil'in hiçbir şeyden haberi yok.
If Heaven would grant you sufficient understanding, you might see that you can offer nothing but oppression to Castile.
Biraz aklınız olsaydı Kastilya'ya yalnız zulüm getireceğinizi görürdünüz.
You see, Mark, what Einstein actually said... was that nothing can accelerate to the speed of light, because its mass would become infinite.
Bak Mark, Einstein'ın asıl söylediği şey hiçbir şeyin... ışıktan hızlı hareket edemeyeceğiydi, çünkü... kütlesi sonsuzlaşır.
Not to see, there's nothing, Chief-Inspector.
Görecek bir şey yok, Başmüfettiş,
You see, you've nothing to be afraid of.
Görüyorsun, korkacak bir şey yok.
I don't like to see women doing nothing.
Boş oturan kadınları sevmem.
Then there's nothing else to talk about. See you next week.
O zaman konuşacak bir şey kalmadı, gelecek hafta görüşürüz.
You know, some people say you Vulcans do nothing but patronise us. But if they were here now, if they could see how far... you're bending over backwards to help me, they would eat their words.
Biliyor musun... bazıları Vulkanlıların bize patronluk taslamak dışında bişey yapmadıklarını söylüyor, eğer burda olsalardı, eğer senin beni engellemek için ne kadar çabaladığını görselerdi, söyledikleri bütün kelimeleri yerlerdi.
Nothing to see here.
Burada görülecek bir şey yok.
There may be a perfect possible future, but I can't see that right now, and nothing is going to make that better.
Mükemmel bir gelecek olasılığı var olsa da şu anda göremiyorum ve hiçbir şey bunu düzeltemez.
Nothing would give me more pleasure than to see a child's face light up when he'd open one of mine on a Christmas or a birthday.
Bir yılbaşında ya da bir doğum gününde bir çocuğun benim yaptığım bir şeyi görüp de yüzünün aydınlanmasının verdiği keyfi hiç bir şey veremez bana.
I don't know what con you run, but there's nothing my friend needs to see you about.
Durumunun ne olduğunu bilmiyorum ama arkadaşımın seni görmek için bir nedeni yok.
Years ago I gave birth to two beautiful boys... and I wanted nothing more than to see them grow up, get married, and give me grandchildren.
Yıllar önce iki güzel erkek çocuğu dünyaya getirdim. En çok istediğim şey onların büyüyüp bana torun verdiklerini görmekti.
That there's nothing gives me greater joy than to see both my boys happy. [GRUNTING]
İki oğlumu da mutlu görmek kadar beni sevindiren bir şey olamaz.
I see you coming back with nothing to protect anybody's business interests, let alone your own ass.
O halde döndüğünde elinde ne kimsenin işini ne de kendini koruyacak bir bilgi olacak.
I wanted to see nothing, to feel nothing, to remember nothing.
Hiçbir şey görmek, hissetmek ve hatırlamak istemedim.
Well, now you see, you have nothing to fear.
Korkulacak birşey olmadığını göreceksin.
I see nothing here to suggest... something as exotic as glioblastoma, Mr. Klein... but if you'd like I can refer Mr. Smallwood to another neurologist... for a second opinion.
Bunu söyleyecek hiçbir şey göremiyorum burada... glioblastoma göremiyorum, Bay Klein... Fakat ikinci bir görüş için... Başka bir nöroloğa gitmek isterseniz Bay Smallwood'u önerebilirim...
nothing to see here 87
nothing to hide 21
nothing to worry about 339
nothing to talk about 29
nothing to report 41
nothing to be afraid of 32
nothing to it 58
nothing to do with you 28
nothing to do with me 44
nothing to say 82
nothing to hide 21
nothing to worry about 339
nothing to talk about 29
nothing to report 41
nothing to be afraid of 32
nothing to it 58
nothing to do with you 28
nothing to do with me 44
nothing to say 82
nothing to be done 17
nothing to be scared of 17
nothing too serious 20
nothing to lose 17
nothing to be ashamed of 35
nothing to tell 25
nothing to do 29
to see you 75
to see me 34
to see 65
nothing to be scared of 17
nothing too serious 20
nothing to lose 17
nothing to be ashamed of 35
nothing to tell 25
nothing to do 29
to see you 75
to see me 34
to see 65
to see her 17
to see him 21
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
see you tomorrow 1475
seeker 73
seeing 65
seeking 22
to see him 21
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
see you tomorrow 1475
seeker 73
seeing 65
seeking 22
seems 38
see you later 3234
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you later 3234
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45