English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Once is enough

Once is enough Çeviri Türkçe

201 parallel translation
- No, once is enough.
- Bir defa yeter.
I've been married once, you know that, and once is enough for a man like me.
Bir kez evlendiğimi biliyorsun. Ve bir kez benim gibi bir adam için yeterli.
- Once is enough.
- Bir defa yeter.
Once is enough.
Bir kere yeter.
John, it ain't something I like to talk about but I was married once, and once is enough for any man.
John, hakkında konuşmaktan hoşlanmadığım bir konu ancak bir keresinde evlenmiştim, ve bir erkek için bir keresi yeterli.
Later he wanted to do it again, I said : "Once is enough".
Sonra tekrar yapmak istedi.
No. Once is enough!
Yeter artık, daha önce verdim!
Well, you know what I say. You only live once, but once is enough if you play it right.
Söylediğim gibi, bir kere yaşıyorsun ama bu doğru oynamak için yeterli.
Once is enough my dear.
Kızım, bir kere yeter.
Once is enough, you can't fool me a second time.
Bir kere yedim, ama bir daha yemem bu numarayı.
I'm not coming back into town. Once is enough.
Affedersin ama yeniden inmeye pek hevesim yok, bugünlük yeterince indim.
Just once is enough. I need to go out...
Sadece bir kez yeter.
Once is enough.
Bu yeterli geldi.
Do you think a man and a half is enough?
Daha önce hiç para almamıştım, yani aynı şartlardayız.
In the festival of August 1931, more than a year before the nazi storm I find out that hope by itself is not enough.
Ağustos 1931'in bayramında nazi fırtınasından 1 yıl kadar önce sadece umut etmenin tek başına yeterli olmadığını anladım.
- Your name is Ivers... the same as your mother's was, before she was stupid enough to marry...
- Soyadın Ivers. Aynı o adamla evlenme aptallığını göstermeden önce annenin...
I didn't say anything before... because I figured Cora is old enough to know her own mind.
Daha önce bir şey demedim çünkü Cora'nın başının çaresine bakabileceğini düşünüyordum.
Run'em off the land is what I say... like we should've run Red Cloud off eight years ago... when he sat right in this room signing that half-baked, misbegotten treaty... the one that's keeping you prospectors tied down here... instead of out there where there's enough gold laying right out on the ground... to pay for the whole Civil War.
Tıpkı Kırmızı Bulut'a sekiz yıI önce yaptığımız gibi... burada oturup o yarım yamalak, gayrı Meşru antlaşmayı imzaladığımızda... hani şu siz altın arayıcılarını Bir sürü altının olduğu yere... gitmek yerine buraya bağlayan antlaşmayı imzaladığımızda... Hepsi İç Savaşın parasını çıkarmak için -
I started building this tabernacle two years ago, and when this revival is ended, I'll have enough money to own it.
Bu tapınağı iki yıl önce inşa etmeye başladım. Uyanış sona erdiğinde ona sahip olmak için yeterince param olacak.
I learned a long time ago it is much easier to explain too much caution than to bleed for not enough.
Uzun zaman önce öğrendim ki yeterince kan dökmekten çok dikkatli olmayı açıklamak daha kolay.
Once is more than enough!
Bir kez fazlasıyla yeterli!
It is enough that once you loved me.
Beni geçmişte sevmiş olman yeterli.
Once these jokers get hungry enough to start trading'without you, then you're finished.
Bu adamlar sensiz iş yapamayacak kadar acıktıklarında, bittin demektir.
Would you be good enough, sir, though, to explain to my audience that I have never seen these cuffs before, and this is the first time we've ever attempted this?
Yine de efendim, izleyicilerime daha önce bu kelepçeleri hiç görmediğimi açıklar mısınız, ve buna ilk kez teşebbüs ettiğimizi?
Once a night is enough.
Gecede bir kere yetiyor.
We'll be safe enough once we make the jump to hyperspace.
Işık hızına çıktığımız anda güvende olacağız.
Everything is so weird tonight It was weird enough when Ruo Yu went insane two years ago
Bu gece herşey çok tuhaflaştı 2 sene önce Ruo Yu'nın deliye... dönmesi kadar tuhaf
Flying once is not enough.
Bir uçuş yeterli olmaz.
The only thing I want... is to make enough money to leave this carnival as soon as possible.
Tek istediğim... bu karnavalı bir önce terk edebilmek için yeterli parayı sağlamak.
Once is enough
Bir kere bile yeterli!
However, once enough residue has built up in your system... there is a kind of an overload.
Her nasılsa, vücudunuzda yeteri kadar kalıntı kalınca.. bir nevi aşırı yüklenme oluyor.
Once the switch with the Klingons is made, they'll have the components to a bomb. That's evidence enough.
Klingonlarla değişim yapıldığında, bombanın bileşenlerine sahip olacaklar Bu kanıt yeterli.
I must return to my ship at once, and my transporter is not strong enough to bring you with me.
Bir an önce gemime dönmeliyim,... ama gemim seni de alacak kadar sağlam değil.
You know, Bruce, once you eventually get a job... and start working for a living... you're gonna realize that there's not enough time in the day... for such luxuries as ring polishing.
Bilirsin, Bruce, bir kere sonunda iş bulduğunda ve yaşamak için çalışmaya başladığında her gün yüzük cilalama gibi lüks için yeterli zaman olmadığını fark edeceksin.
The constant reminder that your brother is destined to be ruler just because he was lucky enough to be born first.
Onu değişmez bir şekilde hükümdar olma hakkı sadece, ilk önce doğmuş olma şansıdır.
My guess is he didn't have enough time to buy a lot of it before he went into hiding.
Saklanmadan önce ilacı stoklayacak kadar vaktinin olmadığını sanıyorum.
But the inside wheel will only unlock and spin freely once there is enough reserve power.
Ama iç teker sadece yeterince rezerv güç olunca serbest kalıp dönmeye müsait oluyor.
" Madame, the 10 francs a month we agreed on is no longer enough.
Madam, daha önce anlaştığımız ayda 10 frank artık yeterli olmuyor.
If he did it once, he can do it again. You think this FBI agent is smart enough to figure out what you're doing?
Sence bu F.B.I. ajanı ne yaptığımızı ortaya çıkaracak kadar zeki midir?
I love the idea of the kid who's stupid enough to think he actually is Superman but smart enough to check that box before he goes off the roof.
Kendini gerçek bir Süpermen sanan ama çatıya çıkmadan önce kutunun üstüne bakacak zekada bir çocuk fikrine bayılmıştım.
Hard enough getting employment as an ex-con, but once they discover that I've fondled a young boy...
Eski bir mahkûm olarak iş bulmak yeterince zorken, bir de genç bir oğlanı taciz ettiğimi öğrendiklerinde...
No, but the great thing is that we have enough for the chair, the ottoman and settee, so we can get started right away and- - bad!
Ama güzel olan sandalye, divan ve kanepe için yetecek kadar var. O yüzden bir an önce başlayarak...
It is enough, indeed, to glance at the configuration of your skull, its obvious disproportion as to the rest of your body, for us to realize we are in the presence of a specimen the features of which correspond to the afore-mentioned typology.
Aslında, kafatasınızın yapısına şöyle bir göz atmak yeterli. Kafatasınızın vücudunuz ile orantısız olması daha önce belirtilen tipolojiye uygun bir türle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
It is the mating season, and for the first time, the female that hatched ten years ago is old enough and large enough to reproduce.
Çiftleşme sezonu, ve ilk kez olarak, on yıl önce yumurtadan çıkan dişiler, üremek için yeterince yaşlı ve iriler.
Once you're married, doing well on your own is not enough.
Evlenince, senin iyi olman yetmez.
Juli I've been burnt once and once is enough. Set it up so you need my authorisation.
Bir kere dilim yandı, bu yeter.
Two--they haven't ruled out anything... and the fact seven people got off the plane... is probably weird enough.
İkincisi, hiçbir şeyi açıklayamıyorlar. Ve gerçek şu ki 7 insanın uçak düşmeden önce o uçaktan çıkması onlar için yeterince tuhaf değil mi?
But you'll find that no amount of apologizing is good enough once they've made up their minds about who you are.
Ama senin gerçekte kim olduğuna karar verdiklerinde hiç bir özrün işe yaramayacağını anlayacaksın.
Because saying goodbye to you once is hard enough.
Çünkü sana hoşçakal demek yeterince zor.
If the water is cold enough, hypothermia should preserve my brain functions long enough for you to revive me once we've reached the surface.
Su yeterince soğuksa hipotermi beyin fonksiyonlarımı koruyacaktır. Yüzeye çıktığımızda beni tekrar diriltmeni sağlayabilir.
It might have been funny a week ago, but enough is enough.
Bir hafta önce komik olabilirdi, ama artık yeter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]