Point taken Çeviri Türkçe
498 parallel translation
I'd expected a slightly warmer welcome, but... point taken.
Biraz daha sıcak bir karşılama bekliyordum ama... mesaj alınmıştır.
Point taken.
Odalardaki tüm bilgisayarları aldık mı? Josh Foster'ınki hariç hepsini.
Yes, point taken, Holmes.
Evet, hedef anlaşıldı, Holmes.
Point taken.
Anlaşılmıştır.
Point taken. But there's no war in Laos.
Anladım ama Laos'ta savaş falan yok.
- Point taken.
- Anlaşıldı.
- Point taken. Go right ahead.
Devam edebilirsin.
Point taken.
Merak etme.
- Point taken.
- Ne demek istediğini anladım.
Point taken.
Mesele anlaşıldı.
The time taken for each ping to make the journey gave the depth of the water at that point.
Her detonasyonun gidiş dönüş süresi, suyun o noktadaki derinliğini veriyordu.
The latest clues point to Spain as the country where they have taken refuge and the search has turned there.
Son ipuçları gizlendikleri yerin İspanya olduğunda ve araştırmalar o yöne yoğunlaşmaktadır.
The point is well-taken, but when a man is on trial for his life... the court is inclined to give wide latitude to the defense.
Görüş doğru ama bir adam yaşamı için yargılandığı zaman mahkeme savunmaya tolerans göstermeye meyillidir.
Your point's well taken.
İyi bir bakış açısı.
That's a point well-taken.
Bu dikkate alınması gereken bir nokta.
An entry here, decimal point there, an erasure or two... and soon you'll have taken in 33,824 francs in December... and 12 centimes.
Şuraya bir giriş, buraya bir virgül, birkaç silinti... aralıkta 33.824 frank 12 santim ciro yapmanız... uzun sürmez.
Before I show you these photographs I wish to point out that they were taken under very difficult conditions.
Size fotoğrafları göstermeden önce..... ne kadar zor koşullarda çekildiklerini belirtmem gerek.
Point well taken, Brother Brodsky.
Mesaj alınmıştır, Kardeş Brodsky.
These officials point out that the two trucks thus far captured were both taken on roads which terminate in California.
Yetkililer şu ana dek yakalanan iki kamyonun da Kaliforniya sınırındaki yollarda yakalandığına dikkat çekti.
It seems to me you're batting close to 1000 but your point is well-taken.
Bana kalırsa toplara çok iyi vuruyorsunuz... ama söylediğiniz doğru.
But Colonel Drummond's point of procedure is well taken.
Ama Albay Drummond'un prosedürle ilgili kast ettiği anlaşılmıştır.
But the reality that must be taken as a point of departure is dissatisfaction.
Fakat temel olarak ele alınması gereken gerçeklik, tatminsizliktir.
- Your point is taken, Lord Tegana.
Neye işaret ettiğin anlaşıldı, Lord Tegana.
It might have taken me quite a while to get to this point, Mr. Finster... but now that I'm here, I'm gonna make the most of it.
Şey, ben... Bu noktaya varmam çok zaman almış olabilir, Bay Finster. Ama artık burada olduğuma göre elimden geleni yapacağım.
That's a point well taken.
Anlıyorum.
- The point is well taken.
- Anlaşıldı.
I was taken at the point of a gun.
Kafama bir silah namlusu dayanmıştı.
The point is taken.
Nokta anlaşıldı.
The point is taken. the beast is molting. The fluff gets up your nose.
Nokta anlaşıldı, canavar tüy döküyor tüy burnunuza giriyor.
The point is taken, the elk is dead.
Nokta anlaşıldı, geyik ölü, canavar Swindon'da duruyor.
Your point is well taken, CAM but it lacks the balance that a broader and deeper range of experience can lend it.
Bakış açın doğru CAM ama onda engin bir deneyimin sağlayacağı denge yok.
The point is that anybody could have taken the key last night.
Olay şu herhangi biri dün gece anahtarları almış olabilir.
The defense counsel's point is well taken.
Savunmanın varmak istediği noktayı gayet iyi anlıyoruz.
The challenger will run around the court perimeter, to and from a fixed point, within the time taken by the clock to strike midday, a distance traditionally recognised as one of 188 paces.
Yarışmacı, sabit bir noktadan sabit bir noktaya avlunun çevresinde koşacak, koşu öğleyin saat 12 : 00'yi vurana kadar tamamlanacak, yaklaşık 188 adımlık bir mesafe koşulacak.
So, at a certain point - It may have taken an hour to get there, an hour and a half... I suddenly grabbed this teddy bear and threw it in the air... at which 140 or 130 people suddenly exploded.
Bir ya da bir buçuk saat kadar bir süre geçmişti, bir anda oyuncak ayıyı yakaladım ve havaya fırlattım birden 140 veya 130 kişi havaya uçtular.
A point that obviously wasn't taken too seriously.
Görüyorum ki o nokta ciddiye alınmamış.
The point is well taken, Captain.
Bu çok iyi anlaşıldı, Kaptan.
Your point is well taken, Mr Data.
Sizi çok iyi anladık Bay Data.
Your point is well taken, Counsellor.
Sizi çok iyi anladım Danışman.
When you called me anal-retentive the other day, well, point well taken.
Geçen gün bana kıçından kıl aldırmayan dediğinde, eh, mesaj gayet alındı.
Your point about nuclear hysteria... is well taken.
Toplumda oluşan nükleer histeri olayını....... çok iyi yönettiniz.
But taken from the star's point of view, it's a completely different experience.
Ama buna yıldızın olduğu taraftan bakarsan, tamamen farklı bir olay olur.
The point I'm trying to make, sir, is that you wouldn't be taken seriously and neither are these kids.
Anlatmaya çalıştığım şu ki efendim, bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenilmiyor.
I think Larry's point is well taken.
Sanırım Larry'yi iyi anladık.
Point well taken.
İyi gidiyormuş.
Point well taken, but even though it's not exciting it's very important.
Seni anlıyorum, ama yaptığın iş heyecan verici olmasa bile çok önemli.
You've taken my point too far.
Hayır, söylediklerinle ufkumu açtın.
- Point well taken.
Tabii ki hayır.
He's taken our minds at their most fecund point. - And restrained them before they've wandered through the garden of ideas.
Fikirlerimizin en önemli bölümlerini aldı ve biz fikirler bahçesine giremeden onları kısıtladı.
That's a point well taken. Excuse me, you're- - you're- - Excuse me.
Demek istediğim de bu, yanlış anladınız, affedersiniz efendim.
It's hard to believe it's taken us so long to get to this point.
Bu noktaya gelmemizin bu kadar uzun sürmüş olması garip.
taken 126
taken care of 47
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point and shoot 18
point is 259
taken care of 47
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point and shoot 18
point is 259