English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ P ] / Protect you

Protect you Çeviri Türkçe

12,982 parallel translation
Unless you were sweeping all this under the carpet to protect your friend.
Arkadaşınızı korumak için tüm bunları halının altına süpürmüyorsanız.
But until that day comes, I'm gonna protect you.
Ama o gün gelene kadar seni koruyacağım.
I swore on her grave, no less, that I would protect you, and then Zoom took you, and I snapped.
Mezarının başında yemin etmiştim seni koruyacağım diye. Sonra Zoom seni kaçırdı. Kendimi kaybettim ben de.
Annalise... She's trying to protect you.
Annalise seni korumaya çalışıyor.
You protect me, I protect you.
Sen beni korudun, ben de seni.
Your job is to protect your client at all costs, from the prosecution to the judge, our failed justice system, but mostly, you protect them from themselves.
Sizin göreviniz daima müvekkilinizi korumak savcıdan yargıca kötü adalet sistemimizden en önemlisi de kendilerinden korumaya kadar.
But you want a professional to protect you.
Ama seni koruyacak bir profesyonel istedin.
And I won't tell anyone else... not to protect you, but to protect them.
Kimseye anlatmayacağım, seni korumak için değil ama onları korumak için.
But I will protect you if you do this.
Ama tanıklık edersen seni koruyacağım.
All I've ever done is try to protect you.
- Tek yaptığım seni korumaktı.
But the real reason Emir avoided contact with you was because he wanted to protect you.
Ama Emir'in seninle konuşmaktan kaçınmasının asıl sebebi seni korumak istemesiydi. Ama Emir'in seninle konuşmaktan kaçınmasının asıl sebebi seni korumak istemesiydi. Korumak mı?
And now I can no longer protect you.
Ve artık seni koruyamam.
You risked your career... to protect your brother.
Kariyerini tehlikeye attın sırf kardeşini korumak için.
- And I'm trying to protect you... from yourself.
Başkan'ı korumaya çalışıyorum. Ben de seni kendinden korumaya çalışıyorum.
I'm here to help Sistemics, to protect you guys from the FBI from the inside.
Ben Sistemik'e yardım etmek için, buradayım, sizi FBI'dan korumak için...
What if they did it to protect you, too?
Ya onlar da bunu seni korumak için yaptılarsa?
I lied about the cell because I wanted to protect you.
Örgütle ilgili seni korumak adına yalan söyledim.
Well, I wanted to protect you.
Seni korumak istedim.
- Even when I'm not here to protect you.
- Seni korumak için burada yokken bile.
You know I will protect you.
Seni koruyacağımı biliyorsun.
But the high road's not gonna look so great when you're running for your life from a pack of demons with no Shadowhunter powers to protect you.
Ama seni koruyacak Gölge Avcısı güçlerin olmadan iblislerden kaçarken doğru olanı yapmak iyi sonuç çıkarmaz.
- I'm your husband, and I would do anything to protect you.
- Ben senin kocanım ve seni korumak için her şeyi yaparım.
I want to protect you, but tell me, how do I do that?
Seni korumak istiyorum, ama nasıl yapacağımı söyle?
Wow, see you got your poodles here to protect you.
Bakıyorum fino köpeklerin seni korumaya gelmiş.
I can't protect you if you don't tell me the truth.
Doğruyu söylemezsen seni koruyamam.
And now you must trust in my silence that I can and will protect you.
Şimdi siz de sessizliğime, sizi koruyacağıma inanmalısınız.
Should you decide to brave his company again, I will personally undertake to protect you from his enthusiasm.
Yanına bir daha gelmeye cesaret edecek olursanız sizi bizzat ben koruyacağım.
Is there anyone else here who will protect you like she did?
Seni burada onun gibi koruyacak başka biri var mı?
I tried to protect you.
Seni korumaya çalıştım.
You've lied, and you've committed crimes, and I don't know if I can protect you from that.
Yalan söyledin ve birçok suç işledin, seni bundan koruyabilir miyim bilmiyorum.
This all started because you wanted to protect your father, so, you've been in an impossible position for months... on the one hand, we became friends and on the other, your job... your real job...
Her şey babanı korumak istediğin için başlamış yani aylarca inanılmaz bir pozisyondaymışsın bir tarafta seninle arkadaş olduk diğer tarafta ise işin... Yani gerçek işin...
I never asked you to protect me.
Senden hiçbir zaman beni korumanı istemedim.
But, baby, you can't protect me anymore.
Ama hayatım, beni koruyamazsın artık.
How many more terrible things are you gonna do to protect me?
Beni korumak için daha ne kadar korkunç şeyler yapacaksın?
I understand why you did everything you did to protect me.
Beni korumak için yaptığın her şeyi neden yaptığını anlıyorum.
You protect him more than you should... And what?
- Wes'i gerektiğinden fazla koruyorsun.
The Navy wants you to protect the site.
Deniz piyadesi saha koruması için sizin hizmetinizi teklif etti.
Do you think they can protect this vast territory?
Bu kadar yüksek bir bölgeyi koruyabilirler mi dersin?
Dad, you're not here to protect nobody no more.
Baba, artık bizi korumak için burada değilsin.
If it will help protect the company's reputation, I'm sure they'd be happy to give you access to our corporate records.
Eğer bu şirketin itibarını korumaya faydası olacaksa şirket kayıtlarını seve seve size vereceklerine eminim.
You always seem to protect Liam, no matter how he screws up.
İşleri ne kadar batırırsa batırsın Liam'ı koruyacak gibisin.
If you've got family to protect, you should go.
Eğer koruman gereken bir ailen varsa, gitmelisin.
I have a country to protect, and I have lost more than you could fathom.
Korumam gereken bir ülkem var ve sizin anlayabildiğinizden daha fazlasını kaybettim.
You would go against the whole village just to protect him.
Onu korumak için bütün köyü karşına alırdın.
I mean, what happened to your hero-hair campaign to protect Mystic Falls? Well, I've been busy trying to raise you from the dead.
Saçlarını hergün havaya diktiğin gibi Mystic Falls'u koruma işine ne oldu? Seni ölümden döndürmekle meşguldüm.
You said you Seelies protect other dimensions.
Seelie'ler diğer boyutları korur demiştin.
So, I'd be helping you two protect some kind of super-genius?
Yani ben bir tür süper dahiyi korumanıza mı yardım edeceğim?
You know, you're supposed to protect this country from things like...
Bu ülkeyi koruman gereken şeyler var...
You're siding to protect people's privacy?
Ä ° nsanların özel hayatını korumaktan yana mısın?
So I can protect you.
- Böylece seni koruyabilirim.
You had one job, to protect Sarah.
Sarah'yı koruman gerekiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]