She told us Çeviri Türkçe
874 parallel translation
- Listen, she told us...
- Dinle, bize dedi ki...
- Just as she told us.
- Kızın söylediği gibi.
And so she told us that that very evening there was a plane heading for England, but that there was only one place for one of the two of us.
Bize, bahse konu gece İngiltere'ye bir uçak kalkacağını lakin, uçakta sadece ikimizden birine yer olduğunu söyledi.
She told us she was very unhappy.
Bize çok mutsuz olduğunu söyledi.
- That's what she told us.
- Bize öyle demişti.
She told us of an appointment with him that took place the night Monsieur Villette was murdered.
Villette öldürüldüğü gece gerçekleşen bir buluşmadan söz etti.
Marcellus. She told us that you and Caligula had a quarrel...
Marcellus bize Kaligula'yla tartıştığını söyledi...
She told us to join the People's Guard.
Halkın Muhafızları'na katılmamızı söyledi.
She told us you probably would be traveling around.
Bize olasılıkla çevrede dolaştığını söyledi.
She told us all about it.
Bize her şeyi o anlattı.
And she told us all about it.
Her şeyi o anlattı bize.
That's why she told us to take it home, and destroy it with the Invincible Sword.
Bu yüzden onu eve götürmemizi ve Yenilmez Kılıç ile yok etmemizi istedi.
Why don't we just forget about what she told us?
Bize söylediklerini unutsak ya?
Why do you think she told us?
Sence neden söyledi bize?
- Well, she told us some story about... - Ha, ha, ha.
O bize bir hikaye anlattı...
Before she died she told us it was Kitty Wildenbruck who shot her...
Ölmeden önce, kendisini vuranın Kitty Wildenbruck olduğunu söyledi...
She told us she'd had a fight with you and was afraid to come home.
Bize, sizinle kavga ettiğini ve eve dönmeye korktuğunu söyledi.
But she told us it was something she remembered from the museum.
Ama bize müzeden hatırladığı bir şey olduğunu söyledi.
That's not what she told us.
Bize böyle anlatmadı.
Right, here's what she told us yesterday.
İşte dün bize anlattıkları bunlar.
Additionally she told us that the monster in red and the spirit of Auntie Xiao have appeared quite often in the last 2 years
Ayrıca dediğine göre... Kırmızılı yaratık ve Xiao halanın hayaleti... son 2 senedir oldukça sık görünüyormuş
We went to Aunt Lotte's house, and she told us that you were here.
Lotte Hala'nın evine gittik. Burada olduğunu söyledi.
She told us to call.
aramamızı söylemişti.
Why are you doing this to us? She told me that she would be watching over you.
Gözünün üzerinde olduğunu söyledi.
Alice should've told us where she was going.
Alice nereye gideceğini bize söylemeliydi.
We persuaded, that is the word, sir, we persuaded Miss O'Shaughnessy to tell us where she told Captain Jacoby to take the falcon.
Bayan O'Shaughnessy'yi bize, IKaptan Jacoby'nin... sahini götürdügü yeri söylemesi için ikna ettik.
She told him about us.
Bizden bahsetmiş.
She told them to work faster than us!
Bizden daha hızlı çalışmalarını o söyledi.
She would've told us if she was going to spend the night with them.
Geceyi onlarla geçirseydi, bize haber verirdi.
No telling what other things she told him about all of us.
bizim hakkımızdaki diğer şeyleri anlatmadı
WHAT DOES SHE MEAN YOU TOLD HER SO MUCH ABOUT US?
Bizim hakkımızda çok şey anlattın derken ne demek istiyordu?
I told her I didn't know whether or not she'd be with us today.
Ona bugün bizimle geleceğinden haberim olmadığını söylüyordum.
She's told us all about him.
Bize onunla ilgili her şeyi anlattı.
When she contacted Kerim Bey, head of Station T, Turkey and told him she wanted to defect, she said she'd turn it over to us.
Kız, Türkiye'deki Karakol T şefi Kerim Bey'le temasa geçip iltica etmek istediğini anlattığında makinayı bize vereceğini söylemiş.
- I told Harri she could help us.
- Harri'ye bize yardıma gel dedim.
If you'd asked us about Mrs Ringerman, we'd have told you she's a nut!
Bize Bayan Ringerman'ı sorsaydın, sana onun bir kaçık olduğunu söylerdik!
I told her she could count on us.
- Geleceğimizi söyledim.
Your cousin told us to expect you, Fräulein Schenk, but, Heidi... you did not tell me she was as beautiful as this.
Kuzeniniz sizi beklediğini söylemişti Bayan Schenk, ama Heidi... onun bu kadar güzel olduğunu söylememiştin.
She just came right out and told us.
Pat diye söylemez mi bir de? - Onlara yardım etmeliyiz.
She just came right out and told us.
Pat diye söyleyiverdi.
Has she told you about us?
Size bizden bahsetti mi?
- Has she told you about us?
- Size bizden bahsetti mi?
Rollo told me she's trying to get us a sponsor.
Rollo'nun dediğine göre bize sponsor bulmaya çalışıyormuş.
I already told you she would stand us up.
Sana bizi burada bekleteceğini söylemiştim.
- She's told us the truth.
- Bize gerçekleri anlattı.
If only I could have talked to her. Let her know we were thinking of her. Told her how - how precious she is to us.
Eğer sadece onunla konuşabilseydik,... onu düşündüğümüzü söyleyebilseydik ve onun bizim için ne kadar değerli olduğunu anlatabilseydik.
"And I told my daddy, if you don't come up and live with us, -" then I'm gonna run away from home. " - She'll never buy that.
Ve babama, eğer sen gelip bizimle yaşamazsan evden kaçacağımı söyledim.
we say of Christ what our prophet has told us, that god cast his holy spirit into the womb of a virgin named Mary and that she conceived Christ the Apostle of God
Allah kutsal ruhunu Meryem adlı bir bakirenin rahmine düşürmüş... -... O da Allah ın peygamberi olan İsa yı doğurmuş.
She surely knows more than she told us.
- Ruslarda fil hafızası vardır.
Maybe the man that ran away told them about us and she is bringing the money to the village.
Belki de o kaçan adam bizden bahsetmiştir, o da köye parayı götürüyordur.
Mrs. Walker told me she'd be back up there by then and I've asked Mrs. Kraft, Mr. Walker's sister, to join us also.
Bayan Walker yarına kadar dönebileceğini söyledi, Bay Walker'in kardeşi de bize katılacak.
she told me 344
she told me everything 40
she told you 103
she told you that 61
she told me that 29
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
she told me everything 40
she told you 103
she told you that 61
she told me that 29
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
using 28
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17