So how's it going Çeviri Türkçe
568 parallel translation
Look, Trumbull, I know you pretty well, and you ain't the least bit concerned with my health, so what's on your mind, and how much is it going to cost me?
Bak Trumbull, Seni yeterince iyi tanıyorum. ve senin yapacağın son şey benim sağlığımla ilgilenmektir. Kafandan geçen nedir ve Bana neye mal olacak?
How's it going so far?
- Şimdilik nasıl gidiyor?
- So, how's it going with you?
- Peki, sen nasılsın?
W-20, so, how's it going so far, Lieutenant?
Evet, şimdi buradayım. İşler nasıl gidiyor teğmen?
So how's it going?
Nasıl gidiyor?
- How's it going so far?
- Şimdiye kadar nasıl gitti?
So, how's it going?
- Nasıl gidiyor?
So, Mr. Spy-Catcher, how's it going?
Hayır! İşim bitti!
- So how's it going, guys?
- Nasıl gidiyor çocuklar?
So, how's it going, Dad?
- Nasıl gidiyor bakalım baba?
So how's it going, Carla?
Ee, nasıl gidiyor Carla?
But what's so stupid is... that it never entered his mind how he's going to live with such a wife.
Aptalca olan şey ise böyle bir eşle nasıl yaşayacağını hiç düşünmemiş olması.
So the question is, if the car's going 30 miles an hour... and the stone is going at another 30 miles an hour thrown in front of it... how many miles an hour is the stone going when it hits the hiker?
Soru şu : Araba 30 km. hızla gidiyor ve taş da 30 km. hızla ilerliyorsa otostopçuya isabet ettiğinde taş kaç km gitmiş olur?
So how's it going, Doc?
Peki, nasıl gidiyor Doktor?
It's simple, Al, I was going to explain that while it might have appeared we were looking at that girl's rear end, so admirably hoisted in the air before us, what I was actually doing was looking with admiration as I pondered how far women have come in the last hundred, nay, 50 years.
Çok basit, Al sanki kızın güzel bir şekilde havada asılı poposuna bakıyormuş gibi görünsek bile benim asıl yaptığım uzun uzun düşünüp de son 100 yılda, pardon 50 yılda kadınların bu kadar ilerlemesine hayranlık duymam.
Our speedometer's melted so it's very hard to say how fast we were going.
Hız göstergemiz erimiş bu yüzden hızımızı söylemek çok zor.
So, how's it going, Red?
Ee, nasıl gidiyor Red?
So, Mr. Spy-Catcher, how's it going?
Ee, Bay Casus Avcısı, nasıl gidiyor?
So how's it going with Dad?
Babamla nasıl gidiyor?
How's it going so far?
Nasıl gidiyor? Her şey iyi mi?
The honor of old eastside high brings forth our loyalty loyalty, loyalty so cheer for dear old eastside... how's it going?
Nasıl gidiyor?
How's it going so far?
Şimdiye kadar nasıl?
So how's it all going with your aunt?
Peki halanızla yaşamak nasıl gidiyor?
So, how's it going?
Ee, nasıl gidiyor?
So how's it going, old buddy?
Görüşmeyeli nasılsın, dostum?
So how's it all going for you?
Peki senin için işler nasıl yürüyor?
So how's it going?
Nasılsın?
And those guys usually stick together like shit on a shirt... so who knows how long it's been going on.
ve genelikle be adamlar beraber takılıyorlardı tişörtün üzerindeki bok gibi... ne kadardır böyle olduğunu kimse bilmiyordu.
So how's it going in Financial Services?
Finans Bölümünde işler nasıl?
So how's it going?
Pekala nasıl gidiyor bakalım?
So how's it going?
- Merhaba. - Ee, nasıl gidiyor?
So how's it-How's it going?
Ee, nasılsın?
So that's how it's going to be?
Böyle mi olacak?
So, how's it going with you two?
Aranız nasıl?
- That's so great. How's it going?
bu harika, nasıl gitti?
So how do you think it's going?
Nasıl sence, iyi gidiyor muyuz?
So how's it going?
Nasıl mı gidiyor?
So how's it going, Grimey?
Ee, nasıl gidiyor, Grimey?
So how's it going?
Ee, nasıl gidiyor?
And how's it going so far?
Peki ya nasıl gidiyor?
So, how's it going?
Nasıl gidiyor?
- So how's it going?
- Nasıl gidiyor?
So, Rob... £ how's it going?
Söyle Rob,.. ... nasıl gidiyor? - İyi gidiyor.
- So how's it going with my friend?
- Arkadaşımla nasıl gidiyor bakalım?
So how's it going at work?
İş yerinde durum nasıl?
- So, how's it going?
- Nasıl gidiyor?
So how's it going over there?
İşler nasıl gidiyor peki?
So, how come you're going to Sadler's place if you know how dangerous it is?
Sen Sadler'ın yerine neden geliyorsun tehlikeyle sorunun yok, değil mi?
I was in the neighborhood, so I... How's it going?
Nasıl gidiyor?
Cordelia, I wanted to, you know, thank you so much for going through those coroner reports because I can imagine how not fun it is to read about you know, coroner stuff.
Cordelia, sana çok teşekkür etmek istiyorum şu savcı raporlarıyla uğraştığın için çünkü onu okumanın ne kadar sıkıcı olduğunu hayal edebiliyorum bilirsin, savcılık şeylerini.
- So how's it going with the urn?
- Vazo işi nasıl gidiyor?
how's it going so far 18
how's it going over there 27
how's it going 3026
how's it going there 22
how's it going here 22
how's it going up there 21
how's it going down there 24
how's it going out there 26
how's it going in there 58
how's it going in here 49
how's it going over there 27
how's it going 3026
how's it going there 22
how's it going here 22
how's it going up there 21
how's it going down there 24
how's it going out there 26
how's it going in there 58
how's it going in here 49
so hot 117
so hopefully 16
so how have you been 29
so how you been 18
so hold on 16
so how are you 93
so how was your day 26
so how much 17
so how was it 56
so how are you doing 21
so hopefully 16
so how have you been 29
so how you been 18
so hold on 16
so how are you 93
so how was your day 26
so how much 17
so how was it 56
so how are you doing 21