Some of them Çeviri Türkçe
5,282 parallel translation
Surely some of them like playing with...
Eminim onlardan biri... - oynamayı... - Hayır, hem de hiçbiri.
They're my brothers, but some of them were thieves before they came here.
Onlar benim kardeşim ama bazıları buraya gelmeden önce hırsızdı.
Some of them were rapers.
Bazıları tecavüzcüydü.
Have him look some of them up.
- Şöyle bir araştırıversin.
Too soon for some of them.
Ama çok erkendi, bilmiyorlardı.
Some of them... it wasn't just the lads.
Bazıları sadece erkek çocuklarına düşkün değildi.
Some of them, I've known my whole life.
Bazılarını çocukluğumdan beri tanırım.
Some of them were quite forward in their attempts to win my affections.
Bazıları sevgimi kazanma yolunda çok istekli davrandılar.
I think some of them might be cops.
Bazıları polis olabilir.
Some of them were near tears when I interviewed them, about how they had hoped they could acquit on every single charge.
Bazıları ağlayacak gibiydi. Sonucu sorduğumda, bütün suçlardan aklanmalıydı dediler.
Yeah, some of them are poisonous.
Evet bazıları zehirlidir.
Yeah, well, apparently, some of them didn't get the word...
Evet görünüşe göre bazıları senin söylediklerini duymamış.
Some of them other boys already choked you out.
Diğer çocuklar resmen boğmuştu zaten seni.
Some of them are from, uh... south of the city, some are in San Jose.
Bir kısmı buralarda... Bir kısmı güney taraflarında, bir kısmı da San Jose'de.
I cannot change every vampire, but I'd feel a hell of a lot better if I knew some of them didn't have to kill humans.
Bütün vampirleri değiştiremem ama en azından bazılarının insan öldürmek zorunda kalmayacağını bilmek iyi olurdu.
Some of them might be girls.
Olsa olsa kızlar olur.
Gave some of them to friends once in a while.
Bir süre sonra arkadaşlarına bazıları verdi.
Some of them survived, like Cora, and Peter.
Cora ve Peter gibi bazıları kurtuldu.
Load up on supplies, maybe even recruit some of them to come with.
Erzak toplarız, belki aralarında gelmek isteyen askerler çıkar.
Well, just wait till you come across some of them period-soaked panties or the shit stains on the undies and see how gratified you are.
Adetli iç çamaşırlarıyla karşılaşana kadar ya da iç çamaşırlarında bok lekeleri çıkana kadar bekle sonra ne kadar tatmin olduğuna bakalım.
Some of them make fun of me.
Bazıları benimle dalga geçiyor.
His teeth had been surgically replaced. Some of them filed, modified.
- Bazı dişleri cerrahi müdahaleyle törpülemiş, yapısını değiştirmiş.
Some of them we don't even know.
- Bazılarını bilmiyoruz bile.
Some of them were shot at, holes in them.
Bazıları vurulmuştu, üzerinde delikler vardı.
They say it's not aerobic, but if being cheek to chassis with some of them young yoga fillies don't get the blood pumpin', you're already dead.
Bunun kalp ekzersizi olmadığını söylüyorlar, gerçi tatlı kızlar gibi ateşli hatunlarla yoga yapmak senin kanını hareketlendirmez, sen zaten ölüsün.
Pete, some of them are starting to have seizures.
Pete, bazıları nöbet geçirmeye başlıyor.
But, I heard from some campers that one of your staff just soaked them with that red fire phosphorescent stuff that you use.
Ama sizden biri birkaç kampçının üzerine şu kırmızı fosforlu yangın sıvısından boşaltmış.
This is still a war zone. Now... Some of you might think you're here to prevent them from leaving.
Bazılarınız burada onların kaçmasını engellemek için bulunduğunuzu düşünebilir.
Love, traditions, rituals you will be entangled in all of them Mary and your gloves will be gathering dust in some corner wall of your house
Aşk, gelenekler, ritüeller hepsine birden dolanmış Mary ve şu eldivenlerin.. .. evinizin bir köşesinde toz tutacak.
Take some of your old recipes and just rip them up.
- O Eski tariflerinizi yırtıp atın. Izzy
I can't wait to see the expression on their faces when a- - a drug-abusing writer with a history of mental illness tells them that my ex-wife's ghost is on some kind of revenge mission.
İlaç bağımlısı ve akıl hastalığı geçmişi olan bir yazarın onlara eski karımın hayaletinin bir çeşit intikam görevinde olduğunu söylediğinde yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum.
I'm sure they won't, at some point, but there's plenty of time to have them when you're 60, right?
Eminim, düşürmezler, belli bir yaştan sonra ama 60 yaşına geldiğinde çocuk sahibi olmak için çok zaman olacak, değil mi?
So they flew me out to New York, and I helped them, kind of, unpack some of the bones.
Uçakla New York'a gittim ve bazı kemik paketlerini açmalarında yardımcı oldum.
I need to find some way of bringing them back.
Onları geri kazanmak için bir yol bulmam lazım.
Some of us have dishes that have acorns in them, too.
Bazılarımızın da yemeklerinde, palamut kullandığı oluyor.
And after some delicate diplomatic negotiation, I can confirm that the Chinese will be one of them.
Yaptığım birkaç diplomatik görüşmeye bakılırsa takımlardan birisi de Çin.
So, even if we gave Kirk and Luann some of the money, the knowledge of what they could have had will eat away at them, like piranhas devouring a wounded yeti.
Yani Kirk ve Luann'e paranın... birazını versek bile daha fazlasına ulaşabilecek... kaynağı bildiklerinde, tıpkı piranaların yaralı bir hayvanı yiyip bitirdikleri... gibi sonuna dek bitirmek isteyeceklerdir.
Look, we'll, uh - - we'll call in some other hunters, some pros, and download them on the monster mob situation, all of it.
Başka avcıları, profesyonelleri çağıracağız ve bu yaratık mafyası olayını onlara anlatacağız.
The way the folks are talking, he's got them convinced he's some kind of new Jesus or something.
Etraftakiler insanları İsa ya da öyle bir şey olduğuna inandırdığını söyledi.
They label all of these fruits and vegetables... with some numbers on them.
Tüm bu meyve ve sebzeleri üstünde numaralarla etiketliyorlar.
Look, the details of our sordid affair give them some context for your animosity.
Bak, senin nefretin onlara ancak eski alçak gizli ilişkimizin içeriğini ele verir.
This document, the findings of your Commission, as to the instantaneous disappearance of 2 % of the world's population, some 140 million souls, your conclusion as to what happened to them, why them, and where they've gone, is... and I'm paraphrasing here... "I don't know"?
Komisyonunuzun raporunu yorumlarsak dünyanın nüfusunun % 2'sinin 140 milyon ruhun ani kayboluşuna dair onlara oldu, neden onlar nereye gittiler ile ilgili vardığınız sonuç "Bilmiyorum" mu?
I told them you were here, and it's probably some kind of mistake or...
Muhtemelen bir yanlışlık falan oldu. Jared?
One of them is some kind of wesen apparently. Yaguarete.
- İçlerinden biri Wesen'mış anlaşılan.
They got some kind of half confession out of her, and that's good enough for them.
Yarım da olsa itiraf ettirmişler, onlar için yeterli bu.
Well, first, we rope him in with some flash, then we steer them towards a couple of good inside men, a Face.
Önce ona bir kement atacağız sonra aramızdan birkaç kişiyi ona doğru yönlendireceğiz bir yem.
Got them on some sort of rotation.
Bir çeşit nöbetleşme yapmıştı.
We find them, we bring them in, we march them in front of some cameras.
Onları bulup teslim ederiz. Bunu kameralar önünde yaparız.
The people here use liquor like it is some ancient cure that will relieve them of their suffering.
Buranın halkı içkileri, acılarına son verecek antik bir şifa sanıyor.
Some of them, couple years, others, a few weeks.
Bazıları birkaç yıl, diğerleri birkaç hafta.
We've searched every crevice of this place, and the only treasures we've found are this CB radio, these basketball cards with white people on them, and this little rocket launcher from some action figure.
Bakmadığımız yer kalmadı. Bulabildiğimiz hazineler bu CB radyosu üstünde beyaz insanlar olan bu basketbol kartları ve bir oyuncak serisinden roket fırlatıcı.
some of them are 20
some of it 85
some of us 51
some of you 27
some of the time 21
some of that 16
of them 508
theme 39
them 588
themselves 24
some of it 85
some of us 51
some of you 27
some of the time 21
some of that 16
of them 508
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
some water 72
some other time 241
some coffee 46
some people 166
some days 109
some guys 22
some guy 83
some time 40
some say 34
some money 21
some other time 241
some coffee 46
some people 166
some days 109
some guys 22
some guy 83
some time 40
some say 34
some money 21