Somewhere safe Çeviri Türkçe
828 parallel translation
She'll be taken somewhere safe.
Onu güvenli bir yere götüreceğiz.
Come on, let's get this dynamite somewhere safe.
Hadi, dinamitleri emin bir yere götürelim.
Tuck it somewhere safe where you won't forget it.
Güvenli bir yere koy onu. Nereye koyduğunu da unutma.
Tuck it somewhere safe, where you won't forget.
Unutmayacağın bir yere sok.
Take me somewhere safe.
Güvenli bir yere götür.
We'll put you somewhere safe.
Güvenli bir yere koyacağız.
Take him somewhere safe!
Onu emniyetli bir yere götürün!
We'll find somewhere safe to stay until morning.
Sabaha kadar kalacak güvenli bir yer buluruz.
- Is there somewhere safe?
- Güvenli bir yer var mı?
winds somewhere safe to sea. "
"kıvrılarak dökülür denize, emince."
We should pull them back somewhere safe.
Onları güvenli bir başka yere çekeceğiz.
You must, but somewhere safe.
Saklamalısın ama güvenli bir yer olsun.
I've taken it and sent it somewhere safe.
Aldım ve güvenli bir yere koydum.
The Ark is somewhere safe.
Sandık güvenli bir yerde.
Put him somewhere safe.
Onu emniyetli bir yere bırak.
Take them to hide somewhere safe and don't get in the way.
onları güvenli bir yere gizlemeye çalış, şu an ben ilgilenemem.
We'll go to City Hall, get married and spend the night somewhere safe.
Belediyeye gidip evleniriz ve geceyi güvenli biryerde geçiririz.
Somewhere safe.
Güvenli olan bir yere.
Meanwhile, I'll put you somewhere safe.
Bu arada seni güvenli bir yere yerleştireceğim.
We'll hide you away somewhere safe...
Sizi güvenli bir yerde saklayacağız...
"Even the weariest river winds somewhere safe to sea."
"En azgın nehir bile denize güvenli bir yerde kavuşur.."
Either you come aboard the Hispaniola, once the treasure is shipped... and I'll give you my affy-davy... to clap you somewhere safe ashore.
Define yüklendiğinde İspanyola'ya binersiniz ve size söz veriyorum sizi güvenli bir kıyıya bırakırım.
- Somewhere safe.
- Güvenli bir yere.
Put it somewhere safe.
Güvenli bir yere koy.
When the museum was bombed, the old guy, Professor lmamovich, he found the book in the rubble. Now it's somewhere safe.
Müze bombalandığında, yaşlı adam Profesör Imamovic, enkazın içinde bir kitap bulmuş.
What we got in this safe would get us out of the country and set us up somewhere else.
Hala zamanımızvarken buradan çekip gidelim ve onu başka yerde bekleyelim.
Will you please get dressed, nice Mr. Zouk... and I will tell you the rest when we are somewhere that is safe.
Hazırlanacak mısınız Bay Zouk... ki sizi güvenli bir yere götüreyim ve hikayeyi tamamlayayım.
Oh, somewhere, someone once said... that there's always a point at the beginning of a love affair... where a man can draw back, where he's still safe.
Bir gün birisi demişti ki bir aşk ilişkisinin başlangıcında, bir adam güvende olduğu halde geri adım atıyorsa bunda mutlaka bir anlam vardır.
When you know your parents are safe somewhere, you can relax.
Ailenin bir yerlerde güvende olduğunu bilirsen rahat edersin.
Keep it all safe somewhere.
- Senin Kasan emin bir yer.
And a new home, somewhere very far away, and safe from digicorp.
Ve yeni bir ev. Çok uzakta ve güvenli bir yerde.
Somewhere in that office, in one little old safe.
Çalışma odasında bir yerde, küçük bir kasa var.
I-I'm sure you'll be perfectly safe with Captain Dobi and your fiancé, but they couldn't be responsible for everyone, and it is just possible the killer may still be in hiding somewhere.
Eminim, siz Yüzbaşı Dobi ve nişanlınızla birlikte güvende olacaksınız. Ama adamlarım herkesin sorumluluğunu alamazlar ve katil hâlâ bir yerlerde saklanıyor olabilir.
Now, the jewelry, when it's not in the bank, lives in an ingeniously hidden safe somewhere here in the study.
Bankada olmayan mücevherler bu çalışma odasına bir yere ustalıkla gizlenmiş olmalı. Sen olsan nereye koyardın?
I could take you somewhere where you'd be safe.
Seni daha iyi bir yere götürebilirim.
I have it safe somewhere.
Emin bir yere sakladım.
You'll be safe We'll leave Prague and go somewhere else
Güvende olursun. Prag'ı terk edip başka bir yere gideriz.
This place isn't safe anymore, We must go somewhere else!
Burası artık güvenli değil, başka bir yere gitmeliyiz!
I'll take you somewhere where you can be safe.
Seni güvende olabileceğin bir yere götüreceğim.
Yeah, well, you keep it safe in a ditch somewhere, feeding flies.
Bu hendekte sivrisinekleri besleyerek sağlıyorsun. - 70!
I'll take you somewhere where it's safe. I can't sleep no more,
Seni güvenli bir yere götüreyim.
Then we got to find a safe port somewhere around here.
Sonra buralarda güvenli bir yer bulmalıyız.
- If Valerya is safe somewhere...
- Ya Valerya bir yerlerde güvendeyse...
If Valerya is safe somewhere, I...
Eğer Valerya bir yerlerde güvendeyse, ben...
They might be safe somewhere.
Bir yerde güvende olabilirler.
When someone invites you somewhere, you don't have to blow their safe.
Kasayı patlatman gerekmiyordu.
Then he'll take you away to his meat safe somewhere.
Sonra seni et deposuna götürür.
Firefly himself is holed up in a safe house somewhere towards the east of that city.
Ateşböceği, şehrin doğusuna doğru bir yerde tutuluyormuş.
It was my hope that some of these individuals were still in safe hiding, that my Jewish relatives had escaped Hitler's dreaded storm troopers, and were somehow, somewhere, still alive.
Umudum o insanların hâlâ saklanıyor olduklarıydı. Yahudi akrabalarımın Hitler'in korkulan fırtına birliklerinden kaçabildiklerini ve bir şekilde bir yerde hayatta kalabildiklerini umut ediyordum.
Scientifiic knowledge that could change the course of mankind buried out in a fileid somewhere, or sitting in some safe-deposit box, getting old just like the rest of us.
İnsanlığın gidişatını değiştirecek bilimsel bir bilgi belki toprağa gömülü, belki de bir emanetçi dükkanı kasasında hepimiz gibi yaşlanıyor.
Regina is safe in the day, but tomorrow night you and she must go somewhere without telling me and stay there.
Regina gündüz güvende, ama yarın gece sen ve o bana söylemeden bir yere gidip orada kalmalısınız.
safe 703
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safe travels 68
safety first 90
safe journey 62
safe trip 28
safe and sound 145
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safe travels 68
safety first 90
safe journey 62
safe trip 28
safe and sound 145