English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Standing by

Standing by Çeviri Türkçe

2,414 parallel translation
I will be standing by at the headquarters.
Karargâhta bekliyor olacağın.
My men are standing by to eradicate all targets and secure the chip.
adamlarim hedefleri yok etmek ve çipi kurtarmak için bekliyor.
I was standing by the door and I saw him and another man coming towards us with a pointed gun.
Başka bir adam da üstümüze gelip silahını doğrulttu.
Before crossing the black river With my soul's last breath I am beginning to dream... a bright sunny morning... again I awake, blinded by the light... and meet you... standing by me
Kara nehri geçmeden önce ruhum son nefesiyle parlak bir günün hayalini görmeye başlıyorum...
I'm behind the warehouse, standing by.
Deponun arkasındayım, bekleyin.
Thank you for standing by my side this weekend.
Bu hafta sonu yanımda olduğunuz için teşekkürler.
Ob's been notified and the boa cart is standing by in case we're birthing some babies.
Nakil arabası bebeğin doğma ihtimaline karşı hazır bekliyor.
- We have backups standing by, sir.
- Yedeklerimiz var, efendim.
Thrust tailing off and SRBs standing by for separation.
Gaz yavaşa kesiliyor ve katı roket iticileri ayrılma için hazırlanıyor.
A troop of ten thousand were standing by ready to attack
On bin kişilik bir ordu saldırmak için hazırda bekliyormuş.
Look, we've got a car standing by.
Bak, hazır bekleyen bir aracımız var.
Hassan is standing by at CTU.
Hassan CTU'da bekliyor.
I've got a team standing by.
Hazır konumda bir tim var.
Standing by.
Beklemedeyiz.
I have them standing by.
Onları hazırda bekletiyorum.
They must have had a vehicle standing by.
Oralarda bir yerde onları bekleyen bir araç olmalı.
Three units standing by. All right.
- Evet, efendim. 3 ekip hazırda.
Hotel security is standing by to give NYPD access.
Otel güvenliği, NYPD gelene kadar hazırda bekliyor.
Security is standing by.
Güvenlik beklemede.
I've got an Army battalion standing by.
Ayrıca tetikte bekleyen bir tabur var.
- TAC teams are standing by. - Cole with them?
Taktik ekipleri beklemede, Jack.
Move. Trauma 2, standing by.
Acil müdahale ekibi, hazır olun!
Have them standing by.
Hazır olmalarını söyleyin.
Well, ground assault is standing by.
Kara saldırı takımı hazır bekliyor.
Standing by.
Beklemede kalın.
- Standing by.
Sen bekle!
Standing by.
Sen bekle!
All the participants have been sedated, And I have the alpha unit standing by.
Tüm katılımcılar uyutuldu ve Alfa Ekibi hazır durumda.
55 standing by.
55 bekliyor.
I'd have him standing by with stones to block up that doorway in case of trouble.
Ona malzeme verip geçidi, herhangi bir soruna karşı sağlamlaştırmasını isterdim.
- For standing by me.
Yanımda olduğunuz için de.
We have a royal jet standing by at the airport.
Kraliyet jeti bekliyor.
EKG now, and have a crash cart standing by.
Hemen EKG ve crash cart hazır beklesin.
I need point-three cc's of epi standing by.
0,3 cc epi bizi hazır beklesin.
# To some it's more than this... [man] I have not been one for grabbing life by the throat, for standing up and demanding my say.
# Kimisine göreyse, daha fazlası... Ben, ayağa kalkıp söz talep etmek için,... hayatın gırtlağına sarılanlardan değilim.
Well, you know, I was standing out front there, by the door.
Kapının orada dikiliyordum.
Cheri, I will be standing right by your side, and if you decide to go all the way with this, go to trial, I will be there for you too.
Cheri, ben senin yanında olacağım ve eğer bu işi sonuna kadar götürüp mahkemeye gitmek istersen, ben yine senin yanında olacağım.
- Standing by.
- Hazır.
Ye elves of hills, brooks, standing lakes and groves and ye that on the sands with printless foot do chase the ebbing Neptune and do fly him when he comes back you demi-puppets that by moonshine do the green sour ringlets make
Ey tepelerin, derelerin, göllerin, koruların cinleri ve siz, kumsalda iz bırakmadan koşup çekilen Neptün'ü kovalayan, yükselirken de ondan kaçan cinler! Siz ey yarı kuklalar ; çayıra çember çizip içindeki otu... koyunların bile yiyemeyeceği kadar ekşiten cinler!
By 7.00 AM tomorrow, I'm gonna be on stage standing next to God... and looking right up your sleeve.
Yarin 7 de, sahnede olacagim.. tanrinin yaninda... ve senin gibi caresizi izleyecegim.
In fact, in a city of this standing, surely the militia should be commanded by a-a Major.
Aslında böyle şehrin inzibatı bir binbaşı tarafından yönetilmelidir.
I swear to God, They picked him up Gently out of the wheelchair By the shoulders, And he's standing between These two guys like this,
Yemin ederim, adamı nazikçe omuzlarından kaldırdılar ve adam, onu tutanların arasında şöyleydi.
And just as I'm about to be engulfed by it I open my eyes, and this sodding idiot is standing there, asking me if I'm OK.
Tam aşkın içine çekilecekken gözlerimi açtım ve aptalın biri durmuş bana iyi miyim diye soruyordu.
For Peter and Pegg, standing side by side no one more of them to comply.
Peter ve Peg e Herkes onları sevdi
You got hit by a car, and you're still standing up.
Sana bir araba çarptı, ama hala ayaktasın.
Standing by for 3923...
- Yönlendiriliyor...
But somehow you think that a car is gonna come by and pick us up even though we're standing next to a 450-pound, 7-foot-tall man.
Ama yine de, bir arabanın gelip bizi alacağını sanıyorsun yanımızda 2 metre 10 santim ve 200 kilo bir adam olmasına rağmen.
He stood by a lantern and turned towards me, and I was standing in the shade.
Bir fenerin yanında duruyordu ve bana doğru döndü ve bir gölgenin altında dikiliyordu.
His head was over there by the window, and I came in through the back door there, saw Waring standing over the body with a gun in his hand and then he ran out the front door.
Kafası o taraftaydı. Ben arka kapıdan geldim. Waring'in elinde bir silahla durduğunu gördüm.
What if this Greg Beaudette got Andy Santiago onto the drug trial by standing in for him at the physical?
Ya şu Greg Beaudette ilaç deneyinde onun yerine fiziksel olarak durması için Andy Santiago'yu tuttuysa?
Hey, there is a broad standing over by the bar who is just checking you out with her provincial vision.
Barda ayakta duran hatun, taşralı bakışlarıyla seni kesiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]