Start the car Çeviri Türkçe
771 parallel translation
Start the car.
Gidelim.
- I'll start the car. - Yes.
Arabayı çalıştırıyorum.
Not enough to start the car.
Arabayı çalıştırmaya yetecek kadar.
Start the car.
Arabayı çalıştır.
Becky, start the car!
Becky, arabayı çalıştır!
How can I start the car?
Arabayı nasıl çalıştırabilirim?
Start the car
Arabayı çalıştır.
Start the car. The car.
Arabayı çalıştır.Araba
- I can't start the car.
- l can't start the car.
Start the car!
Arabayı çalıştır!
Start the car.
Çalıştır arabayı.
- Start the car.
- Çalıştır arabayı.
- Start the car.
- Arabayı çalıştır.
You can't start the car. Johnny has the keys.
Arabayı çalıştıramazsınız, çünkü anahtarı kardeşim Johnny'de.
Soon as I start the car.
Arabayı çalıştırır çalıştırmaz.
- Will you start the car? !
- Çalıştırsana!
I'll start the car, you stop here and look after him.
Ben arabayı çalıştırayım, sen burada kalıp ona göz kulak ol.
Start the car!
- Öldüreceğim!
I'm gonna have to take one hand off the wheel to start the car... you're not gonna flunk me for that, are you?
Arabayı çalıştırmak için tek elimi direksiyondan çekeceğim. Bu yüzden beni bırakmazsınız, değil mi?
Just start the car.
Çalıştır şu arabayı.
Start the car!
Çalıştır arabayı!
They're coming! Start the car!
Çalıştır şu arabayı!
- My God, honey! Start the car!
Tatlım çalıştır şu arabayı!
Why don't you start the car, Joel?
Neden buradan gitmiyoruz Joel?
Look, start the car and let's get out of here.
Bak, arabayı çalıştır ve burdan gidelim!
Okay, you can start the car now.
Pekala, artık arabayı çalıştırabilirsin.
He's gonna start the car!
Arabayı çalıştıracak!
I'll start the car.
Kapıyı kapat ve kilitlediğinden emin ol.
- The car won't start. We'll have to take the carburetor apart.
Araba hareket etmiyor.
We'll start with the car in which Owens'body was found.
Owens'ın bedeninin bulunduğu vagondan başlayalım.
Don't be angry. The car won't start and sam can't see why.
Kızmayın ama araba çalışmıyor ve Sam de sebebini bulamadı.
My car didn't start the other night because you did something to it.
Geçen gece benim arabam çalışmadı. Çünkü sen ona birşey yaptın.
The next time you start a car, leave the garage doors open. Understand?
Bir daha arabayı çalıştırdığında kapıyı açık bırak, tamam mı?
From a car parked in the southeast corner of that lot... You get a perfect view of the horses as they start into the stretch.
O parkın güneydoğu köşesine park etmiş bir arabadan... atlar kenara geldiğinde çok rahat bir görüş elde edebilirsin.
Well, I waited at the gate for a while and then I heard a car start up back in the woods.
Bir süre bahçe kapısında bekledim ve daha sonra arkada ormanda bir arabayı çalıştırma sesi duydum.
The car won't start.
Araba çalışmadı.
I'd like us to start a new life together... a little house of our own, a car, the two of us against the world... joined forevermore in holy wedlock.
Birlikte yeni bir hayata başlayalım istiyorum. Küçük bir evimiz, bir arabamız olsun, her şeyi birlikte göğüsleyelim. Kutsal evlilik bağıyla sonsuza dek birleşelim.
The car won't start, so we're living in it.
Araba çalışmıyor, biz de içinde yatıp kalkıyoruz.
The battery's OK but the car won't start.
Aküde sorun yok ama araba çalışmıyor.
It doesn't cause any damage, but the car won't start.
Herhangi bir hasara yol açmaz, fakat araba çalışmaz.
Find the car, and I'll start it.
Arabayı bulun, ben çalıştırırım.
A man fixed your car so it wouldn't start then followed you into the MTA station.
Bir adam arabanı sabitlemiş, bu yüzden çalışmıyor sonrada seni MTA istasyonuna kadar takip etmiş.
I saw a guy get blown to hell and back when he tried to start up his car in the morning.
Sabah arabasını çalışırtırırken, bombayla paramparça olan adam gördüm.
Get in the car and start her up.
Arabaya bin ve calistir arabayi.
Start the goddamn car, Joel!
Şu lanet arabayı çalıştırsana Joel!
The car wouldn't start so I took the train in.
Araba çalışmayınca ben de trene bindim.
I take the car back, they'll start a war over that thing.
Bunun için savaş bile başlatırlar.
Jump in the car, come get me, and that'll give us a head start.
Gürültü çıkaracağım sende duyar duymaz arabaya atla sonra da beni al bir yerden başlamış oluruz.
I, the czar and warrior, equal among you, am blessing the start of construction of the Surami Fortress.
Ben, sizlerle eşit olan çarınız ve savaşçınız Surami Kalesi inşaatının başlangıcı için hayır dualar ediyorum.
And then the car's gonna start up, and it's gonna drive slowly towards the city, very slowly.
Ve sonra araba çalışacak ve yavaş yavaş yola koyulup şehre doğru ilerleyecek.
Someone else is opening a can of chocolate-flavored soup because the car wouldn't start to eat out.
Ve bir diğeri araba çalışmadığı için dışarı çıkamıyor ve evde çikolata aromalı bir hazır çorba açıyor.
start the clock 31
start there 27
start the engine 21
the card 32
the car is here 16
the cars 36
the cards 33
the car 277
the caretaker 29
the cardinal 25
start there 27
start the engine 21
the card 32
the car is here 16
the cars 36
the cards 33
the car 277
the caretaker 29
the cardinal 25