Step one Çeviri Türkçe
4,637 parallel translation
Oh, that's just step one of her nine-point safety test.
Dokuz adımlık güvenlik testinin ilk basamağı bu.
Step one.
Birinci adım.
Step one,
Birinci adım :
Step one :
Birinci adım :
Okay, step one.
Tamam, birinci adım.
With the blood of one, we may wash away the sins of many, and we will be one step closer to... going home.
Birimizin kanı ile çoğu günahlardan arınabilecek ve bir adım daha yaklaşacağız eve gitmeye.
I think this was a huge step for us for real, because he said he owes me one.
- Bizim için geçekten büyük bir adım olduğunu düşündüm. - Çünkü bana birşey borçlu olduğunu söyledi.
Every time they do, I'm one step ahead of them. Aha!
Her seferinde, ben bir adım önlerinde oluyorum.
Don't take one more step.
Bir adım daha atma.
One more step!
Bir adım bile atma!
Take one more step, and I'll take your head clean off your shoulders.
Bir adım daha atarsan kafanı omuzlarından ayırırım.
Then step forward.
O halde öne gel.
'Cause my orders are, if either of you step one inch out of line,
Anneni seviyor musun, evlat?
One step.
Bir adım daha at.
Why don't we take it one step at a time?
Neden bu arada bir aşama daha atlamıyoruz?
One step is easy, right?
Bir aşama kolay, değil mi?
Step One.
Birinci adım.
Even! Time you step out of line, I'll take one of her senses.
Her itaatsızlığın için kızın bir duyusunu alırım Kadir.
One step to the cart.
Sedye yatağa bir adım.
All right, step forward!
Yaklaşmasına izin verin. Pekâlâ, yavaşça öne doğru ilerle!
Lydia Davis is one step above a call girl.
Lydia Davis telekızlıktan bir gömlek üstündür.
We're one step closer to being together.
Birlikte olmaya bir adım daha yaklaştık.
Let's... Take it one step at a time.
Şimdilik, çok acele etmeyelim.
That would involve you doing a lesbian a favor, and that's, like, one step removed from French kissing.
Seni lezbiyen işlerine karıştırmayayım, yoksa Fransız öpücüğüne bir adım kalacak.
Sometimes exhaustion is the first step forward.
Bazen yorgunluk, öne doğru atılan ilk adımdır.
Okay, one more step and Aaron is home free.
Son bir adım, sonrasında Aaron özgür.
During the bridge, I was out of sync one 16th of a seventh step.
Sekronizasyonda 7 hareketten birinde uyumsuz oldum.
It's one of those long posts with step-by-step instructions.
Adım adım talimatlı olan şu uzun mesajlardan.
Trust me, you get pretty adept at this when you have to stay one step ahead of your snooping mother.
İnan bana, her şeyi gizlice araştıran bir annen olunca ondan bir adım önde olabilmek için bu konularda epey ustalaşıyorsun.
Today just take one step and stay outside as long as you can.
Bugün sadece bir adımını yap ve yapabildiğince dışarıda kal.
Just one step.
Sadece bir adımını yaptım.
I get it. Two steps forward, one step back?
İki adım ileri, bir adım geri mi?
If you kill yourself, I'll be there one step after.
İntihar edersen hemen ardından ben gelirim.
Just don't want to get popped on patrol because one of your private's got a spring in his step and a song in his heart.
Sadece devriyede vurulmak istemiyorum çünkü ; erlerinden biri nerede olduğunun farkında değil.
Step forward and be identified.
Öne çık ve kendini tanıt.
Take one more step and I'll jump!
Bir adım daha atarsanız atlarım!
If we could get Modern Fashion's new playbook, it could help us strategize and stay one step ahead.
Eğer Modern Fashion'ın yeni planlarını öğrenirsek bu bize strateji oluşturmakta ve onlardan bir adım önde olmamıza yardım edebilirdi.
It's about reading the signs, staying one step ahead of the ball.
Bu, işaretleri anlamakla ilgili, topun, bir adım önünde ol.
Wow. Always one step ahead.
Her zaman bir adım önde.
Gentlemen, I am one step away from securing a huge guest for my convention.
Beyler, fuarım için çok büyük bir yıldızla anlaşmama çok az kaldı.
This is Neil Armstrong saying, "One small step for man."
Bu Neil Armstrong'un, "Benim için küçük bir adım." demesi gibi.
One step forward.
Bir adım ileri.
- One step at a time, Lucia.
- Adım adım o işler, Lucia.
When I call your name, please step forward to receive your marksmanship badge.
Adınızı söylediğim zaman, nişancılık rozetinizi almak için öne çıkın.
And he was always one step ahead of me.
Her zaman da benden bir adım önde olmuştur.
You'll burn through the rest of your runway, no one will step in, then you'll go bust.
Yolun geri kalanında yanacaksın, kimse yardımcı olmayacak ve sonra iflas edeceksin.
One more step and you're next.
Bir adım daha atarsan sıradaki sen olursun.
Brother, one of us has to step into this hell... in order to rip them from the inside.
Kardeşim... içimizden biri bu cehenneme girecek onları içeriden söküp çıkartmak için
Once we capture Quinn, we'll be one step closer to the Clairvoyant.
Quinn'i yakaladığımızda, "Kâhin" e bir adım daha yaklaşmış olacağız.
One step ahead of you- -
Düşündüm onu.
Stephen has been acting as a double agent to help us stay one step ahead of Jedikiah and his lunatic partner.
Stephen çifte ajanlık yapıp Jedikiah ve kaçık ortağından bir adım önde olmamızı sağlıyor.
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20