English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Take it outside

Take it outside Çeviri Türkçe

391 parallel translation
Your truck, your hide. If you don't like it, why don't we take it outside?
Kamyon senin, post senin madem hoşuna gitmedi neden dışarıda hesaplaşmıyoruz?
I'll take it outside and sift it.
Dışarıda eleyeyim.
If you're looking for trouble, I hope you take it outside.
Eğer bir bela arıyorsanız, bunun dışarıda olmasını umuyoruz.
Do you have to make so much noise? Take it outside!
Yeteri kadar gürültü yaptın.
- I'll just take it outside. Please.
- En azından dışarı çıkarayım, lütfen.
He said he'd take one of these cups and catch the fly and take it outside and let it free
Bize bu bardaklardan birini alacağını ve sineği yakalayıp dışarıya özgür bırakacağını söyledi
Take it outside
Hadi
- Then take it outside.
- Dışarı sokağa çık o zaman.
- Let's take it outside.
- Bunu dışarıda halledelim.
- Let's take it outside.
- Dışarıya çıkalım.
If you're going to make an ass of yourself, take it outside.
- Nedir? Kendini komik duruma düşüreceksen bunu dışarıda yap.
Let's you and me take it outside.
Sen ve ben bunu dışarıda halledelim.
Two : take it outside.
İki : Dışarı çıkarın.
- Let's take it outside.
- Dışarıda halledelim.
Take it outside!
Çık dışarı!
Take it outside.
Kavganızı dışarıda edin.
You two want to get personal? Take it outside.
Kişisel sorunlarınız varsa, dışarıda halledin.
Well, then take it outside.
Şey, dışarı çıkarsan iyi olur.
- Let's just take it outside.
- Bunu dışarıda halledelim.
- There's an original sentiment. Take it outside. I'm male-modeling.
- sanırım bu orjinal bir fikir şunu şeyi dışarı çıkar. ben bir erkek modelim
Take it outside.
Dışarıya çıkar mısın?
Now, take it outside, all right?
Güzel ve şimdi de dışarı çık, tamam mı?
- Hey, boys, take it outside.
- Sorununuzu dışarıda halledin.
- Take it outside, boys!
- Dışarıda halledin, çocuklar.
If you're gonna drink that coffee, I think you oughta take it outside.
Eğer kahve içeceksen, dışarıda içsen daha iyi olur bence, hmm?
- Take it outside.
- Dışarı çıkar!
What you do outside is none of his business... but in here we take it from them legitimate and no complaints later.
Dışarıda ne yaptığınız umurunda değil ama içerideyken her şey yasal olacak ki sonradan bir şikayet gelmesin.
If you want to fight, take it outside!
Dövüşecekseniz dışarı çıkın!
When I was outside, I used to take it all for granted.
Dışardayken her şeyi doğal karşılardım.
The only reason I personally don't take it... is because I don't think a person should use an outside stimulus... when they could be turned on by the world.
Kullanmamamın tek nedeni dünyada heyecan verici o kadar şey varken bir kimsenin dışarıdan uyarıcı almaması gerektiğini düşünmemdir.
It'll rain, we must take beds in, we can't sleep outside.
Yağmur yağacak. Bu gece dışarıda yatmasak, içeriye alalım yatakları.
Take the ring outside and look at it in the dark or something, will you?
Yüzüğü al, dışarı çık, karanlıkta falan bak, tamam mı?
Excuse us if we're not dressed but it was just so hot outside that we felt we just had to take a dip in the pool.
Kılığımızı mahzur görün ama dışarısı çok sıcaktı. Havuza bir dalalım istedik.
He said that we should take one of the quotes- - like the best quote about the--your band- - and put it outside.
Bir afiş hazırlatalım diyor orkestrayı... orkestranı temsil edebilecek bir alıntı dışarıya da asarız.
Take it outside!
Dışarı!
Take it on the outside.
Dışarı çıkart şunu.
- Take my car and park it outside the front of Paul Kersey's house.
- Arabamı al... i... ve Paul Kersey'in evinin önüne parket.
My luggage is outside, can you take it up for me?
Bagajım dışarıda, rica etsem alabilir misin?
Why don't you both take it outside?
Neden ikiniz de dışarı çıkmıyorsunuz?
That's my limousine outside, why don't you take a look at it?
Limuzinim dışarıda, neden gidip bir bakmıyorsun?
Sure, go outside Debbie. It'll just take a minute and we'll call you right back in.
Doğru, dışarıda bekle Debbie, iki dakikaya kadar seni çağırırım.
When you go, wherever it is you filthbags go do take note of how nice things are on the outside.
Gittiğinizde, sizin gibi gerzekler her nereye giderse... dışarıda her şey ne kadar güzel dikkat edin.
Take him outside for some fresh air. It will do him good.
Dışarı çıkarın, temiz hava alsın.
Let those outside take care of it
Bırak dışarıda ona göz kulak olsunlar.
Why don't you just leave them... well, outside the door and i can... i can take them, it's... ( chuckles ) sure.Thanks.
Onları neden bırakmıyorsun... şey, kapının dışına demek istiyorum... ve ben de onları alabilirim... Tabi. Teşekkürler.
Yes, well, you want to take the skirting off the outside wall and strip the plaster down to a meter and a half, and replace it with your waterproof rendering.
Bu durumda dış duvarın sıvadibini söküp sıvayı bir buçuk metreye kadar kazımalı ve sugeçirmez malzemeyle kaplamalısınız.
Take these boards to here, hang trellis on the outside, slap a coat of white paint on it, get some nice creepers, it'll look lovely.
Şu tahtaları biraz kaldır, pervazı biraz dışa al biraz da beyaz boya sür, tamam. Biraz da etrafına sarmaşık dikersek, harika görünür.
Please, take your hi-yo outside where I can't smell it!
Lütfen şu hi-yo'yu dışarı çıkarın da kokusunu çekmek zorunda kalmayayım!
Just take it outside for a while.
Bubby kediyi dışarı çıkartır mısın, yapar mısın?
- Hey, let's wait outside. - We'll take it from the...
- Hadi, dışarıda bekleyelim.
You can take it, but I'm afraid it's not much use to anyone outside of Chess.
Alabilirsiniz ama korkarım Chess dışında tamamen kullanışsız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]