English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Tell him to wait

Tell him to wait Çeviri Türkçe

207 parallel translation
If that's Mr. Rowley, tell him to wait outside.
Bay Rowley ise, dışarıda beklemesini söyle.
Tell him to wait.
Beklemesini söyle.
- Tell him to wait.
- Beklesin.
You tell him to wait, we are in no hurry.
Beklemesini söyle, acelemiz yok.
If Sawyer shows up, tell him to wait.
Sawyer gelirse, söyleyin beklesin.
I'll run and tell him to wait for you
Gidip ona seni beklemesini söyleyeceğim
Tell him to wait, will you?
Beklemesini söyler misin?
Thank monsieur Fouke and tell him to wait
- Teşekkürler Monsenyör Fouquet.!
Just tell him to wait.
Ona beklemesini söyleyin.
Tell him to wait in the hall
Onu Ana salona alın!
Tell him to wait in the line shack on Bony Ridge... till the judge gets tired of waiting around.
Söyle ona, Bony Ridge'deki kulübede beklesin... ta ki yargιç beklemekten yorulana dek.
Tell him to wait until I finish my dinner.
Yemegimi bitirene kadar bekIemesini söyIe.
- Tell him to wait.
Beklemesini söyle.
Tell him to wait at the studio tomorrow, alone if possible
Ona yarın stüdyoda beklemesini söyle. Mümkünse yalnız.
Tell him to wait at the harbour, and be ready to set sail at any time.
Limanda beklemesini ve her an yelken açmaya hazır olmasını söyle.
Tell him to wait!
Biraz beklemesini söyle!
When George comes, tell him to wait.
George gelince beklemesini söyle.
I have to pick up a dress, but be sure to tell him to wait.
Bir elbise almam lazım. Beklemesini söylemeyi unutma.
If Trompeta comes, tell him to wait. Sure!
Eğer Trompeta gelirse, ona beklemesini söyle.
- Tell him to wait.
- Beklemesini söyle.
Just tell him to wait.
Sadece ona beklemesini söyle.
If I see the King, I'll tell him to wait for you, if he wants a great writer to tell about his flight.
Eğer kralı görürsem Sizi beklemesini söyleyeceğim, kaçışını anlatacak büyük bir yazar istiyorsa.
Tell him to wait for me until I'm done with work.
Söyle ona beni beklesin paydos edene kadar.
Tell him to wait.
Beklemesini söyleyin.
If that's my gangster, tell him to wait.
Gangsterimse, geliyor de.
Tell him to wait till they're together.
Beklesin, her ikisini görene kadar.
Tell him to wait outside.
Dışarıda beklemesini söyle.
tell him to wait a while.
Ona biraz beklemesini söyle.
Reg wanted to tell him, but I insisted we wait.
Reg ona anlatmak istedi ama ben beklemekte ısrar ettim.
Tell him if he wants to wait around, maybe I can find some time for him later.
Azıcık beklerse ona biraz vakit ayıracağımı söyle.
I can hardly wait to tell him the news!
Haberleri ona anlatmak için zor bekliyorum!
I can hardly wait to tell him.
Anlatmak için zor bekliyorum.
Will you go and tell him to please wait for me?
Gidip beklemesini söyler misin?
His name is Corey. Tell him to be at your place at 1 : 00 a.m. and wait in the back booth.
Saat gece 1'de senin oraya gelmesini söyle ve arkada bekle.
Tell him to wait.
Döneceğim.
'I thought I'd tell you so you don't muss him up if you run into him. 'Going to wait there for him?
Söylersem onunla karşılaştığında fazla hırpalamazsın diye düşündüm.
I can't wait to tell him.
Ona söylemek için sabırsızlanıyorum.
Tell him I'll meet him at the airport with the other frame, but not to wait.
Söyle onunla, diğer kareyle birlikte havaalanında buluşacağım. Ancak beklemesin.
You can come with us, but if you want to wait, then tell him, that I'll never work with him anymore.
Bizimle gelebilirsin. Onu beklemek istiyorsan,... Onunla asla çalışmayacağımı söyle ona.
Don't scare him off. Wait till he's had a chance to tell the countess where the ship is.
En azından Kontes'e geminin yerini söyleyinceye kadar bekle.
Call Mr Zacharias and tell him not to wait up.
Bay Zacharias'ı ara ve ona beklememesini söyle.
Why did you wait to tell him who you were?
Ona neden kim olduğunu söylemedin?
Tell him to be at your place at 1 : 00 a.m. and wait in the back booth.
Saat gece 1'de senin oraya gelmesini söyle ve arkada bekle.
I'll tell him, but I don't think he's going to wait much longer.
SöyIerim ama sanrm daha fazIa bekIemeyecek.
I can't wait to see the Führer's face when I tell him.
Bunu söylediğim zaman Führer'in yüzünü görmek isterim.
I wanted to tell him something but it can wait.
Ona bir şey söyleyecektim ama acelesi yok.
Tell him it'll have to wait.
- Bir dakika beklemesini söyle.
I couldn't wait to tell him I was pregnant.
Hamile olduğumu söylemek için sabırsızlanıyordum.
I CAN'T WAIT TO GET HOME AND TELL HIM ALL ABOUT IT.
Eve gidip ona söylemek için sabırsızlanıyorum.
If you see Ling, tell him not to wait for me.
eğer Ling'i görürsenüz söyleyin, beni beklemesin.
Maybe we should wait to tell him the good news.
Belki de, ona güzel haberi vermek için yarina kadar beklemeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]