The brakes Çeviri Türkçe
1,115 parallel translation
Where are the brakes?
Frenler nerede? !
Apply the brakes.
Frene bas.
They were coming back from spending the night in some small hotel there, gone there to dance, and they... It was raining, and... the brakes on their truck didn't work.
Geceki eglenceden geri donmekte imisler orada kucuk bir otele, dansetmek icin gitmisler ve, onlar... yagmur yagiyormus, ve... kamyonlarinin frenleri tutmamis.
Peg, it's your job, very important, when we get to the bottom of the hill that you get on the brakes and stop the car.
Peg, tepeden aşağı inerken, sen arabaya atla ve frene bas!
So Jessie hits the brakes and he says, "Wow, what a score, it's even got lights."
Ve Jessie frene bastı ve dedi ki ; "Tam bizlik, ışıkları bile hazır"
Yeah, but Miss Belle stopped driving'it when the brakes ran out.
Evet, ama frenler bozulunca bayan Belle kullanmadı.
Put on the brakes!
Frene bas!
Hit the brakes.
Frene bas!
Feather the brakes with a light pumping motion. "
Freni hafifçe pompalayın. "
The brakes on your father's car were deliberately tampered with.
Babanın arabasının freniyle kasten oynanmış.
- I'm glad you put on the brakes, Mac.
- Frene basmana sevindim.
And once it was a no-brakes chapter, and the bad guys stuck him in a car on a mountain road, and knocked him out and welded the doors shut, and tore out the brakes and started him to his death.
Bir defasında frenlerine bir şey olmuştu. Kötü adamlar onu dağ yolunda sıkıştırıp, kapıları kilitlediler ve frenleri keserek orada ölüme terk ettiler.
Hit the brakes!
Frene bas!
She had a marvelous story the other day about the brakes on her car failing and her nearly being killed.
Geçen gün, arabasının frenlerinin tutmadığına dair harika bir masal anlattı.
The brakes on my car went west as I was going down the hill into St. Looe.
St Looe'ya gidiyordum. Tepeden aşağıya inerken frenler tutmadı.
Hit the brakes!
Fren yap!
jamming on the brakes.
frenler problemli.
Remember of checking the brakes, he said that they seemed very spongy.
Frenleri kontrol edeyim unutmadan. Sorun çıkardığını söylemiştin.
No, I do not know what it happened, of sudden the brakes...
Hayır, ne olduğunu bilmiyorum. Frenler aniden...
Because the brakes failed of Mademoiselle Dean a few hours later of having being inspected for Monsieur John Harrison?
Matmazel Dean'in arabasının frenleri,... neden Mösyö John Harrison onları kontrol ettikten birkaç saat sonra bozuldu?
Nothing like putting the brakes on something that's moving.
Şey olduğu hareket frenler koyarak gibi bir şey yok.
Step on the brakes.
Frene bas.
If you'd hit the brakes sooner, that wouldn't have happened.
Frenlere daha erken bassaydın, bu olmazdı.
When the police examine the car, they find the brakes have been tampered with.
Polis arabayı incelediğinde, frenlerin yerinden oynamış olduğunu bulur.
Now, hit the brakes!
Şimdi frene bas.
I was going in a jeep, You see... and while going, the brakes failed!
Ben bir cip içinde gidiyordum, Görüyorsun.. ve giderken, frenler tutmadi!
~ It is. Fixed the brakes, replaced the chain, cleaned and oiled the gears.
Frenleri tamir ettim, zinciri değiştirdim, vitesleri temizledim ve yağladım.
Now put on the brakes!
Frene bas!
-'Oh-oh " - Sanka, hit the brakes, man!
- Frene bas.
Hit the brakes!
Frene bas.
- That's for the brakes.
- Bu frenler için.
- Hit the brakes!
- Frene bas!
You had tampered with the brakes of my car.
Benim arabamın frenini bozan sen değil miydin?
Don't touch the brakes.
Frene basma!
The brakes failed.
Frenleri patlamıştı.
Yes, a repairman The brakes are broken
Evet, bir tamirci, frenler bozuldu
- First it's the brakes, then...
- Önce frenler, sonra...
Well, sir the roadwheel's cracked, he drank our brakes the battery's low, we're losing oil.
Şey, efendim tekerlekler yarık, Kaminski frenimizi içti, benzin az. Akümüz zayıf, yağ kaybediyoruz.
- Where are the brakes?
Frenler nerede?
The Alfa Romeo has great acceleration, powerful four-wheel disc brakes, a luxurious interior, and great traction.
Alfa Romeo'nun hızlanması mükemmel dört çekerli ve de disk frenli iç dizaynı ve işçiliği mükemmel çekiş gücü de öyle.
Clear that there was nothing of missed with her brakes of the car, you had already checked.
Arabasının frenlerinde hiçbir sorun yoktu tabi ki siz kontrol etmiştiniz.
We hold on Rhonda, then there is the sound- - Of screeching brakes.
Kamera Rhonda'da ve acı bir fren sesi geliyor.
BRAKES SCREECH Mr Saxon, we have Condition Red on the Jones Plan.
Bay Saxon, Jones Planında acil durum söz konusu.
I sure hope Daddy hasn't spent all our Christmas money... -... on new brakes for the car.
Eminim babanız Noel paramızın tamamını, arabaya yeni fren almaya harcamamıştır.
Hit the brakes, Aaron.
Frene bas.
the brakes.
- Frenler tutmuyor.
( Brakes screech ) - Now we're in the intersection!
Bir dört yol ağzının ortasındayız.
It would have been hard to stop even if the bus had functioning brakes but they never laughed at me or my panties ever again.
Otobüs'ün patlak frenleri olmasaydı bile durması zor olurdu ama bir daha asla bana ve külotuma gülemediler.
The lever you have pulled--brakes- - Is not in service.
Çekmekte olduğunuz kol--frenler- - servis dışıdır.
Use the brakes, baby.
Sadece frenleri kullan bebek.
In the last couple of days, we've changed your oil, relined your brakes balanced and rotated your tyres, aligned your front-end and flushed out your entire cooling system.
Son günlerde arabanızın yağını değiştirdik, balataları yeniledik... rot balans ayarı yaptık, ön takımlara baktık... karbüratörü temizledik.
brakes 52
brakes screech 20
brakes squeal 24
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
brakes screech 20
brakes squeal 24
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boss 128
the boat 92
the best 484
the big one 111
the beach 114
the bastard 139
the bridge 67
the box 93
the band 70
the boss 128
the boat 92
the best 484
the big one 111
the beach 114
the bastard 139
the bridge 67
the box 93
the baby's coming 54
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126
the big 102
the beginning 51
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126
the big 102
the beginning 51