The boss Çeviri Türkçe
12,718 parallel translation
We sell the girls, follow them to the boss's hideout, then we let them go.
Kızları satacağız, takip edip patronun yerini bulacağız ve serbest bırakacağız.
You're the boss bitch around here.
Buranın ağası sensin be.
We have to make the boss happy. Sure.
- Patronu mutlu etmemiz gerek.
Don't want to piss off the boss.
- Patronu kızdırmak istemiyor musun?
- Well, you're the boss. - Heh.
Patron sensin.
You're the boss.
- Patron sensin demek.
Talk to the boss for me, tell her I'm busy.
Komiserle benim yerime konuş. Söyle ona meşgulüm.
Whatever happened between us in the past, I'm the boss in here.
Geçmişte aramızda ne geçmiş olursa olsun burada patron benim.
The boss...
Şefim geldi.
Since when are you the boss of me?
- Ne zamandan beri benim patronum oldun?
You're the boss.
- Patron sizsiniz. - Böyle devam et.
Take the Boss.
Patronu al.
You're using them as bait to find the boss's hideout.
- Sevkiyat Browns için değil mi? Onları patronun saklandığı yeri bulmak için yem olarak kullanıyorsun.
He's just trying to impress the boss.
Sadece patronu etkilemeye çalışıyor.
I guess you're gonna have to find the boss's hideout some other way.
Sanırım patronun saklandığı yeri öğrenmek için başka bir yol bulmalısın.
The boss wants you to go back and check Ivan's criminal history.
Âmir, geri gidip Ivan'ın sabıka geçmişini yeniden kontrol etmeni istiyor.
You're the boss.
Patron sensin.
The boss said not to hire them.
Patron, onlara iş verme, dedi
Talk to the boss.
Patronla konuş.
- The boss has asked for Stevie's accounts again.
- Patron yine Stevie'nin hesaplarını istiyor.
I'm the boss, right?
Patron benim.
Well, I think he'd be perfect, but... you're the boss.
Bence o mükemmel olur ama patron sensin.
- Hey! Hey! I'm the boss here.
- Burada patron benim.
Must make you the boss.
Ad seni patron yapıyordur.
Ain't nobody the boss.
- Kimse patron değil.
Carlos set it up with the boss. He...
Carlos patronuyla tuzak kurdu.
So, who's gonna tell the boss, Jonny Quest gave us the slip?
Kim patrona Jonny Görev'in bizi atlattığını söylüyor?
Even the boss is covering for you.
Hatta patron sizin için kapsayan.
- She's the boss.
- Patron.
Imagine if you were the boss..
Patron olduğunu hayal et..
But I got a mole inside this other guy's operation, and she gave me the heads-up her boss was coming out. Gave me all the intel they have on Pelham, so got my ass on a plane.
Diğer avcının operasyonuna köstebek yerleştirdim patronunun bulduğu bilgileri bana sızdırıyor Pelham'la ilgili her şeyi söylüyordu böylece...
Hey, there she is, the big boss, Cameron.
Ahan da büyük patron, Cameron.
Boss, Rousseau had prior knowledge of the explosion.
Rousseau patlama hakkında her şeyi biliyordu patron.
South rim of the Grand Canyon, boss.
Büyük Kanyon'un güney kısmı patron.
Boss, I-I found something that Dorney never got the-the chance to follow through on.
Dorney'in araştırma fırsatı bulamadığı bir şey buldum patron.
Eyes on the street, boss?
Irak sokaklarını araştırmaya başlayayım mı patron?
Boss, an ex-classmate of Mimi Fenton's saw the appeal.
Şefim, Mimi Fenton'ın eski bir meslektaşı yapılan çağrıyı duymuş.
Did your boss ever say what the president was like in bed?
Patronunuz başkanın yatağından çıkmıyor gibi?
Make it very difficult for them to see your father or my boss, the ambassador.
Babanızı ya da patronumu yani elçiyi görmeleri çok zor olacaktır.
We don't have a chance to beat the next boss without you.
Sen olmadan bir sonraki boss'u hayatta yenemeyiz.
14 years ago when I was transferred to the Crime Unit, my boss told me on my first case that
14 yıl önce Suç Birimi'ne tayin edildiğimde patronum ilk davamda şöyle demişti :
I cracked the case and busted my boss.
Davayı çözdüm ve patronumu tutukladım.
We'll see that she and the rest get delivered to your boss.
Onu ve geri kalanları patronuna teslim ederken görüşürüz.
You're in luck, my boss is at the bank.
Şanslısınız. Patronum bankada.
I just follow the orders of my boss.
Ben sadece patronumun emirlerini uygularım.
That's my boss at the diner.
Lokantadaki patronum.
How's the new boss lady treating you?
Yeni patronun sana nasıl davranıyor?
Aren't you the one making your boss come a thousand times every 15 minutes?
Patronunu her 15 dakikada bin kez boşaltan sen değil misin?
The lines are clean, boss, I swear.
- Hatlar temiz patron, yemin ederim.
The employees only know you as a strict boss.
- Olur. Birkaç şişe makgulli getireyim.
Boss is on the prowl.
Patron dolaşıyor.
boss 7793
bossy 31
bosses 17
bosse 27
boss lady 29
bossman 18
boss man 80
boss dragon 18
the better 784
the big bang theory 136
bossy 31
bosses 17
bosse 27
boss lady 29
bossman 18
boss man 80
boss dragon 18
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boat 92
the best 484
the big one 111
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boat 92
the best 484
the big one 111
the bastard 139
the beach 114
the bridge 67
the box 93
the baby's coming 54
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beach 114
the bridge 67
the box 93
the baby's coming 54
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126
the big 102
the beginning 51
the big guy 22
the bigger 17
the brakes 31
the banks 19
the body 126
the big 102
the beginning 51
the big guy 22
the bigger 17
the brakes 31
the banks 19