The other way around Çeviri Türkçe
1,054 parallel translation
- It's a nuisance the other way around.
- Aksi hiç çekilmez.
Should be the other way around.
Tam tersi olmalıydı.
My problem is just the other way around.
Benim sorunum tam tersi.
- Or perhaps the other way around?
Yoksa tam tersi mi?
It's the other way around.
Başka bir yolu olmalı.
Professor, the other way around.
Profesör, diğer yöne.
It will be dark when the lights go out and whoever took the things will bring them back and not the other way around!
Her yer karanlık olacak ışıklar kapanınca o şeyleri kim aldıysa geri getirecek, bu kadar basit.
Not the other way around!
Başka türlü olmaz! Bir daha kapatın!
- I thought the other way around.
- Onu patronlar yapar sanırdım.
Apparently, you think it should be the other way around. That's all.
Açıkcası sen tam tersi olması gerektiğini düşünüyorsun.
We'll go the other way around.
Olayı tersinden alacağız. Bakın şimdi.
More accurate the other way around.
Şu şekilde daha doğru olur.
- When it's the other way around...
- Ama tersi olursa...
I was thinking of doing it the other way around.
Ben tam tersini yapmayı düşünüyordum.
The Royal Sugar was supposed to help our independence, General... and not the other way around.
Kraliyet Şeker bize bağımsızlığımız için yardım edecekti ; tam tersi değil.
I'd think it was the other way around.
Ben de tersini sizin için düşünüyordum.
You just got it the other way around.
Tamamen ters anladın.
It's the other way around.
Düşündüğümüzün tam tersi.
It was the other way around.
Düşündüğümüzün tam tersiydi.
- Maybe the other way around.
- Belki diğer yoldur.
Had it been the other way around, I assure you, Monty would protest.
Öbür türlü olsaydı, Monty mutlaka itiraz ederdi.
No, the other way around. You don't say "at the barber", but "at the barber's".
Hayır daha yayvan Berber, Asil olarak..
Now it's the other way around.
Şimdi tersine döndü.
I'd say it's the other way around.
- Tam aksini düşünüyorum.
It should be the other way around.
Başka şekilde olmalı.
Imagine it the other way around.
Tersinden düşün bunu.
When I was a cop on the East Side I had the same ratio, only the other way around.
Doğu yakasında polisken, ben de aynı oranı kullanırdım. Tabii oran tam tersiydi.
It's the other way around.
Tam tersi oldu.
well, it's just like you said it was, only it's the other way around.
Tıpkı söylediğiniz gibi, ama tam tersi oldu.
Maybe it's the other way around.
Belki de tam tersidir.
- No, the other way around.
- Hayır, tam tersi.
- The other way around.
- Tam tersi olacak.
It'll likely be the other way around.
Herhalde tersi olacak.
See, think of it the other way around.
Bir de diğer türlü düşün bakalım.
The other way around.
Öteki türlü.
Old constable hung himself He always said that being a civil servant we don't drive out the rascals and... protect the people, but the other way around
onu öldürdükten sonra... intihar gibi görünmesini sağladı!
There were those who deduced it the other way around.
Kuşkusuz tersini düşünenler de vardı.
It's the other way around... "I was always groggy, my mind, so muddy."
Aksine... "Her zaman karışıktım, zihnim çok bulanıktı."
Should be the other way around.
Tam tersi olması gerekir.
Or the other way around?
Belki de tersiydi.
Couldn't you go around the other way?
Diğer taraftan dolaşamaz mıydın?
With the way the other girls look at him, you're lucky he isn't playing around.
Kumarhanede, kaybederken. Kızların ona bakışlarını düşününce, çapkınlık etmediği için şanslısın.
Back up, around the other way.
Geri çekil, öbür taraftan dolaş!
You sure sent them around the lake, there's no other way for them to go.
Onları gölün etrafından dolaşmak zorunda bıraktınız, başka yere gidemezler çünkü.
Go around the other way.
- Arka taraftan gir.
Or perhaps the other way around.
Tam tersi de olabilir.
Or perhaps the other way around. Get our ships closer to our pilots.
Veya diğer yoldan gemileri pilotlara yaklaştırmalıyız.
In other words, the piranha have a way to get around the obstacle.
Yani, piranhalar buradan seti aşabilirler.
Turn him around the other way.
Diğer taraftan döndür onu.
Not my children! Maybe the other way around.
Tam tersi olabilir ama.
All right, now the way that you play it is... you pretend there's a force field all around your body... and you try and get as close to each other as possible... without actually touching.
Pekala, şöyle oynuyorsun : Bedenini çepeçevre saran bir güç alanı olduğunu varsayıyorsun ve birbirimize mümkün olduğu kadar yaklaşmaya çalışıyoruz ama hiç dokunmadan.
the other half 29
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the other thing 93
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
the one and only 111
the one that 19
the odyssey 21
the one that got away 33
the old 139
the office 84
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
the one and only 111
the one that 19
the odyssey 21
the one that got away 33
the old 139
the office 84
the only way 33
the one i told you about 27
the one 287
the old days 17
the old woman 18
the only thing 56
the old one 21
the ocean 80
the opposite 109
the old lady 20
the one i told you about 27
the one 287
the old days 17
the old woman 18
the only thing 56
the old one 21
the ocean 80
the opposite 109
the old lady 20