Those are your words Çeviri Türkçe
85 parallel translation
Those are your words.
Bunlar senin sözlerin.
Those are your words.
Bunlar sizin sözleriniz.
"There's no passion. It's boring." Those are your words.
"Tutkusuz, sıkıcı bir evlilik" Bunlar da senin sözlerindi.
Those are your words. I'm also holding down a job as a shipping clerk.
Ayrıca bir de film dağıtım işim var.
Let me emphasize to the listeners those are your words, not mine.
Dinleyicilere belirteyim, bunlar senin sözlerin, benim değil.
Those are your words... not mine.
- Bunlar benim sözlerim değil. Senin sözlerin.
Those are your words, Fiona, not mine.
Bunlar senin sözlerin Fiona, benim değil.
Those are your words.
Bu senin kelimen.
- Those are your words, milady.
- Bunlar sizin sözleriniz, hanımım.
Those are your words, Sappho.
Bunlar senin sözlerin, Sappho.
Those are your words.
Bunlar senin sözlerindi.
Those are your words, not mine. What were you, 9 when you killed them?
Bunlar senin sözlerin, benim değil.
Those are your words.
Bunlar senin kelimelerin.
Those are your words, not mine. I never said that.
Senin dünyandan boktan
Hey, hey, those are your words.
Hey, onu sen dedin.
Those are your words.
Bunlar senin lafların. - Peki.
Those are your words.
- Bu fikir sana ait.
Those are your words.
Bunları sen söylemiştin.
- Those are your words. - ( Cell phone beeping )
Bunlar senin cümlelerin.
Those are your words, but they're accurate.
Bunlar senin kelimelerin ama isabetli.
Well, uh, uh, those are your words, but yes.
Bunlar sizin sözleriniz ama evet.
Those are your words, not mine.
Bunlar sizin sözleriniz benim değil.
Yes, but those are your words.
- Evet. Ben değil, sen söyledin.
Those are your father's words.
Bunlar babanın sözleri.
Your words are those of the impious.
Sözleriniz günah dolu.
Are those your words?
Bu ifadeler size mi ait?
Are those your last words?
- Son sözlerin bunlar mı?
Are those your words, Sir Arthur?
Bunlar sizin yazdığınız mı, Sör Arthur?
Are those your last words Ayþe?
Son... Son sözün bu mu Ayşe?
Are those your words?
- Bunları sen mi söyledin?
Those are just words from your stories.
Büyü tozu mu? Anne, bunlar sadece senin hikayelerindeki kelimeler.
Those are fancy words for when the government takes your stuff whenever they want, aren't they?
Hükümetin istediği zaman mallarımızı almasının süslü söylenişi değil mi bu?
- Those are your own words.
- Bunlar senin sözlerin.
Are those your words?
Peki bunlar sizin sözcükleriniz mi?
I know those are just words and nothing I say can turn back the hands of time return your husband to you bring back your daughter's father.
Bunların sadece sözlerden ibaret olduğunun farkındayım ve söyleyeceğim hiçbir şey, zamanı geri getiremez size kocanızı, kızınıza babasını tekrar kavuşturamaz.
If those are your last words here on Earth, - you tell the Lord you went out stupid.
Bunlar son sözlerinse, Tanrıya aptal olduğunu ilet.
Those are your own words.
Bunlar senin kendi sözlerim, gerizekalı.
"Mechanised copies." Those are your very words.
"Mekanize kopyalar." - Bunlar senin kelimelerindi.
"Something has changed." Those are your very words.
- "Bir şeyler değişti." Bunlar da senin kelimelerindi.
Those are the words you're gonna leave your little sister with?
Kardeşinin seni bu sözlerle mi hatırlamasını istiyorsun?
Those are first words out of your mouth?
Ağzından çıkan ilk şey bu mu? Pardon.
When those fascist bastards are eating your guts, you'll be eating your words, you useless prick!
O faşist köpekler cesaretini kırdıklarında göreceksin. Tüfeğinle ne yapacaksın görelim işe yaramaz züppe.
I guess those are tough words to hear about your friend.
Arkadaşın için bunları duymak zor olmalı.
Are those your words... Or Isabel's?
Bunlar senin lafların mı yoksa Isabel'in mi?
Those are Tully words- - your mother's.
Bunlar da Tullyler'in sözleri, annenin sözleri...
Like, when I say those exact same words, are your ears unable to pick up the frequency of my voice?
Bu kelimelerin aynılarını ben söylediğim zaman, kulakların benim sesimin frekansı alamadılar mı?
Those are your own words, Chancellor!
Bunlar senin sözlerin General!
And those are the first four words of your speech.
Ve bunlarda konuşmanın ilk dört kelimesi.
Those are just words and you do not carry dignity in your disability.
Bunlar boş sözler, maluliyetinin asaleti olmaz.
Those are the words of your big brother.
- Bunlar, abinin sözleri.
Those are your dad's words.
Bunlar babanın sözleri.
those are nice 21
those are beautiful 26
those are 90
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are beautiful 26
those are 90
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are for you 19
your words 124
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
your words 124
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those guys 111
those people 102
those days are over 45
those men 39
those bastards 72
those poor people 16
those kids 48
those boys 19
those words 27
those things 62
those people 102
those days are over 45
those men 39
those bastards 72
those poor people 16
those kids 48
those boys 19
those words 27
those things 62