To the top Çeviri Türkçe
7,145 parallel translation
We just skate to the top and drop.
Tepesine gelip atlayacağız.
I'm telling you, I am taking these guys... all the way to the top!
Söylemedi demeyin, bu çocukları bir numaraya kadar taşıyacağım!
They rise from the forest floor, clear to the top. 100 feet.
Yerden 30 metre yüksekliğe ulaşabilirler.
- Ja, I wanna go to the top.
- Evet, yukarı çıkmak isterim.
Keep moving to the top!
- Yukarı çıkın!
It's gone, but we're gonna climb to the top.
Bağlantı koptu, ama tepeye tırmanacağız.
And he hiked to the top of the Crest, and he jumped.
Ve Crest'in tepesine tırmandı ve atladı.
I'm going to Covington Woods, to the top of the Crest.
Crest'in tepesine, Covington Ormanına gidiyorum.
Looks like it goes all the way to the top of the mountain!
Mağaradan yukarıya doğru giden basamaklar var!
If the lady was holding the baby up, pointing to the top, Maybe she wanted us to take it back there!
Bebeğin annesi kayalıkların tepesini gösteriyordu, belki de bebeği oraya götürmeliyiz!
Or if you get him to the top.
Eğer zirveye ulaşırsanız tabii.
I never made it up to the top of McKinley myself.
- McKinley zirvesini hiç tek başıma denemedim.
So, the game is, can we get you up to the top and down to the bottom before that happens.
Yani olay şimdi şöyle olacak, bu gerçekleşmeden sizi yukarı çıkarıp, aşağı indirmemiz gerekecek.
Why wouldn't I want to throw myself off the top of a tall building?
Yoksa ne diye kendimi yüksek bir binadan atmak isteyeyim?
Yah, that's where we met her, the top of the tower block - Preparing to...
- Gökdelenin tepesinde kendisini öldürmeye çalışırken tanıştık.
These waves don't have much energy, hardly enough energy to knock this top can off the other.
Bu dalgalar çok fazla enerjiye sahip değildir zira üstteki teneke kutuyu diğerinin üzerinden zar zor devirir.
Come, you spirits that tend on mortal thoughts, unsex me here and fill me from the crown to the toe top-full of direst cruelty.
Ey fani düşüncelere hizmet eden ruhlar gelin hemen beni kadınlığımdan çıkarıp alın da doldurun baştan aşağı hunharlığın en dehşetlisiyle.
Now that I had the top-shelf financing secured, it was time to assemble my "A" team.
Artık maddi desteğimi güvene aldığıma göre "A" takımı kurma zamanıydı.
I want to know who the guy was at the top.
Tepedeki adamı bilmek istiyorum.
My point is, you know, I suppose I don't know much about being a father yet, since BJ's only been around a couple of months and he's technically some Mexican's, on top of that but, you know, what I seen you do today, Boyd... go to the ends of the earth for your son like that... jeez, that's what being a father's all about.
Demek istediğim şey babalık hakkında çok bir şey bilmiyorum, BJ henüz birkaç aydır yanımda ve teknik olarak ne de olsa bir Meksikalının çocuğu.
If he turns out to be the elephant man, I'll put you in the hard news right at the top of the home page.
Eğer bu adam gerçekten fil adamsa seni son dakika haberi olarak siteye manşetten koyacağım.
We found the top half of the dress pasted to a wall in a tenement.
Elbisenin üst yarısını gecekondunun birinde duvara montelenmiş biçimde bulduk.
... to focus on this office's top priority, which is the north end of the Italian mafia, led by Gennaro Angiulo.
Bugün burada, bu ofisin birinci önceliği olan, Gennaro Angiulo'nun yönettiği North End'deki İtalyan Mafyası için toplanmış bulunmaktayız.
'Cause they'll slam ya down to the street top
Hemen yere yatırırlar adamı hiç acımadan
... right across the top of the cheekbone, splitting his face from the top of his ear to his chin.
Elmacık kemiğinin üstüne vurarak kulağından çenesine kadar yüzünü yarmışlar.
And we're trying to get back up top, but we can't go the same way we came.
Üst kata çıkmaya çalışıyoruz, fakat geldiğimiz yoldan geri dönemiyoruz.
Well, I'm sure they started to suspect once they were in a ball of fire the size of four city blocks.
Peki, onlar şüpheli başladı eminimOnlar ateşten bir top vardı kez Dört şehir blokları boyutu.
I want you to get me the top 20 selling mortgage bonds.
Bana en çok satan 20 ipotekli tahvili vermeni istiyorum.
So you want to know what the top 20 selling mortgage bonds are?
Yani ne olduklarını bilmek istiyorsunuz.
We need to build a race at the top, but... it's enough to spin a generator.
Tepeye bir yatak yapmamız gerekiyor. Dinamoyu döndürmeye yetecektir.
So I swim back down to her one more time, and I put my hand gently right on the front of her head, and I put my hand on the hook, and I slowly worked that hook right out of its top jaw.
Ben de tekrar aşağı yüzdüm başımı kibarca onun başının önüne getirdim elimi kancanın üstüne koydum ve üst çenesine girmiş kancayı yavaşça çıkardım.
The drop ball to 2014.
Top 2014 için düşecek.
And to top it off them Comanches went and took the horses.
Üstüne de Komançiler atlarını çalmış.
We had the extra day so we managed to dig a little deeper, lay rocks on top so scavengers couldn't get at him.
Bir gün fazladan kalıp derin bir çukur kazdık. Leş yiyen hayvanları engellemek için de mezarını taşla kapadık.
So he left his homeland at the top of the Earth and he came to the South... where the rest of us live.
Dünyanın en üst noktasındaki vatanını terk etti... ve Güney'e geldi... geri kalan herkesin yaşadığı yere.
They're freezing all your bank accounts immediately, and to top that off the networks are suing us for breach of contract, man.
Tüm banka hesaplarını hemen donduruyorlar ayrıca kontrat ihlali için de bize dava açıyorlar, dostum.
And right at the moment of truth, it's about to hit Ned's glove and boom, Chaz Jr. just obliterates him and grabs the ball like it's nothing. Game over. Mosely Auto wins.
Ve tam o anda, top Ned'in eldivenine gireceği zaman güm, Chaz Jr. onu itip çocuk oyuncağıymış gibi topu yakaladı.
I just need you to sign for that, it's the top form.
Sadece imzalaman gerekiyor, formun ustunde.
Because you're scripted to do a striptease at the slumber party, and when you take your top off, Billy comes running.
Çünkü senaryoya göre pijama partisinde striptiz yapacaksın ve üstünü çıkardığın anda Billy gelecek.
I can't find the key to the lock at Mom's, so it's either in the top left drawer of my dresser or on top of the wardrobe in my pink shoe box.
Annemin evinde anahtarını bulamıyorum da ya şifonyerin sol çekmecesinde ya da gardroptaki pembe ayakkabı kutusunun içinde.
You didn't have the killer instinct to make a top-class fighter, Mike.
1. sınıf bir dövüşçü olmak için sende ölümcül bir içgüdü yoktu Mike.
If we want to reach the pond up top, we have to get through Fat Man's Misery...
Yukarıdaki gölete ulaşmak istiyorsak Fat Man's Misery'den geçmemiz gerek.
If the ball comes to you, and it is true -
Top sana gelirse, ve pozisyon uygunsa
So I ask to use his bathroom and I see he's got a case of Wet Ones on top of the toilet.
Tuvaleti kullanmak için izin istedim. Tuvaletin üstü ıslak mendillerle doluydu.
How could that possibly be, with the $ 500,000 that we've given you... on top of the $ 50,000 of advance royalties... that have gone to a Derek Markham in Dallas.
Size 500.000 dolarlık yüklü bir ödeme yaptık... öncesinde avans olarak... Nasıl yani? Dallas'ta Derek Markham'a 50.000 dolar telif ödedik.
Would double-end his own mother with Satan to put a record in the top 10.
Bir albümü Top 10'a sokmak için annesini Şeytanla birlikte siker.
So, on top of a girl band who can't sing or dance, a policeman who's extorting a publishing deal out of me and a secretary who is blackmailing me for a job, I now have to go to the arse end of nowhere to see some poxy band.
Ne şarkı söyleyebilen, ne de dans edebilen kız grubunun üstüne yayımcılık anlaşması koparmaya çalışan bir dedektifin ve iş için şantaj yapan sekreterimin üstüne şimdi kıçı kırık bir grup için hiçliğin ortasına gitmem gerek.
Now your goal, ball thrower, is to get the ball past me two times without my hitting it.
Top Fırlatıcı olarak senin amacın topu iki kez ben vuramadan buraya ulaştırmak.
Well, we are the first public school ever to make the top 100... and not only 100, we're Number Ten in the country.
En iyi 100 arasında yer alan ilk devlet okuluyuz. RICHARD HARRIS GÜNEY BROOKDALE LİSESİ MÜDÜRÜ Onu da geçtim, ülkenin 10. sırasındayız.
That Fathers and Daughters has won every major literary award and been perched to top the best sellers'list for a year is every agent's dream.
"Babalar ve Kızları" tüm büyük edebiyat ödüllerini kazandı ve 1 yıl boyunca "En Çok Satanlar" listesinin en tepesinde kaldı. Ki bu da, her ajansın rüyasıdır.
Playing football on the square, then back home with dirty shoes to eat cookies.
Dışarıda top oynardık. Sonra çamurlu ayakkabılarla eve gelip kurabiye yerdik.
to them 177
to the beach 25
to the moon 20
to the airport 39
to the future 91
to the end 49
to the north 16
to the point 24
to the sea 38
to the left 221
to the beach 25
to the moon 20
to the airport 39
to the future 91
to the end 49
to the north 16
to the point 24
to the sea 38
to the left 221
to the hotel 25
to the kitchen 20
to the right 265
to the police 36
to the tune of 23
to the car 26
to the death 78
to the hospital 50
to the contrary 33
to the house 19
to the kitchen 20
to the right 265
to the police 36
to the tune of 23
to the car 26
to the death 78
to the hospital 50
to the contrary 33
to the house 19
to the bridge 17
to the station 29
to the king 27
to the bathroom 47
to the wall 16
to the outside world 64
to the 197
to the side 32
to the door 21
to the front 27
to the station 29
to the king 27
to the bathroom 47
to the wall 16
to the outside world 64
to the 197
to the side 32
to the door 21
to the front 27