Where is my son Çeviri Türkçe
411 parallel translation
- Where is my son?
- Oğlum nerede?
By the way, where is my son?
O nerede ki şimdi?
Where is my son?
- Oğlum nerede?
Where is my son?
Oğlum nerede?
Tell me, thou villain, where is my son Lucentio?
Çabuk söyle alçak, oğlum Lucentio nerede?
I must speak... Phibes, where is my son?
Seninle konuşmalı -
Where, where is my son?
Oğlum nerede?
Where is my son now?
Oğlum nerde şimdi?
- Where is my son?
- O? lum nerede?
Inspector, where is my son?
Evet.Komser bey, oğlum nerde?
Where is my son Scott?
Oğlum Scott nerde?
Where is my son, witch?
Oğlum nerede, cadı?
- Where is my son?
- Oğlum nerede? - Karımla beraber.
- Where is my son?
Oğlum nerede?
Come on, where is my son?
Oğlum nerede?
Where is my son? - I don't know.
Nerde oğlum?
Ram, where is my son?
Ram, evledım nerede?
Where is my son going?
Oğlum nereye gidiyor?
Where is my son?
Oğlum nerede? Sen onun için endişe etme.
- My son, where is he?
- Oğlum nerede?
My son is where he belongs.
Oğlum ait olduğu yerde bulunuyor.
If you do not tell me where the final key is, I shall order my creatures to kill her!
Son anahtarı yerini söylemezsen yaratıklarıma kızı öldürmelerini emrederim.
But I know where Sampson is, and that's gonna buy me my one last ticket for happiness.
Ama Sampson'ın nerede olduğunu bilen benim, ve bu benim, mutluluğa götüren son biletim olacak.
Do you know where my son is?
Oğlumun nerede olduğunu biliyor musunuz?
I'm goddamn upset! My son ran away, and i don't know where he is!
Oğlum çekip gitti ve bu akşam nerede bilmiyorum.
Give me back my son - and I will lead you to the Christ child. - Where is he?
Oğlumu bana geri ver... seni Mesih çocuğa götüreceğim.
My son, where is he?
Oğlum... oğlum nerede?
My logic is uncertain where my son is concerned.
Mantığım, oğlum söz konusu olduğunda biraz bulanıyor.
If you know where she is, I want her and my son back.
Eğer nerede olduğunu biliyorsanız, Onu ve oğlumu geri istiyorum.
Is that one of my new jobs, remembering where the Cauldron was last seen?
Bu da yeni işlerimden biri mi? Kazanın en son nerede görüldüğünü hatırlamak?
Since you were last here, my head, where the brilliant parts are located, is now ruling the known universe.
Buraya son geldiğinden beri, başım en değerli organların bulunduğu yer şimdi bilinen evreni yönetiyor.
My worthless son is roaming God knows where, then comes back home with a sorry face and goes out to see girls.
Hayırsız oğlum, bozuk bir suratla eve gelir, ama nereden geldiğini Allah bilir! Sonra yine sürtüklerin peşine, çeker gider!
Pardon me, Monsignor, sir, could you tell me where the top of the dune is? - Bless you, my son.
Bana kumulların tepesini gösterir misin?
I will not leave my son. I will bury him alive. Where is he?
Onu hiç affetmeyeceğim, canına okuyacağım onun.
Wow. This is where I've been spending most of my time lately.
Son günlerde zamanımın çoğunu burada geçiriyorum.
This is where the last of my funds ended up.
Son paramı neye harcadığımı göstereyim.
And that is where I intend to keep my country, while I await my final sentence.
Son cezamı beklerken de ülkemi hep tutmak istediğim yer orasıdır.
That is where I spent my young womanhood... and my son the doctor here... he spent his childhood.
Genç bir kadınken oradaydım. Ve doktor olan oğlum çocukluğunu orada geçirdi.
He's trying to tell me where my son is. I'm sure of it.
Oğlumun yerini söylemeye çalışıyor, eminim.
You know my son? Where is he?
Oğlumu tanıyor musunuz?
There is a hurt... Here... Where my son should be.
Bir yara var, burada tam oğlumun olması gerektiği yerde.
So, as an economics major, this is where I spend the majority of my time.
Evet, bir son sınıf ekonomi öğrencisi olarak vaktimin çoğunu burada geçiriyorum.
Muad'dib relies on my judgement where our son is concerned.
Muad'dib oğlumuzla ilgili kararlarda benim fikrime güvenir.
Where is my book, Ta'lon? The book I have been writing for the last two years.
Son iki yıldır yazdığım kitabım nerede, Ta'lon?
Everything had to be my way and this is where we've ended up.
Herşey benim istediğim gibi olmalıydı ve işte bu da ulaştığımız son yer ve şu anda burada olmamız hep benim yüzümden.
Muad'Dib relies on my judgment where our son is concerned.
Muad'dib oğlumuzla ilgili kararlarda benim fikrime güvenir.
Muad'dib relies on my judgement where our son is concerned.
Diğer çocuklarla birlikte olmalı. Torunumla geçirdiğim zaman çok değerli.
First tell me where my son is.
İlk sen söyle, oğlum nerede.
Get off your ass and tell me where my son is.
- Evet bayan. Kıçını kaldır da oğlum nerede söyle.
My son, where is he?
Oğlum nerede?
Before the final blow was struck I tore open a portal in time, and flung him into the future where my evil is law.
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım.
where is he 5231
where is it 2891
where is 140
where is your wife 24
where is he from 17
where is your brother 26
where is she 3620
where is the boy 29
where is it from 16
where is this place 56
where is it 2891
where is 140
where is your wife 24
where is he from 17
where is your brother 26
where is she 3620
where is the boy 29
where is it from 16
where is this place 56