Who invited you Çeviri Türkçe
237 parallel translation
Who invited you here?
Seni buraya kim davet etti?
Who invited you to come to my restaurant, Mr Detective?
Seni restoranıma kim davet etti Dedektif Bey?
Who invited you?
Seni kim çağırdı?
And I was the one who invited you into this house.
Bu eve seni davet eden de bendim.
Who invited you here, anyway?
Sizi buraya kim davet etti?
The one you took a fishing trip with. The man who invited you to dinner.
Şu, seni balığa çıkarıp yemeğe davet eden adamla.
- Who invited you, Hustler?
- Seni kim davet etti Hustler?
No, it was me who invited you!
Beni mahçup ediyorsunuz.
I bet the same person who invited you invited me, huh?
Bahse girerim beni davet edenle seni davet eden aynı kişidir, huh?
Say, if you never knew Sanjay say, if you were my friend... suppose I was the one who invited you And now, look at them
Diyelim ki, Sanjay'ı hiç tanımasaydın, benim arkadaşım olsaydın o zaman seni davet eden ben olurdum. Ve şimdi, onlara bak.
I know it's a party, but who invited you?
Parti olduğunu biliyorum da, seni kim davet etti?
Look, who invited you, anyway?
Bak, seni buraya kim davet etti?
- Who invited you?
- Seni kim çağırdı ki?
May I ask who invited you?
Sizi kimin davet ettiğini sorabilir miyim?
I don't trust you. Who invited you to breakfast?
Seni kahvaltıya kim davet etti?
- Who invited you?
- Seni kim davet etti?
Who invited you anyway?
Seni kim davet etti zaten?
Who invited you?
Kim seni çağırdı?
- Who invited you in, anyway? - I did.
- Seni içeri kim davet etti?
Who invited you in?
Kim davet etti seni içeri?
Hey, who invited you anyway?
Hey, bu arada seni kim davet etti ki?
The man who invited you here... owes money... to Quark?
Seni davet eden adamın... Quark'a borcu mu var?
- Who invited you?
- Peki seni kim çağırdı.
Who invited you, Superman?
Seni kim davet etti, Superman?
Who invited you here?
Kim çağırdı sizi?
You're the one who invited her over last night!
Dün gece onu davet eden sendin!
- Evening. Who'd you say invited you?
- İyi akşamlar, sizi kim davet etti?
Evening, boys. Who did you say invited you?
İyi akşamlar beyler.
I have invited you tonight, my friends, You who have been steadfast, through the years.
Bu gece sizi buraya davet ettim dostlarım siz ki yıllar boyu sadakatinizden taviz vermediniz.
You were the girl who wasn't invited.
Siz şu davet edilmeyen kızsınız.
Maybe you'll ask those who had invited you earlier?
- Nedenmiş o? - Olur, Nikolay Nikolayeviç.
Who invited you?
Seni kim davet etti?
But what burns me, big mouth, is just who the hell invited you?
Asıl merak ettiğim, koca ağız, seni kim davet etti?
- Who the hell invited you in here?
- Sizi buraya kim davet etti?
Why don't you just unobtrusively... see if you can find out who they are, how they got here... who invited them, and come back and let me know.
Neden göze batmadan... kim olduklarını ve buraya nasıl geldiklerini... kimin davet ettiğini öğrenip bana bildirmiyorsun?
You could've invited her on my behalf. Who are you talking?
onu benim adıma davet edebilirdiniz kim hakkında konuşuyorsun?
For someone who invited me to lunch, you don't look very happy.
Beni yemeğe davet eden biri olarak fazla mutlu görünmüyorsun.
You invited me because I'm a safe guy who will play along with your memories of Pete.
Beni davet ettin, çünkü ben Pete'le ilgili anılarını dinleyecek... güvenilir bir adamım.
You're taking a vacation? The man who won't take a coffee break? Gwen just invited me to stay with her.
Kahve molası bile vermeyen adam mı?
If it is my delusion, who the hell invited you?
Eğer bu benim aldanmamsa, Seni kim davet etti?
You mean you wouldn't take wine to a woman who's invited you for dinner?
Yani demek istediğin, seni yemeğe davet eden... bir kadına şarap getirmiyorsun?
You won't believe who's being invited to the wedding.
Düğüne kimlerin davetli olduğunu duyduğunda kulaklarına inanamayacaksın.
You happen to be the one who invited them over.
- Bu benim fikrim değildi. - Onları buraya davet eden sendin.
I was the one who was invited, you -
Davet edilen bendim, sen -
What if I know someone who could get you invited?
Peki ya, ben seni o kokteyl partisine davet edebilecek kodaman birini tanıyorsam?
Homer, a man who called himself "you know who" just invited you to a secret "wink-wink" at the "you know what."
Homer kendine "kim olduğunu biliyorsun" diyen bir adam seni biraz önce "nerede olduğunu biliyorsun" da gizli bir "şey şey" e çağırdı.
- Who invited you?
- Seni kim davet etti ki?
Everyone is invited, especially you-know-who.
Ve herkes davetli. Özellikle kimin davetli olduğunu biliyorsunuz.
- Who invited you?
- Sen nereden çıktın?
Do you know who's invited us to dinner in an hour?
Tahmin et, yemeğe kime davetliyiz?
I know you've been striking out lately, but I invited someone who'll improve your batting average.
Bu aralar çok ıska geçtiğini biliyorum ama kesin sonuç alacağın birini davet ettim.
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73