With your hands Çeviri Türkçe
1,998 parallel translation
You were always good with your hands.
El işçiliğin her zaman çok iyiydi.
Not with your hands, Jayne.
Ellerinle değil, Jayne.
Come out with your hands up! "The Lord is my shepherd, I shall not want."
Tanrı, benim çobanımdır
Come out with your hands up! Surrender or we will take you by force!
Ellerinizi havaya kaldırıp dışarı çıkın.
Come out with your hands up!
Ellerinizi havaya kaldırıp dışarı çıkın.
Come out with your hands up.
Ellerin havada dışarı çık.
- Come out with your hands up.
- Ellerin havada dışarı çık.
"covering your neck and your head with your hands and your arms."
Başınızı ve ensenizi ellerinizle ve kollarınızla koruyun.
- You're good with your hands!
- Maharetli ellerin var!
Come out with your hands up!
Ellerini başının üstüne koy ve dışarı çık.
Nor do not saw the air too much with your hands, thus, but use all gently, for in the very torrent, tempest, and, as I may say, the whirlwind of passion, you must acquire and beget a temperance
Elini kolunu da havalara savurma öyle, ölçüsünde, tadında bırak her şeyi. Duyduğun coşkunluk bir sel, bir fırtına, bir kasırga gibi de olsa, onu dindirecek bir hava bulmalı, buldurmalısın.
And you work with your hands, so that had to be considered.
Hatta bu eller çalışıyor, bunun da göz önüne alınması gerek.
With your hands... end this.
Ellerinle.. son ver.
You're good with your hands, good at building things.
Ama ellerin sağlam. Hobi olarak bir şeyler kurmakta iyisin, galiba?
You can eat with your hands.
Elinle yiyebilirsin.
Get out with your hands up.
Ellerin yukarıda dışarı çık.
- Down to the ground with your hands up.
- Ellerin yukarıda yere yat.
He always said you'd end up doing something with your hands.
Her zaman ellerini kullanacağın bir iş yapacağını söylerdi.
So come out slowly with your hands on your head, and I won't hurt you.
Ellerin başının üstünde yavaşça dışarı çık. Sana zarar vermeyeceğiz.
Come out with your hands above your head. now.
Ellerini kaldır ve ortaya çık. Hemen!
With your hands, you peel the banana.
Ellerinle muzu soy.
No, with your hands!
Hayır, ellerinle!
And no matter what it takes to convince him of your loyalty, even if it means killing me with your bare hands- -
Onu sadakatine inandırmak için ne yapman gerekiyorsa yapacaksın. Bu beni kendi ellerinle öldürmek anlamına gelse bile- -
As you can see, the choice is not so clear when you are face to face with the people whose blood will stain your hands.
Gördüğün gibi, kanları eline bulaşacak insanların karşısında böyle bir karar vermek hiç kolay değil.
I don't know where you stand with me, or with what we're supposed to be or not be, but it's in your hands.
Yanımda nerede durduğunu veya bunun olup olmaması gerektiğini bilmiyorum ama bu senin elinde.
I don't know with me or with what we're supposed to be or not be, but it's in your hands.
Yanımda nerede durduğunu veya bunun olup olmaması gerektiğini bilmiyorum ama bu senin elinde.
Mr. Caid, i can state with absolute certainty the painting Which I purchased for you and placed in your hands was genuine.
Bay Caid, sizin için satın aldığım ve elinize teslim ettiğim tablonun orijinal olduğuna dair size yemin edebilirim.
You build this rope with the wrong floss, it's not gonna sustain body weight or it's gonna cut your hands.
Bunu yanlış diş ipinden yaparsan vücut ağırlığını kaldırmaz ya da elini keser.
Your family was murdered, and now you rip out people's hearts with your bare hands.
Aileni katlettiler ve şimdi sen de insanların kalplerini çıplak ellerinle söküyorsun.
Love, while I don't doubt that you could change a tractor tyre with your bare hands...
Tatlım, çıplak ellerinle şüphesiz traktör lastiğini bile değiştirebilirsin...
You are good with your hands, I think.
- AH, BON? Bence kesinlikle ellerin çok yeteneklidir.
You wanna touch your daughter with these hands, baby?
Bu ellerle kızına dokunmak ister miydin, bebeğim?
Come out with your hands up!
Buraya gel!
Look, if you go through with this, I'm gonna lose my house! Get your hands off of me!
- Çek ellerini üstümden!
He could probably snap your spine with his bare hands.
Muhtemelen omurganızı çıplak elleriyle kırabilecek kadar güçlüdür.
Lubricate it well with your hands.
Ohh.
You get to wash your hands with soap that hurts.
Şimdi ellerini sabunla yıkaman gerekir ki bu acıtır.
Get your hands off of me. I'm really really sorry that I hit you with a mallet, okay?
Başınıza çekiçle vurduğum için üzgünüm.
Are you that hands-on with all your clients? - Just my godson.
Bütün müvekkillerinizle bu kadar yakın mısınızdır?
- Before you and your hands get too busy... I thought maybe you could help me out with a little home improvement project?
Sen ve ellerin meşgul olmadan önce düşündüm de, belki de bana ev işlerinde biraz yardım edersiniz.
You're the one with fresh blood on your hands.
Yeni eli kanlı olan sensin.
Out, finish sweeping. Wash your hands. Help me with the table.
Süpürmeyi bitir, ellerini yıka ve masayı kurmama yardım et.
- With your bare hands?
çıplak elle mi?
With your people skills, she's like putty in your hands.
Sen onu yeteneklerinle bile hamura çevirirsin.
No, you've got your hands full with the horoscopes and the "ten things you can do to avoid lyme disease" piece.
Olmaz. Elinde zaten "Burçlar" ve "Laym Hastalığını önlemenin 10 yolu." hikâyesi var.
With your hands above your head.
Grace...
Your relationship with her father doesn't tie your hands?
Babasıyla olan ilişkin elini kolunu bağlamıyor mu? Evet.
They'll know you made something out of your life, something beautiful with your own hands...
Hayatında bir şeyler yaptığını bilecekler, kendi ellerinle yaptığın güzel şeyler...
She'll probably try to rip off your uniform with her bare hands.
Herhalde üniformanı kendi elleri ile yırtmaya çalışır.
The hammer is so important because it separates humans from everything else, and it gives power that you have from tools, power that you couldn't have with only your bare hands, no matter how strong they were, and that's really important about Thor.
Çekiç, insanı her şeyden daha üstün kıldığı için çok önemlidir, araç gereçlerden elde edebileceğiniz ve ne kadar güçlü olursa olsun sadece çıplak ellerinizle sahip olamayacağınız gücü size sağlar ve bu, Thor açısından çok önemlidir,
With this garland I do tie a knot, and by doing so bind your hands and your hearts for all eternity.
Bu çiçeklerle hem ellerinizi hem de kalplerinizi sonsuza kadar bağlıyorum.
with your family 23
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
your hands are cold 24
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
your hands are cold 24
your hands 116
your hands are shaking 33
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
your hands are shaking 33
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187