Woman screams Çeviri Türkçe
89 parallel translation
And being reasonably certain that someone's going to get a punch in the jaw... I'm going to make sure it isn't me. [Woman screams]
Birisi yumruğu yiyecek ama kesin, o ben olmayacağım!
[truck horn blares ] [ tires screech ] [ thud ] [ woman screams ] [ murmurs]
Birden önüme atladın. - Neyse ki sadece yandan çarptım. - Sorun değil, bir şeyim yok.
Almighty and all-powerful Set, Father of Darkness, King of Death, I pledge this knife to you... ( Woman screams )
Her şeye gücü yeten ve çok güçlü zümre karanlığın babası ölümün kralı, söz veriyorum sana bu bıçağı...
- BURNING, - ( woman screams )
Yağmalıyorlar.
Hayward, 3,460... [woman screams ] [ all shouting ] [ screams]
Hayward 3460... Orada!
( WOMAN SCREAMS ) Or what?
Yoksa ne?
- ( woman screams ) - ( Wormser ) Oh, no!
Olamaz!
( WOMAN SCREAMS )
( KADIN çığlıklar )
Every woman screams out "Steve" during sex. Don't they, Peggy?
Her kadın seks yaparken "Steve" diye bağırır, değil mi Peggy?
[Woman Screams] Help!
[Kadınlar bağırır] Yardım!
[Woman Screams ] Aaaah! [ Scorsese] Always stretching the limits of the musical genre, Berkeley even dared choreograph human tragedies.
Berkeley, müzikal türünün sınırlarını zorlayarak trajedilerin koreografisini yapmaya bile kalkışmıştır.
- The marvelous superseded the sacred. - [Woman Screams]
Olağanüstülük kutsalın yerine geçmişti.
( woman screams ) Oh, help!
Oh, yardım edin!
( woman screams )
( bir kadın çığlık atar )
- ( woman screams )
- ( kadin bagirir )
Well, did something bad happen, something to make you want to have this, uh... [whip cracks ] [ woman screams]
Peki, kötü bir şey mi oldu bunları yapmayı isteyecek kötü bir şey? Tuhaf seks?
( Woman screams ) Oh, my God!
Oh, aman Tanrım!
( Woman screams )
.
- [Woman Screams]
Merhaba, Bayan Pace.
[Woman screams]
[Kadın çığlığı]
He said "Well she's out in Line." And I said "Well" [Gasps ] - [ Woman Screams]
O da dedi ki "Dışarıda" ve sonra ben dedim ki...
- Jesus! - ( woman screams )
Tanrım!
I mean, nothing about this woman screams "look at me."
Sonuçta bu kadında hiçbir şey "bana bakın" diye haykırmıyor.
[Woman Screams] No!
[Kadın çığlık atar] Hayır
[Woman Screams]
[Kadın çığlık atar]
( woman screams ) Sorry!
Afedersiniz!
( woman screams )
Noel baba!
Otherwise, they're likely to- - - [woman screams]
Yoksa onlar muhtemelen...
Iizards with two eyes, two arms, and two legs - - might be pretty close to the mark. [woman screams ] [ roaring]
İki gözlü, iki kollu ve iki bacaklı sürüngenler bize çok benzer olurlardı.
[WOMAN SCREAMS]
- Aah!
Uh, let's go back to where the woman screams.
Geriye, kadının çığlık attığı yere sardır.
The woman screams for unconsciousness, but there is no unconsciousness In hell.
Kendinden geçmek için bağırsan da cehennemde bilincini kaybedemezsin.
It screams like a woman.
Bir kadın gibi inler.
He raves, he screams, he goes into such hysterics... that it's like trying to make sense with a panic-stricken woman.
Bağırıp çağırıyor, hezeyanlar geçiriyor, histerik krizler sergileyen... paniğe kapılmış kadınlar gibi davranıyor.
You've got a pathological fix on a woman who's not only an admitted criminal but who screams if you come near her!
Sadece suçlu olmakla kalmayıp, yanına yaklaştığında çığlıklar atan bir kadını, anlamsızca saplantı yaptın.
This woman, 30 years old, volunteered to look after a four-month-old baby with a brain injury who screams day and night.
30 yaşındaki bu kadın beyin hasarı olan ve gece gündüz ağlayan dört aylık bir bebeğe bakmak için gönüllü oldu.
- PILLAGING, - ( woman screams )
Tecavüz ediyorlar.
Delicata gets up from the table and screams like a woman.
Delicata masadan kalktı ve kadın gibi çığlıklar atmaya başladı.
( woman screams ) ( man laughing ) WOMAN :
Hayır!
[Woman screams]
Şerif.
[Woman screams] This is the best part.
- Bu en güzel kısmı.
( woman screams )
- Bakın!
[Woman Screams] Drop it!
İndir silahı!
The screams of an innocent woman.
Masum bir kadının çığlıkları.
You know the kind of woman that just screams trouble?
Bela diye bas bas bağıran kadınları bilir misiniz?
The screams of an innocent woman.
Masum bir kadının çığlığı duyuldu.
And Tiffany, the woman who stands downtown and screams at traffic.
Ve Tiffany, şehrin merkezinde oturan ve trafiğin ortasında bağıran kadın.
The next morning... the screams of a woman woke me up.
Ertesi sabah... bir kadının çığlığıyla uyandım.
[woman screams]
Juliette...
WOMAN SCREAMS What's that?
Neler oluyor?
[woman screams]
Yanlış cevap.
screams 889
woman 4151
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman show 21
woman laughing 20
woman on phone 18
woman's voice 21
woman on radio 16
woman 4151
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman show 21
woman laughing 20
woman on phone 18
woman's voice 21
woman on radio 16