You get a name Çeviri Türkçe
466 parallel translation
It's a lot of bull, when you drop dead or become too feeble to shoot, you get a name as the greatest shot in the west.
Hepsi palavra. Tuzağa düştüğünde bile o kadar iyi ateş edebiliyorsan doğudaki en büyük silahşör olarak anılırsın.
- Where'd you get a name like Noah?
- Noah ismini nereden aldın?
- Where'd you get a name like Napoleon?
- Bu ismi nereden aldın?
How did you get a name like that?
Bu ismi nasıl aldınız?
How'd you get a name like that?
Nası böyle bir isim alabildin?
How you get a name like that?
Bu adı nasıl almışsın?
Didn't I tell you to always get a name and write it down here?
Sana her zaman bir isim alıp buraya yazmanı söylemiyor muyum?
They expect a boy, and get his name all picked out, and then you come along.
Erkek çocuk bekliyorlarmış, ismini bile koymuşlar. Ama siz doğmuşsunuz.
Your name's Francisco Morez, and the vigilantes would like to get a hold of you.
Adın Francisco Morez, ve her yerde aranıyorsun.
Good. If anybody on the field or off the field tries to engage you in conversation as to why you're here, no matter how innocently, I want you to get his name and give it to me and I'll turn it over to the FBI.
Birisi sizinle üste veya üs dışında niye burada olduğunuz hakkında konuşmaya çalışırsa ne kadar masum görünürse görünsün hiçbir önemi yok derhal adını bana vereceksiniz ve ben de derhal FBI'a havale edeceğim.
Did you ever get a message from a man by the name of Christopher?
Christopher adlï birinden hiç mesaj aldïnïz mï?
You don't have to call what's-his-name and get a measly 50.
Bu adı her neyseyi arayıp değersiz bir 50lik istemeye de lüzum yok.
- You know who'd get me a good name? - Who's that?
- Biliyor musun kim bana güzel bir isim önerdi?
He'll get you a name.
O sana isim bulur.
Now, if you confess and name the man that was really with you that night... the Times will do everything in its power... to get ya a parole for turning state's evidence.
Şimdi eğer itiraf eder ve o gece gerçekten seninle birlikte olan adamın adını verirsen, Times gazetesi doğruyu açıklayarak adaletin yerini bulmasını sağladığın için seni şartlı tahliye ettirme konusunda elinden geleni yapacaktır.
But if you can name one man in this town who helped those men get a decent start, I'll eat your hat.
Ama iyi bir başlangıç yapmalarına yardım eden birini göster, şapkanı yerim.
I thought nothing of that because when you've lived in a town as long as I've lived in this one, you get used to the fact that everybody knows your name.
Bunda bir gariplik yoktu, çünkü bir şehirde benim kadar uzun kalırsanız herkesin sizi tanımasına alışıyorsunuz.
Get a box office attraction, a big name, then you'll get the money.
Gişe ilgisi çekecek bir gösteri ayarla, büyük bir isim, o zaman parayı alırsın.
You get a name?
Sadece not aldılar.
We don't often get a chance to cooperate with you people... but if there's anything we can do, just name it.
Sizlerle işbirliği yapma şansımız pek olmuyor... Ama yapabileceğimiz bir şey varsa söyleyin yeter.
It's taken all these years for you to get with a big-name outfit.
Ünlü bir gruba girmek... bunca yılını aldı.
But if we could have a few more new, fine, upstanding citizens like you men, Ocatilla would soon get a name for itself.
Ama sen ve adamların gibi bir kaç örnek vatandaşımız olursa Ocatilla yakında meşhur olabilir.
You don't want the school to get a bad name.
Okulun adının kirlenmesini istemiyorsun.
Get you a bad name too.
Senin adını da.
You also have to get over a hurdle first, name of Bill Morgan.
Ayrıca Bill Morgan adında birini de aşman gerek.
Wait a minute, ladies, till I catch my breath, and I'll get you up those stairs as sure as my name is George Washington McLintock...
Bir dakika bayanlar biraz soluklandıktan sonra sizi yukarı çıkaracağım. Biliyorsunuz benim adım, nam-ı değer George Washington McLintock.
You might get away with borrowing someone's name... if it's just for drink and a little bit of money.
Başka birinin adını kullanıp..... sadece para ve içki bulacaksan tamam diyeyim.
There's a ticket to Hong Kong there's a passport made out in the name of Lady Dean to get you out of here and there's $ 5,000.
Hong Kong'a uçak biletin buradan gitmen için Leydi Dean adına çıkartılmış pasaportun ve 5.000 doların.
How did a friendly little fellow like you get the name of "Ornery"?
Senin gibi sevimli küçük bir şey nasıl oluyorda "Huysuz" adını alıyor?
Those two you sort of hinted you wanted taken care of, they must have given you a rough time if, after you get a rope around my neck without dirtying your hands, you suddenly change your filthy mind, all in the name of old friendship, you say.
Dikkatli olmalarını istediğin şu iki adam var ya, eğer sen eski dostlarının hatırına,... aniden fikrini değiştirseydin, ellerini kirletmeden benim boynuma idam halatını geçirdikten sonra, sana olduça zor zamanlar yaşatacaklardı.
We've got a note of your name and address and you won't get off so easily next time.
Adını ve adresini not aldık. Bir daha ki sefere böyle kolay gitmeyeceksin.
Do you know the name of a good hypnotist I can go and talk to and see if he could help me lay off these cigarettes before tomorrow night, or else Warren won't get that job, see?
Yarın akşamdan önce sigarayı bırakmama yardım edebilecek iyi bir hipnozcu adı biliyor musunuz? Yoksa Warren o işi alamayacak.
Everybody knows that uh when you invent or discover something you get to name it like uh... a Napoleon.
Herkes bilir ki, bir şey icat ettiğinde veya bulduğunda, ona isim verirsin. Mesela Napolyon.
You'll get a name too.
Sana da bir isim gerek.. Fodo..
Do you get the feeling that she gave me a fake name?
Bana uydurma bir isim vediğini hissetin mi?
They get a judge who wants to push the issue, you can go tojail on a contempt citation if you don't name that informant.
Onlar bu davayı idare edecek bir hakim bulacaklardır, sen de muhbirin adını vermezsen adalete engel olmaktan hapse girersin.
Until you get to New York... you'll be traveling under the name Elizabeth Dunne.
New York'a varana kadar... Elizabeth Dunne adıyla yolculuk edeceksin.
Question 1, where'd you get a name...
Birinci soru ;
Otherwise, you'll get a bad name, Pelle.
Aksi halde ismin kötüye çıkar Pelle.
You know, by the time this weekend is over, I promise you won't even remember... what's - her-name's name. I'll get you a drink.
Bu haftasonu bittiğinde, adını bile hatırlamayacaksın, adı her neyse.
If you just get through it... And a few people remember your name.
Yaşayıp gittikçe birkaç kişi adını hatırlıyor.
Come back with the goods on Dante, starting with his real name, and I'll get you a knighthood for literature.
Dante ile ilgili her şeyi öğren. Gerçek adıyla başla, ben de bu şövalyeliğini literatüre geçireyim.
If you get a baby girl, can you give him the name Mandy?
Kızın olursa adını Mandy koyar mısın?
I want a name right now, or you can get on the next bus back to Minneapolis.
Hemen şimdi bir isim istiyorum ya da gelecek otobüsle Minneapolis'e dönebilirsin.
You used me to get a name for yourself.
Kendini meşhur etmek için benim ismimi kullandın.
They've done you a favor,'cause this stuff's gonna get published... under your name... and you'll have a career.
Sana iyilik yapmışlar çünkü bunlar senin adınla yayımlanacak ve bir kariyerin olacak.
When we get through with you, you ain't gonna have a dime left to your name.
Seninle işimiz bittiğinde, hiç bir şeyin kalmayacak.
If you'd call me by my first name, you'd get a lot further in these kind of affairs.
Soyun. Bir daha beni adımla çağırırsan seni doğduğuna pişman ederim. Tamam mı?
He's in a meeting right now. I can take your name and have him get back to you.
Su anda toplantıdalar. Adınızı alırsam sizi aramalarını söyleyebilirim.
And for every name, you get a piece of my clothes.
Ve her isim için bir kıyafetimi alacaksın.
- First, you will help me get revenge on a certain street rat by the name of Aladdin.
Aladdin adlı bir sokak faresinden intikam almama yardım edeceksin.
you get me 124
you get what you pay for 29
you get away from me 19
you get what i'm saying 29
you get used to it 162
you get some rest 46
you get 202
you get the idea 54
you get the point 20
you get up 32
you get what you pay for 29
you get away from me 19
you get what i'm saying 29
you get used to it 162
you get some rest 46
you get 202
you get the idea 54
you get the point 20
you get up 32
you get it 469
you get paid 21
you getting this 48
you get the picture 39
you get what you need 16
you get the money 20
you get anything 32
you get me out of here 17
you get married 31
you get back here 37
you get paid 21
you getting this 48
you get the picture 39
you get what you need 16
you get the money 20
you get anything 32
you get me out of here 17
you get married 31
you get back here 37