You guys talk Çeviri Türkçe
1,253 parallel translation
Hearing you guys talk you were friends back then, huh?
Sizi duyan eskiden arkadaş olduğunuzu zanneder.
So why don't you guys talk?
Eee neden ikiniz başbaşa konuşmuyorsunuz?
- Did you guys talk at least?
- Siz konuşabildiniz mi?
So what do you guys talk about?
Peki ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Did you guys talk to her?
- Onunla konuştunuz mu?
You guys talk to Jesus for real? Huh?
İsa ile gerçekten konuşuyor musunuz?
You guys talk.
Konuşun siz.
Well, i'll let you guys talk.
Ben sizi rahat bırakayım.
You guys talk?
Konuştunuz mu?
So, uh, you guys have a good talk? Yeah.
Nasıl, iyi muhabbet edebildiniz mi?
At the bottom of the box. And you two guys are free to talk.
Kutunun arkasında ikiniz rahatça konuşabilirsiniz.
Hey, guys, can I talk to you for a sec?
Hey, beyler, sizinle biraz konuşabilir miyim?
Um, you guys mind if we talk about this somewhere else?
Bunu başka bir yerde konuşsak olur mu?
You guys wouldn't talk like that about me, would you?
Hakkımda öyle konuşmazsınız değil mi?
I'm gonna go out and check with Michel on something... and you guys just talk till I get back.
Ben çıkıp Michel'le bir şeyi teyit edeceğim. Ben dönene kadar sohbet edin.
ALL RIGHT, YOU GUYS JUST TALK AMONGST YOURSELVES.
Tamam, siz kendi aranızda sohbet edin.
Do you guys still talk?
Siz hala konuşuyor musunuz?
What do you guys talk about?
Ama hobilerinden de konuşalım. Siz nelerden bahsedersiniz?
- So did you guys have the talk?
Yani siz konuştunuz mu?
- Do you guys still talk?
- Hala konuşuyormususunuz?
I want you to talk to these guys, and make sure they...
Diğerleriyle konuşup emin olmak istiyorum.
The guys want to talk to you.
Elemanlar seninle konuşmak istiyorlar.
The way I see it, you guys can get past it and talk like adults, or you can behave like petty children.
Bana göre, bunu aşıp, yetişkinler gibi konuşabilir, ya da küçük çocuklar gibi davranabilirsiniz.
You know you talk about these guys like it's an anthropology class.
Adamlardan antropoloji dersindeymiş gibi bahsediyorsun.
Ah actually we were just hoping we could talk to you guys real quick.
Aa aslında sizinle çabucak konuşabiliriz diye düşündük.
Look, eric jilts donna and all you guys can talk about is yourselves. Well, there are bigger issues here, people.
Bak, Eric Donna'ya tekmeyi bastı ve sizin bütün konuşabildiğiniz kendiniz Şey burada daha büyük bir mesele var, millet
I need to talk to you guys about something.
Sizinle bir şey konuşmam gerekiyor.
And if you guys know who she is... you'd better talk some sense into her before I find her myself.
Ve eğer onu tanıyorsanız onu kendim bulmadan önce konuşmalısınız.
I'm gonna take Jake out so you guys can talk.
Rahat konuşasınız diye biz Jake'le dışarı çıkıyoruz.
That is the talk of the old, warring age. Knowing you guys, you could cut them down.
Şu anda antik savaşlardan bahsediyorsun.
You guys don't even talk to one another anymore.
Siz artık birbirinizle konuşmuyorsunuz bile.
She wanna talk to you guys and make sure everything is all right.
Sizinle konuşup her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyor.
You guys must have some great pillow talk.
Yastık başında bol bol sohbet ediyorsunuzdur.
But I want you to know that I had a talk with the guys.
Ama şunu bilmeni istiyorum, çocuklarla konuştum.
Guys, I really need to talk to you about something.
Millet, sizinle birşey hakkında gerçekten konuşmam lazım.
But if you talk to one of them about this, the guys will be sitting down, rationally, you talk to them about low IQs, and their dumb behavior, and their bad decisions right away they start talking about education!
Ama bunun hakkında birisiyle konuşursan, eleman mantıklı bir şekkilde oturup,, onlarla düşük İQ aptalca davranışları, kötü kararlarını söylersen Anında eğitim hakkında konuşmaya başlarlar!
What do you guys even talk about when he drives you to work?
Seni işe getirirken neden bahsediyorsunuz?
You guys might recognize my dad, but I don't really want to talk about it.
Babamı tanıyabilirsiniz, ama bu konuda konuşmayı kesinlikle istemiyorum.
Why don't you guys just talk?
Neden siz sadece konuşmak değil mi?
You should talk to Carolina, because you guys are really smart
Val, bence Carolina'yla konuşmalısın. Bu konularda çok iyi o.
You should talk to the guys, okay, and just let them feel some support.
Çocuklarla konuşup yanlarında olduğunu hissettirmen gerek.
Hey, guys, can I talk to you for a second?
Beyler biraz konuşabilir miyiz?
If I knew why it was making that sound I wouldn't need to talk to you guys, right?
Eğer neden böyle ses çıkardığını bilseydim, sizlerle konuşmama gerek kalmazdı, değil mi?
Why don't you guys go down to the lobby, talk it out over some coffee?
Neden lobiye inip birer kahve içip bu konuda konuşmuyorsunuz?
- Lorelai. I need to talk to you guys about something.
- Sizinle bir şey konuşmalıyım.
If you can travel back in time and make me not make the veal and ham pate, I'd appreciate it. Talk me out of these things in the future, guys.
Tamam, zamanı geri alıp, et ve domuz patesi yapmamamı sağlasam çok memnun olurdum.
I'll talk to you guys later.
Sonra konuşuruz.
- Talk to you guys later.
- Sonra konuşuruz.
So you guys really don't have anything else to talk about?
Konuşacak başka bir şeyiniz yok mu çocuklar?
You guys never talk about anything.
Siz hiçbir konuyu konuşmazsınız ki.
I gotta talk to you guys.
Sizinle konuşmam gerek.
you guys 4639
you guys are so cute 19
you guys are awesome 21
you guys are the best 48
you guys have fun 67
you guys rock 19
you guys are amazing 17
you guys are crazy 40
you guys are great 36
you guys look great 24
you guys are so cute 19
you guys are awesome 21
you guys are the best 48
you guys have fun 67
you guys rock 19
you guys are amazing 17
you guys are crazy 40
you guys are great 36
you guys look great 24