You just disappeared Çeviri Türkçe
231 parallel translation
Can you imagine their faces if you just disappeared?
Ortadan kaybolsan yüzlerinin alacağı hâli hayal edebiliyor musun?
But you just disappeared. I was filled with shame, and was relieved when I was moved.
Utanç doluydum ve gitmek beni rahatlatmıştı.
Nobody would notice if you just disappeared.
Gözden kaybolursan kimse seni fark etmez.
You just disappeared.
Birden kayboldun.
You just disappeared.
Birden ortadan kayboldunuz.
You just disappeared!
Bir anda ortadan kayboldun.
I wanted to introduce you to Nandini, but you just disappeared.
Seni Nandini'yle tanıştırmak istiyordum ama onu bulamıyorum.
When you left, and you just disappeared, it was a kick in the stomach,
Sen gittiğinde, birden ortadan kaybolduğunda mideme tekme yemiş gibi oldum.
Middle of eighth grade, you just disappeared.
Sekizinci sınıfın ortasında birden kayboldun.
You just disappeared.
Bir anda kayboldun.
You just disappeared from jail?
Öylece hapisten kaybolu mu verdin?
But then you just disappeared.
Sonra birden kayboldun.
You just disappeared.
Haber vermeden ortadan kayboldun.
You just disappeared.
Nereye gittiniz?
Was that why you just disappeared without saying anything?
Bu yüzden mi, hiç bir şey söylemeden ortadan kayboldun?
So you should, you just disappeared.
Olacaktı zaten! Ama ortalıktan kayboldun.
I mean, you just disappeared!
Yani, öylece kaybolup gittin.
It's like you just disappeared.
Birden ortadan kayboldunuz.
Yeah, you just disappeared...
Bir anda kayboluverdin diye... Evet...
You just disappeared.
Bir anda ortadan kayboldun.
You just disappeared.
Sen kayboldun.
You just need to remember what it is that disappeared the moment you awoke.
Uyandığın anda ortadan kaybolan şeyi hatırlamalısın.
- You know, he just disappeared.
- Anladın mı, kayboldu.
She's disappeared, and in her room there were footprints just like the ones you're leaving!
O kayboldu ve odasında ayak izleri vardı, bunun gibi iz bırakmış!
Just before you disappeared, captain,
Siz kaybolmadan hemen önce,
What the hell do you mean it just disappeared?
Bir anda kayboldu da ne demek?
You see the bottom of the spectra scope blew it to the wall... - and Jenning just... just disappeared. - Excuse me.
- Okuyucunun alt kısmı onu duvara yapıştırdı ve Jenning ortadan kayboldu.
You just disappeared on me.
Ama birden ortadan kayboldun. Neden?
The bulkhead in front of me disappeared, and then I found myself out there, just now, chopping wood right before you walked up.
Gemi bölmesi yok oldu ve sonra kendimi odun keserken buldum sen gelmeden hemen önce.
But maybe things would be better for you if I just disappeared for a while.
Ama bir süre ortadan kaybolmam, senin için çok daha iyi olabilir.
You'd all be better off if I just disappeared.
Ben olmasam hepiniz daha iyi olurdunuz.
If the floor just disappeared and you fell out.
Taban kaybolsa ve aşağı düşsen.
It's just a shame you got there too late, right after he disappeared.
Oraya o kaybolduktan hemen sonra gelmen zamanında gelememen kötü oldu.
You say he just disappeared?
Öylece kaybolduğunu mu söylüyorsunuz?
It was like his mind, his spirit, whatever you want to call it, just disappeared.
Beyni gibi, yada ruhu, ona her ne deniyorsa, kaybolmuştu.
- So you're saying the Queen Anne just disappeared.
- Queen Anne öylece kayıp mı oldu?
I mean, the guy just, you know, disappeared off the face of the earth.
Yani herif resmen toz olup uçtu.
I don't know, I guess I was blocked or something, and then, he just sort of disappeared, you know?
Bilmiyorum, gözümün önüne bir şey gelmişti sanırım, ve sonra bir anda yok oldu, anlıyor musun?
I'm just wondering where you disappeared to today.
Sadece bügün nereye kaybolduğunu merak ettim.
Before 1989, Henry held down a job for nine years at a train yard, but after the accident, as you said, it's like he just disappeared off the face of the earth.
1989'dan önce 9 yıl süren tren şefliğinde çalışmış. Ama kazadan sonra sanki dünya yüzünden silinmiş.
It's almost like the last three or four years you've just kind of disappeared.
Neredeyse 3-4 yıldır ortalarda yoksun.
Why did you run out of the train just when our grandpa disappeared?
Dur bakalım. Dedemiz kaybolduğunda niye trenden alelacele indin?
You're telling us the shirt just disappeared?
Bize gömleğin sadece kayıp olduğunu mu söylüyorsun?
You're not the only one who was thinking... how much he hated the world just before it disappeared.
Yok olmadan önce, dünyadan ne kadar nefret ettiğini düşünen bir sen değildin.
Listen, I know you're gonna want to help, McManus, but it'd be better for me and for my parole if this little incident just disappeared.
Dinle, yardım etmek isteyeceğini biliyorum McManus, ama bu küçük olay dikkat çekmezse benim ve tahliyem için daha iyi olur.
Just to confirm... you did not speak to him the day he disappeared, correct?
Şimdi ortaya çıktı da kurbanın kaybolduğu gün onunla konuşmadınız, bu doğru mu?
Even he doesn't know what he was doing when she disappeared. And now you find her car just a few blocks from his house?
Kızkardeşim kaybolduğunda nerde olduğunu bilmesek bile kızkardeşimin arabasını onun evinden bir kaç blok ötede buluyorsunuz.
You were cruising the hell out of me, then just disappeared.
Etrafımda şöyle bir dolandın, sonra birden kayboldun.
I had work to do. You've just disappeared.
Yapılacak işlerim vardı.
But if you didn't have a boyfriend... if you didn't have a boyfriend, if he wasn't there anymore... if he just disappeared... would you take the rose then?
- Peki erkek arkadaşın olmasaydı erkek arkadaşın olmasaydı, yani o artık olmasaydı birden ortadan kaybolsaydı, o zaman gülü alır mıydın?
You just disappeared.
Kayboluverdin.
you just got home 17
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25