English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You look pretty

You look pretty Çeviri Türkçe

1,860 parallel translation
You look pretty.
Hoş gözüküyorsun.
I was going to say you look pretty tonight.
Bu gece güzel gözüktüğünü söyleyecektim.
You look pretty spry to me.
Oldukça dinç gözüküyorsun.
Just because you look pretty today... I won't mention the misguided phallic rage you just displayed.
Bugün güzelsin diye az önce erkeklere karşı yaptığın saldırıdan bahsetmem.
Besides, you look pretty cute with a thick mustache.
Ayrıca o kalın bıyıklar sana çok yakışmış.
- YOU LOOK PRETTY GOOD FOR A DEAD GIRL.
Ölü bir kıza göre çok iyi görünüyorsun.
Yeah, you look pretty good That's nice, huh?
Evet, güzel duruyor. İyiymiş, değil mi?
Hey, kiddo... You look pretty sexy with that gun
Hey, güzelim şimdi baş edilmez bir bir hatun oldun.
So, you look pretty competent back there.
Arkada hayli çok kalmışa benziyorsun.
Well, you look pretty hot to me.
Ama bana oldukça ateşli gözüktün.
Well, you look pretty.
Hoş gözüküyorsun.
You look pretty good.
Çok iyi görünüyorsunuz.
You look pretty lucky yourself there.
Sen de çok şanslı gözüküyorsun.
And then they'd be all, Uh, you look pretty alive to me, dude.
Sonra da hepsi şöyle derdi : "Bana epey canlı gözüktün, dostum."
- You look pretty.
- Çok güzel olmuşsun.
You look pretty battle-worn to me.
Bana oldukça savaş yorgunu görünüyorsun.
you look pretty good out of uniform, too.
Üniformasız da bayağı iyi görünüyorsun.
I'm just saying you look pretty sturdy.
Sadece bayağı yapılı gözüktüğünüzü söylüyorum.
You look pretty comfortable with her.
Onunla pek rahat görünüyorsun.
You look pretty today.
Bugün çok güzel görünüyorsun.
You know, you look like you're in pretty bad shape yourself.
Aslında, senin durumunda hiç iyi görünmüyor.
You need to put some pretty pink umbrellas or something - to get people in. - Mr. Lewis, look here.
İnsanları içeriye davet edecek pembe şemsiyeler koymalısınız.
Oh, come on. You have to admit, she does look pretty nice, huh?
Hadi ama itiraf et, kız oldukça güzel görünüyor, değil mi?
Look, I know you're new here and all, but "backup" seems like a pretty universal term.
Bak, burada yeni olduğunu biliyorum ama "destek" herkesin bildiği bir terim.
Because I've got pretty good instincts and you look like a twat to me.
İçgüdülerim kuvvetlidir. Bence sen kalasın tekisin.
You look really pretty.
Çok güzelsin.
Look, Katie, you got a pretty shitty track record of your life decisions, so please just let me handle this.
Bak Katie, hayata dair aptalca kararlarla dolu bir geçmişin var bu yüzden bırak da bu işi ben halledeyim.
- You look awfully pretty today.
- Bugün çok güzelsin.
You look... pretty.
Hayır, sen çok hoş görünüyorsun.
You'll see how pretty you'll look.
Bak ne kadar güzel olacaksın.
He was giving her the same look you give when you see a pretty girl.
Kıza, tıpkı senin güzel kızlara baktığın gibi bakıyordu.
I might as well sit up front. Give the ladies something pretty to look at. You know what I'm saying?
Madem o gelmiyor ben öne oturayım da hanımların bakabileceği güzel bir şey olsun.
You look really pretty..
Çok hoşsun.
When you look at the statistics, they're pretty impressive.
İstatistiklere bakarsan, sonuçlar oldukça etkileyici.
But you, you look really pretty tonight.
Selam, tatlım.
You're very pretty, you look incredible.
İnanılmaz görünüyorsun.
And let me tell you one more thing : if I wanted to make you look like a loser in front of a potential girlfriend, this is pretty much exactly the party I would throw for you.
Ve sana bir şey daha söyleyim kız arkadaşının yanında senin bir zavallı gibi görünmeni isteseydim muhtemelen bunu senin adına düzenlediğim bir partide yapardım.
Conversely, if you looked at just the habitat, you could make a pretty good guess as to what the decorator crab would look like.
Tersi şekilde, eğer sadece ortamına bakarsanız dekoratör yengecinin nasıl göründüğüyle ilgili bir tahminde bulunabilirsiniz.
So you get to look pretty at daddy's party, And i have to look like this?
Babamın partisinde sen güzel olacaksın, bense böyle olmak zorunda kalacağım.
You look so pretty with a new haircut.
Yeni saç stilinle çok güzel oldun.
Lisa, you are going to look so pretty.
Lisa, çok güzel görüneceksin.
You look very pretty tonight, by the way.
Bu gece çok güzel görünüyorsun.
- Hold still, or you won't look pretty after.
- Kıpırdama, yoksa güzel görünmeyeceksin.
You both look pretty.
İkiniz de güzel görünüyorsunuz.
And you really do look very pretty tonight.
Ayrıca bu gece gerçekten çok güzel görünüyorsun.
Ahmet, it's really pretty. You have a look too.
Abi çok güzel, sen de bak.
You look so pretty, mami.
- Çok güzel görünüyorsun, tatlım.
Makes him look pretty good for it, don't you think?
Bu olayın üstünde bıraktığı intiba çok iyi, sence de öyle değil mi?
Look, I know that she can say some... you know, some pretty crazy things, but there's no way that she killed someone.
Bakın, bazen delice şeyler söyleyebiliyor. Delice şeyler söylüyor ama kimseyi öldürmedi.
You look pretty calm.
Oldukça sakin görünüyorsunuz.
You're going to look pretty stupid when I'm locked up and somebody else gets killed.
Hapse atıldığımda ve bir başkası daha öldürüldüğünde epey aptal görüneceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]