You need this Çeviri Türkçe
13,577 parallel translation
You need this one.
Buna olacak ama.
By... by telling you you need this operation?
Ameliyat olman gerektiğini söyleyerek mi?
You know, it's like, you have this plan for your life... right, and you know what you need to do and what your responsibilities are.
Sanki... Geleceğin için bir planın vardır yapman gereken şeylerin ve sorumluluklarının farkındasındır.
There's a lot of things that people don't say to each other that they should just say, so I need you to hear me when I say this.
İnsanların birbirine söylemediği ama söylemesi gereken bir sürü şey var. Bunu söylediğimi duymanı istiyorum.
Please, I have the metabolism of a Jamaican sprinter, and I need my strength so I can properly wrap this bottle of double charmed sake you can only get from a very particular monk on Okinawa.
Yapma lütfen. Bende Jamaikalı koşucu metabolizması var. Ayrıca yalnızca Okinawa'daki bir keşişten alabileceğin çift tılsımlı bu içkiye uygun bir şekilde eşlik etmek için gücüme ihtiyacım var.
Man, the one time I need you to know this Comic-Con shit.
Bu kitap fuarı şeysini bilmeni istediğim tek sefer, lan.
Look, I know this is a tricky subject, but my friend's life is in danger, and I need to talk to you about Joe.
Bak bu biraz zorlu bir konu biliyorum ama arkadaşımın hayatı tehlikede ve seninle Joe hakkında konuşmam gerek.
'It means this is an opportunity.''and if you see one and you don't take it'then you're stupid.'so I'm gonna need your pin code for your bank card, Bree.
Bu bir fırsat, demek. Geri çevirirseniz de aptalsınızdır. Banka kartının şifresine ihtiyacım olacak Bree.
Then we need to get you out of this terrible place.
Öyleyse seni bu berbat yerden kurtarmamız gerek.
You need all this as much as I do.
Buna benim kadar ihtiyacın var.
So if we are doing this, I need to know you're all on board.
Yani eğer bunu yapacaksak, bu işte olduğunuzu bilmem lazım.
I need you to know why I'm doing this.
Neden bunu yaptığımı anlaman lazım.
If this is gonna work, you need to drop all of that, "Gee golly, aw shucks" polite crap.
Eğer bu işi yapacaksak... bu saçma kibarlıkları bırakmalısın.
Listen, Cam, I'm gonna need you to sit this one out.
Beni dinle bu sefer sen, işin dışında duracaksın.
You don't need to do this.
Bunu yapmana gerek yok.
You know, even though I don't approve of this, I would never, ever leave you in your time of need.
Biliyor musun, bunu onaylamasam bile, seni asla ama asla ihtiyacın olduğu bir zamanda bırakmam.
Look, I know you've already been through all of this, but I need to do a work-up for my records, all right?
Bunları daha önce de yaşadığını biliyorum ama kayıtlarım için tahlil yaptırmam gerek.
Last thing you need to do at this time of night is washing.
Hayır, gerekmiyor. Gecenin bu saatinde yapman gereken son şey, çamaşır yıkamak.
We really need you to come out for this, Lindsay.
Burada olmana ihtiyacımız var Lindsay.
You need to be smart in this life, son.
Bu hayatta akıllı olmalısın evlat.
You don't need to be concerning yourself with this now.
Bunu kafana takmana gerek yok.
Baby I need you to swallow this right now.
Onuşimdi yutmana ihtiyacımız var.
Which at this point, I think I may no longer need, seeing as though you said no one has been following me.
Bahsi geçmişken de, kimsenin beni takip etmediğini düşününce beni korumanıza gerek olmadığını düşünüyorum.
Valdes, I need you to get this paperwork started.
Valdes, bu evrakları işleme koyman gerekiyor.
I need you to help me close this thing.
Bu şeyi kapatmama yardım etmelisin.
We're gonna get you through this, you need to trust me.
Bunu atlatacağız. Bana güvenmen gerek.
You really need to see this.
Sonuçları görmelisiniz.
Katie, you don't need to do this.
Katie, bunu yapmana gerek yok.
For this to be of any use to us, we're going to need you to communicate as much as possible.
Bunun işimize yarayabilmesi için bizimle mümkün olduğu kadar çok iletişim kurman gerekiyor.
Honey, I said that when you didn't need the surgery, when I was trying to talk you out of doing something that wasn't necessary, when having it wasn't potentially going to save your life. This is different.
Tatlım, o ameliyata ihtiyacın olmadığını söylediğimde gerekli olmayan bir şeyden vazgeçmeni sağlamak için konuştuğumda olanaklar dahilinde hayatını kurtarmayacağından bahsediyordum.
You need me... because as good as Gretchen is, she can't be a part of this, and you know it.
Bana ihtiyacın var... çünkü Gretchen ne kadar iyi olursa olsun bunun bir parçası olamaz, ve bunu biliyorsun.
Sir, you need to hear this.
Efendim, bunu duymanız gerek.
I need you to take this.
Bunu alman gerekiyor.
Harvey, unless you have something to overturn this, I'm gonna need you to have a seat.
Harvey, eğer bunu değiştirecek bir şey yapmayacaksan, oturmanı istiyorum.
I know you said I couldn't do this anymore, but I need to talk to you.
Bunu daha fazla yapamayacağını söylediğini biliyorum ama seninle konuşmam lazım.
Now you need to help us clean this mess up.
Şimdi bu karışıklığı halletmemize yardım etmelisin.
He's barely conscious. You don't need to do this right now.
Bunu şimdi yapmanıza gerek yok.
We're gonna disarm this thing, and we need you to walk us through it.
Bunu etkisiz hâle getirmemiz gerek ve bize bunu yaparken yardım edeceksin.
You want me to accept your offer to help with Agnes, then you need to accept my help with this.
Agnes'a yardım etme teklifini kabul etmemi istiyorsan benim yardımımı kabul etmelisin.
You're just two people, what do you need all this space for anyways?
Zaten iki kişisiniz. Daha büyük evi ne yapacaksınız?
This is everything you're gonna need.
İhtiyacın olan tek şey bu.
♪ But you don't need to make this harder Than it has to be ♪
Ama işleri olduğundan fazla Zorlaştırman gerekmez
Jane, that much lye, unless this guy is making a hell of a lot of homemade soap, that's as much as you need to break down a body.
Jane, çok fazla ev sabunu yapmayacaksan çok fazla çamaşır sodası demek bu. Bir ceset temizleyecek kadar var.
I need you to install this in your team's vehicle.
Bunu takım aracınıza takman lazım.
This'll get you anywhere you need to go, and quick.
Bu gitmeniz gereken yere sizi hızlıca götürür.
I need you to bite down on this. Okay.
Bunu ısırman gerek.
You need to see this.
Bunu görmelisin.
I need to know who you're working with, why you're doing this.
Kimle çalıştığını, neden bunları yaptığını bilmem gerek.
I know this hasn't been easy for you and how badly you need the funding, so skate clean, it's yours.
Bunun senin için kolay olmadığını ve buna çok ihtiyacın olduğunu biliyorum. Bu yüzden, dikkatli olursan, kazanırsın.
Mattie needs this, maybe I need this just as much and maybe so do you.
Mattie'nin buna ihtiyacı var, belki benim de hatta senin de.
You need to get over this guy and move on with your life.
Bu çocuğu unutup hayatına bakman lazım.
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
you need to relax 122
you need anything 203
you need to rest 177
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
you need to relax 122
you need anything 203