You tell it Çeviri Türkçe
28,160 parallel translation
It was hard to tell. Here you go.
- Buyurun.
What can you tell us about it?
Onunla ilgili ne söyleyebilirsin?
Hawk, it's not gonna be real if we keep hiding or if you, like, can't tell your parents about me or if you have to plant ten trees every time we make out.
Hawk, saklanmaya devam edersek gerçek olmayacak ya da mesela ailene benden bahsedemezsen ya da ne zaman yakınlaşsak on ağaç dikmek zorunda kalırsan.
You know, I wanted to wait until I did, and it killed me not to tell you.
Anla işte, her şeyi öğrenene kadar beklemek istedim ve sana söylememek beni öldürdü.
Did she tell you about LokSat, how it's connected...
Sana Loksat'ten bahsetti mi ve tüm bu işlerle olan bağlantısından...
In that case, can you tell how far it will go?
- Buna göre, bana pusulanın ne kadar ileri gidebileceğini söyleyebilir misin?
Why didn't you tell me you couldn't make it?
Bana neden gelemeyeceğini söylemedin?
It's important you tell us everything you remember.
Hatırladığınız her şeyi bize anlatmanız önemli.
Mitch, you are using my lab to make a poison that you want to dump into the water supply, so just lose the misunderstood misanthrope act and tell me how it will work, or I will shut it down.
Mitch, su kaynağımıza atmak üzere benim laboratuarımda bir zehir hazırlıyorsun. O yüzden, aklını başına devşir de anlat nasıl çalıştığını yoksa kapatırım.
You can tell it to the GBI.
Bunları GSB'ye anlatırsın.
I tell you no... you keep pushing and pushing like it's gonna change my mind.
Hayır dememe rağmen zorlayıp duruyorsun. Sanki fikrimi değiştirecekmişim gibi.
It doesn't. Then why are you running off to tell Chloe?
- O zaman neden Chloe'ye söylemeye gidiyorsun?
I wanted to tell you about it.
Sana söylemek istedim.
It's Psycho. But that's not what you tell a girl on a first date.
Ama ilk buluşmada bir kıza söyleyebileceğin bir şey değil.
Why do you think it took her so long to tell us about this place?
Bize buradan bahsetmesi neden bu kadar uzun sürdü sence?
Can you tell? Does it show?
Belli oluyor mu?
You all heard it, tell her!
Hepiniz duydunuz, söylesenize!
Adam, it's your call, but I got to tell you, if I avoided places where people felt sorry for me, I'd never leave the house.
Adam, bu senin kararın ama şunu söyleyeyim, eğer insanların halime üzüldüğü yerlere gitmekten kaçınsaydım evden çıkamazdım.
Please don't tell me you are buying into that "it was written by a woman" bullshit.
Sakın bu kitap bir kadın tarafından yazıldı saçmalıklarına girme.
He didn't tell me it would be you.
Senin olacağını söylememişti.
Why didn't you tell me it was her?
Bana o olacağını neden söylemedin?
And promise me that you won't tell Clay, not until it's over.
Bitmeden önce Clay'e söylemeyeceğine söz ver.
Give me my phone, let me tell them that you're on side before it's too late.
Telefonumu ver, çok geç olmadan senin doğru tarafta olduğunu söyleyeyim.
I don't tell your mom I saw you and we keep it between us that I was trying on her clothes?
Annene seni gördüğünü söylemem ve annenin kıyafetlerini giydiğim tamamen aramızda kalır?
I'm gonna tell you like this, it's 31 other teams in the NFL, but you only get one father.
Sana şunu diyeyim NFL'de 31 takım daha var ama sadece bir tane baban var.
Tell me you're not gonna get it from your clients.
Bana müşterilerinden almayacağını söyle.
You're gonna tell us how it's getting here.
Adaya nasıl getirildiğini anlatacaksın bize.
Yeah, it, uh... it was not what I expected, I'll tell you that.
Evet, pek düşündüğüm gibi geçmedi diyebilirim.
Whatever it is you need to tell me to clear your conscience,
Vicdanını temizlemek için bana ne söylemek istiyorsan,
Look, Vanessa wanted me to tell you that it's not a good time.
Bak, Vanessa bunun iyi bir zaman olmadığını söylememi istedi. Üzgünüm.
Tell you what, I recorded it.
Kaydettim ama ben.
You're gonna tell somebody to watch it.
Birinden ona bakmasını isteyeceksin.
You have to tell us where it is.
- Nerede olduğunu bize söylemek zorundasın.
I don't need to tell you it's gonna hurt a little bit.
Biraz acıtacağını söylememe gerek yoktur.
It's not like I wasn't gonna tell you.
- Sana söylemeyecek değildim.
She used to tell me, "Life only gives you one true love, Oswald. When you find it, run to it."
Eskiden derdi ki "Hayatında gerçek aşkla sadece bir kez tanışabilirsin Oswald bulursan koşarak git ona."
You gonna tell me he didn't deserve it?
Karşımda durup hak etmediğini mi söyleyeceksin?
Whenever I try and form the words to tell you what's going on, it just comes out applesauce penguin.
Ne zaman, neler olduğunu söylemek için kelimeler üretmeye çalışsam saçmasapan şeyler çıkıyor ağzımdan
And you told me the only way to get through it is to tell yourself that you're strong enough.
Sen de bunu atlatmanın tek yolunun kendine güçlü biri olduğunu hatırlatmaktan geçtiğini söylemiştin.
I can't tell you how hard it was to get all of that dirt out.
o pisliğin içinde dışarı çok zordu benim için.
Tell me you didn't do it.
Bunu yapmadığını söyle. - Neyi?
I believe this is the part where you tell me it's much more than just a sandwich.
Sanırım bu kısımda onun aslında bir sandviç olmadığını söylemen gerekiyor.
Tell yourself whatever you want, but you know it's true, and it explains a lot.
Ne dersen de ama doğru olduğunu biliyorsun ve bu birçok şeyi açıklıyor.
Tell me, Eric, what is it you desire?
Neyi arzuladığını söyle bana Eric.
It's really important you tell them I was the only person here.
Onlara, burada sadece benim olduğumu söylemen gerek.
I'm gonna tell you something, but you got to be cool about it.
Sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olmalısın.
You tell anyone what's going on, and Fonso will pay both of us a visit, and it'll be much worse than what happened to my sister.
Birine söylersen Fonso ikimizi ziyaret edip kardeşimden çok fena yapar.
Why didn't you tell me about it?
Neden bana orası hakkında bir şey söylemedin?
Okay. Okay, so you... do you want me to tell everyone that you didn't kiss me in the cabin or at the club, and none of it happened, none of it's real? Is that what... is that what you want, me to go and make a big announcement to everyone?
Tamam, peki, yani sen benden herkese senin beni kulübede yada kulüpte öpmediğini ve hiç bir şeyin yaşanmadığını yada gerçek olmadığını söylememi mi istiyorsun. benden istediğin benden istediğin ortaya çıkıp herkese bu konuda anons geçmem mi?
Tell me you couldn't have perfected it.
Bunu kusursuzlaştıramayacağınızı söylemeyin.
I'm gonna tell him it was you.
Sen olduğunu onlara söyleyeceğim.
you tell 24
you tell me 1648
you tell me the truth 27
you tell me everything 17
you tell the truth 18
you tell me now 18
you tell me that 18
you tell me where she is 17
you tell her 118
you tell him 247
you tell me 1648
you tell me the truth 27
you tell me everything 17
you tell the truth 18
you tell me now 18
you tell me that 18
you tell me where she is 17
you tell her 118
you tell him 247
you tell us 95
you tell him that 29
you tell her that 18
you tell' em 46
you tell them 83
tell it to the judge 20
tell it 44
tell it to me 16
it's fine 7136
it is 11007
you tell him that 29
you tell her that 18
you tell' em 46
you tell them 83
tell it to the judge 20
tell it 44
tell it to me 16
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387