English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / Your time

Your time Çeviri Türkçe

39,673 parallel translation
Ken, I wanna be respectful of your time, so I'm gonna get right to it.
Ken, senin zamanına saygılı olmak istiyorum Bu yüzden ben de ona hak vereceğim.
You're wasting your time.
- Vakit boşa harcıyorsun.
You took your time getting here.
Gelmeniz ne uzun sürdü.
Right, right. Well, listen, thanks for your time.
Tamam, vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
You're wasting your time.
Vaktini hebâ ediyorsun.
Before your time, darling.
Vaktinden önce sevgilim.
You get me a couple dozen, it might cut your time in half.
Bana iki düzine adam bulursan çalışma süresi yarıya inebilir.
Thank you for your time, sheikh.
Vakit ayırdığınız için sağ olun.
I mean, you don't want to be, like... You know, wasting your time.
Yani boşa vakit harcamak istemezsin herhalde.
Thanks for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
I know your time is only 5 seconds, so I'm fine and safe.
Ve 5 saniyen kaldığını biliyoum, bu yüzden ben iyiyim, güvendeyim
Your time is up
Gidip bakman gerek.
This is your time!
Vakit geldi.
- It's time to pay your debt.
- Borcunu ödeme zamanı.
I hope you enjoy getting your ass raped every night,'cause you're going away for a long time.
Umarım her gece kıçına tecavüz etmenin tadını çıkarırsın. Çünkü uzun süre gidiyorsun.
Every time you sit down to eat, as you pick up your plastic fork,
Yemek için oturursan, Plastik çatalını alıp,
- Is this your first time? - Yeah.
- İlk kez mi geliyorsun?
- It's only a matter of time, Your Majesty.
- Yakalamamız an meselesi majesteleri. - Mercia.
- Is it your first time on a private plane?
- Evet. - Özel uçağa ilk binişin mi?
It's time now for your national forecast...
Ulusal hava tahmini vakti...
It's time for you to earn your manners badge.
Biraz nezaket öğrenmenin zamanı geldi.
Situation here, Jason. It's time to call your better half.
Jason, bana yardım etmenin tam zamanı.
Your life is a patchwork of blackness with no time for joy.
Karanlık seni çepeçevre sarmış ve yaşamın tadını çıkarmaya hiç vaktin yok.
When the time comes, I'll be the one to collect your soul, Constantine.
Vakti geldiğinde senin ruhunu da ben alacağım Constantine.
Stop while there's still time to save your soul.
Ruhunu kurtarmak için hala bir şansın varken dur artık.
While I've got all the time in the world, but, unfortunately, your daughter doesn't have that luxury.
Ben dünyada her zaman varken, ne yazık ki, Kızının o lüksü yok.
You will do this on your terms and time.
Bunu kendi istediğin zamanda ve koşullarda yapacaksın.
Or changed your opinion over time?
Yada fikrini değiştirdin mi zaman içinde?
You're gonna have the time of your life, I promise.
Hayatınızın zamanını geçireceksiniz, söz veriyorum.
And if by some miracle we do track him down through the buyer there's no guarantee that the fisherman will talk in time to save your family.
Diyelim bir mucize oldu ve alıcı vasıtası ile adamı yakaladık, balıkçının ailenin yerini söyleyeceği ile ilgili garantin var mı?
Ray, why don't you, um, get your stuff some other time, okay?
Ray, eşyalarını başka zaman alırsın, olur mu?
So every time I forget to give one of your mushy-ass cards to my girl, I get cut off for a month.
Kız arkadaşıma senin o iğrenç kartlarından vermeyi her unuttuğumda, bir ay kızın yüzünü göremiyorum.
Next time, get a note from your fucking mom or something.
O hâlde bir dahaki sefere annenden izin falan al.
Because your banks only hold 10 % cash deposit at any given time.
Çünkü bankalarınız sadece % Herhangi bir zamanda nakit para yatırma.
You mess those wheels up this time, Chong, I'm gonna have your ass.
Bu sefer de lastiklerin içine edersen kıçını keserim Chong.
You read these in your spare time?
Boş zamanında bunları mı okuyorsun?
First time you get your ears pierced.
Kulakların ilk defa mı tıkanıyor?
No, see, mom, this time, I'm proving to you you don't need your helpers to tie loose ends.
Hayır, bakın, anne, bu sefer, sana kanıtı kanıtlıyorum Gevşek uçları bağlamak için yardımcılarına ihtiyacınız yok.
What, it's your first time getting locked up, man?
Ne, kilitli olmak için ilk defa mı, dostum?
This time I'm gonna kill your ass.
Bu kez kıçını ben öldüreceğim.
Trust me, I had no hand in your transfer this time
Güvenin bana, bu sefer transferinizde hiç parmağım yok.
A good dermatologist is your best friend and it is time for you to pull yourself together and get a new David.
Usta bir cildiyeci en iyi dostundur, ve ayrıca kendini toparlayıp yeni bir David bulmanın vakti gelmişti.
Time doesn't exist at your age.
Senin yaşında zaman yoktur.
Lay when in your own time.
Kendi zamanında yatarsın.
You wanna be on channel four the whole time, and when you do your passes, you wanna do two loops, the same as we just did...
Her zaman dördüncü kanalda olmalısın, Ve devriyeni attıktan sonra değişiriz...
Lightning McQueen you made some serious time partner your new sponsor he's the mudflap king of the eastern seaboard welcome to the Rusteze Racing Center you have no idea how much I've been looking forward to this thanks mr...... please, no mister.
Şimşek McQueen Süper bir süre yaptın orada İşte yeni Sponsorun
Listen how crazy that sounds look, I'm trying to help you as your sponsor yes but also as your friend your racing days are coming to an end every time you lose, you damage yourself damage the brand you mean.
Dinle, yardım etmeye çalışıyorum Hem sponsorun hem de arkadaşın olarak Şimşek Yarış günlerinin sonuna yaklaşıyorsun
I mean everybody was taught by somebody right take my cousin Dora he taught me how to sing and whistled at the same time he was very musical that way smoky mater you're brilliant uh well it's all about shape of your teeth
Herkes birilerinden ders almıştır sonuçta Kuzenim Dora Bana şarkı söylerken aynı anda ıslık çalmayı öğretti
This might be your last chance which makes it my last chance to give you your first chance Cruz this time I want you to take it
Evet bu benim son şansım Sana ilk şansını vermek için Cruz Bu şansı iyi kullan
There will come time when I'll cease to find your lateness charming.
Zaman gelecek Bulmayı bıraktığım zaman Gecikme büyüleyici.
But now it's time for your treatment.
Şimdi sıra sizin tedavinizde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]