English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ О ] / Он искал

Он искал Çeviri Türkçe

748 parallel translation
- Он искал вас, но вы уже ушли.
- Sizi ofisinizden aradı ama çıkmıştınız.
Именно их он искал в ту ночь, когда услышал, как кто-то спускается по лестнице.
Aşağıya inen ayak seslerini duyduğu için... korkup araştırmayı bıraktığı mücevherler.
Он искал потерявшихся овец.
- Kayıp birkaç koyunun peşindeymiş.
Может быть, он искал работу для бедного Джо Гиллиса?
Zavallı Joe Gillis için iş peşinde miydi?
Я вдруг вспомнила, он искал вас, Алекто.
- Aklıma geldi, seni arıyordu Alecto.
Вот почему он был здесь все это время - он искал деньги.
Bunca zamandır bu iş için buradaydı. Parayı arıyordu.
Да, скорее всего, он искал поесть.
Evet. Muhtemelen yemek arıyordur.
Он искал вас или проходил мимо случайно.
Seni arıyordu... veya sadece geçiyordu.
Он искал слова,.. ... слова, чтобы выразить свои страдания, свою боль.
Ya da uygun kelimeyi... acısını tarif edecek kelimeyi.
Девушка, возможно та, которую он искал.
Bir ihtimal, aramakta olduğu kız.
Заместитель управляющего. Он искал вас. По-моему, он в зале.
Ayrıca kuzeniniz de bekliyor.
Чего он искал?
Aradığı neydi?
Он искал тебя, Анна.
Seni arıyormuş, Anna.
Он искал ее везде, но не нашел.
# Değil görülebilir bir yerde # # Arasa da her yeri #
- Он искал тебя! - О чём ты?
- Onlar seni arıyorlardı.
Он искал то, что могло его выдать.
Onu ele verecek bir şey olmalı.
Это была та самая возможность бежать которую он искал.
İşte ordudan kaçmak için aradığı fırsat ayağına gelmişti.
Он искал кого-нибудь, кому нужно жильё.
Kalacak yer arayan birini arıyordu.
Он искал осла, чтобы избавиться от тебя, и он нашел меня.
Ona bir hıyar lazımdı seni alacak. Beni buldu.
Чарро, человек, которого он искал сгорел 8 лет назад.
Hadi, aradığı adam öleli yedi yıl oldu.
Он искал воду и нашел бы её, если бы случайно не погиб.
Kazara ölmeseydi suyu bulacaktı.
Думаю, он искал свою жену очень долго.
Şşş! Tahminen uzun bir süredir eşini arıyordu.
Он искал не сведения о гробнице, а саму гробницу.
Mezarla ilgili bir kitabı değil, mezarın kendisini arıyordu.
Он искал её там, и нашел.
Onu rüyalarında aradı ve buldu.
Он искал должно быть закрыто.
Takip edileceğini biliyordu.
Он посмотрел - у него в руках был Священный Грааль который он искал всю свою жизнь.
Ellerine bakar ve ömrü boyunca aradığı Kutsal Kase'yi görür.
Моя сумка у Кевина. Он искал в ней батарейки.
Kevin, havaalanında çantama bakıyordu.
Он искал ее сам.
Kendi ölümünü aramaya gitti.
Скажи ему, чтобы он искал деньги.
Ona parayı aramasını söyle.
Когда Опит вернется, скажешь ему, что тип, которого я порезал, искал Опита, чтобы дать ему пять баксов, если он заложит того, кто это сделал.
Tamam. Sanırım kim olduğunu biliyorum. - Kim?
Понял? Тип, которого порезали, был здесь и искал Опита... чтобы дать ему пять баксов, если он...
Spit buraya geldiğinde ona şey diyeceksin bıçakladığım adamın buraya gelip onu sorduğunu ve ispiyonladığı için beş dolar vereceğini söyleyeceksin.
- Он долго искал ее.
Bu kızı arayıp duruyordu!
{ C : $ 00FFFF } Про ручей-то мы и забыли! { C : $ 00FFFF } И он прикидывался, что уже там искал...
Oraya bakmış gibi davranmış...
Но сейчас он смотрел сквозь меня в дом, словно искал кого-то.
Biraz önce, evin içine doğru bakıyordu... sanki birisini ararmış gibiydi.
Он искал пациента по имени Марлоу.
Peki Doktor, hemen devam edeceğiz.
Или про Уилсена. Однажды он столкнулся со своим двойником и искал его, чтобы убить.
Ya da William Wilson'ın hikayesini, hani benzerini görünce onu öldürmeden rahat edememişti.
Он упорно искал со мной встречи.
- Aranızdaki rekabetten endişe duyuyor.
Он искал тебя.
- onlar seni arıyordu.
А искал он людей, которые его инвалидом сделали.
Ve kendini o hale getirenleri arıyordu.
Очевидно, он что-то искал.
Anlaşılan bir şey arıyormuş.
Когда он вернется, скажите, что его искал детектив Торн, хорошо?
Döndüğü zaman Dedektif Thorn'un uğradığını söyle. Tamam mı?
Он вас повсюду искал.
Her yerde seni aradı.
Искал, кто с тобой переспит, а заодно сообщит, где он?
Onun nerede olduğunu bilen biriyle yatmak mı istedin?
Еще мальчиком Кеплер был захвачен видением великолепия космоса и гармонии миров, которую он неустанно искал всю свою жизнь.
Küçük bir çocukken kafasına koyduğu kozmik ihtişam, ve dünyaların dengesi uğruna bütün hayatını adamıştı.
Что же, черт побери, он искал?
- Ne arıyordu acaba?
И хотя Иниго искал его всю жизнь, он воспринял новости удивительно спокойно.
Inigo'nun ömür boyu arayış içinde olduğu düşünülürse, durumu oldukça iyi karşılamıştı.
Это письмо он так отчаянно искал.
Umutsuzca aradığı mektup buydu işte.
Именно это он и искал.
- Evet istedi! - Bir küp altın istedi.
Что он искал в Вашей квартире?
Orada ne arıyordu?
Он постоянно искал с ней встречи, надеясь на ответные чувства.
Tek bahsettiği o. Pasta teslim ediyormuş gibi her akşam postacıyı beklerdi.
Он нашел то, искал.
Aradığı şeyi buldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]