Akıl Çeviri İngilizce
12,508 parallel translation
Akıl almaz birisin.
You're unbelievable.
Yetkililer hâlâ soruşturma içerisinde olsa da felâketin asıl sebebinin Zoolander'ın akıllara durgunluk veren binayı, orjinal maket için kullanılan materyallerden yapma fikri olduğu söyleniyor.
Although authorities are still investigating, the cause of the disaster is believed to be Zoolander's mind-boggling decision to build the reading center out of the actual materials that were used to construct the original architectural model.
İnsan ve uzaylı teknolojisinin birleştirilmesi sadece yer çekimini yenip akıl almaz bir hızla yolculuk etmemizi sağlamakla kalmadı gezegenimizi de nihayet yeniden güvenli kıldı.
The fusion of human and alien technology... not only enabled us to defy gravity and travel with unimaginable speed... it also made our planet, finally, safe again.
İyiliğimin karşılığını vermeniz akıllıca olur.
It would be wise for you to return the favor.
Devletin akıl hastanelerinin neye benzediklerini bilmiyorsun.
You don't know what they're like, the state asylums.
Kendi akıl oyunlarının kurbanı olmak istemezsin.
You don't want to become a victim of your own mind game.
Çünkü Jackie gerçekten benim akıl hocam.
Because Jackie is really my mentor.
Nasıl akıllıca ilerlediğimi nasıl dikkatle, gizliden gizliye ve olacakları sezerek işi bitirdiğimi!
You should've seen how wisely I proceeded, with what caution, with what foresight, with what dissimulation I went to work.
Işık değil, gölge değil ya da bir akıl oyunu değil.
It's not light, it's not shadow, or some trick of the mind.
Para çok, akıl yok.
More money than marbles.
Kendisi akıl hastasıdır.
He had brain damage.
Yani ne zaman elinize biraz fazladan para geçse akıllılık etmeye çalışıp televizyonu açıyorsunuz.
Which means, the one time you finally get a little extra money, you try and be smart about it, you turn on the TV.
Fikir bana aitti ve sende de, bu işi gerçekleştirecek para ve akıl vardı.
I had this idea and you had the brains and money... To make it happen.
Akıl almayacak bir plan tasarlamıştım.
It was the maddest of all plans.
Tanrım, sen akıl fikir ver.
Bless their hearts.
- Akıl hastanesindesin.
You are in an institution.
O zamanki insanların akıl hastalığının farkına vardığı çok açık.
That's obviously how people at that time understood mental illness.
Akıl hastalığından dolayı daha onu tecrit etmedik. Sorduğunuz buysa tabii.
We haven't isolated the cause of her dementia yet, if that's what you're asking.
Ve yirmi yıllık meslek hayatımda Cassie'nin durumuna benzer, başarıyla tedavi edemediğim akıl hastası olan tek bir hastam oldu.
And in twenty years of psychiatry I've only had one patient suffering from a dementia similar to Cassie's who I wasn't able to successfully treat.
Her bir atom, her bir parçacık arasında akıl ermez bir mesafe var.
There's an unfathomable distance between each atom, each particle.
Uykusunda akıl almaz şeyler der.
She says the craziest stuff in her sleep.
Gezegen başarılı bir şekilde boşaltılmasına rağmen, akıllarda tek bir soru kalıyor, yanlış Lombax'a mı güvendik?
And though the planet was successfully evacuated, the question remains, did we put our trust in the wrong Lombax?
Ancak, tuhaf bir olay vardı bugünkü kutlamaların asıl kahramanı, yeni bir komando ve medyanın sevgilisi, Ratchet yoktu. Bu olay akıllarda yeni bir soruya neden oldu.
There was, however, one curious absence from today's festivities, that of new Ranger sensation and media darling, Ratchet, leaving this reporter with one question.
Bu boktan seyahate kaç tane akıl hastası katılmış yahu?
How many mental patients are on this fucking trip?
Ona akıl hocam diyebilirsiniz.
You could call him my mentor.
Beyni olan akıllı biri nasıl asabi olmaz ki?
I mean, how can't a smart person with a brain have the nerves?
Nasıl hissettiğini biliyorum canım ama hiç risk almazsak akıllıca, özenli riskleri bile almazsak hayatlarımız çok sıkıcı olur.
I know how you feel, my love, but if we took no risks at all, not even sensible, careful risks, our lives would be very poor.
akıl alacak gibi değil.
It defies comprehension.
Akıl alacak gibi değil.
It's incomprehensible.
Ama bir kadının benzer şekilde davranması çok saçma. Akıl alır gibi değil.
But for a woman to act in a similar way is ridiculous, unimaginable.
Dingin bir akıl.
Quiet mind.
Tiyatral aynı zaman da akıl hastalarını beyne şok vererek tedavi eden ilk insanlardan.
- Theatrics. But he was also among the first to treat the mentally ill by shocking the brain.
Olmaz, akıl yoksunu sümüklü böcekler değiller.
No. They're not like mindless ground slugs.
Ben de akıl almayacak aptallıkta bir şey yapmıştım.
I did something stupendously stupid.
Gönül işlerine akıl erdirmek zordur.
In matters of the heart, so difficult to tell.
Burada "Evans Akıl Hastanesi, Mark D. Stooge" yazıyor.
It says here, "Evans Mental Facility. - Mark D. Stooge." - Hold on a second.
- Akıl almaz.
- This is crazy.
Akıl almaz!
Unbelievable!
Oğlunuza akıl hastalığı tedavisi yapmak için gelmedim.
I'm not here to treat your son for mental illness.
Akıl erdiremedikleri bir şey.
Something that didn't add up.
Sadece beni delirtmek istiyor. Tanrı'nın yollarına akıl ermeyebilir.
But if you wanted to email the questions, we can get the responses back to you.
Başlama bu saçmalıktan! "Tanrı'nın yollarına akıl ermeyebilir..." Basit, ergen bir çocuğum vardı.
That won't really work because I'm doing a video project, so I'll need to interview him for a video.
Her şeyi gören, istediğini cezalandıran, akıl dışı ve acımasız bir Tanrı!
I just had in my head holding them to the same standards, but I understand.
Bari akıl sağlığım bende kalsın. Bol şans.
Good luck.
Evet, akıntıya kapılır ve yüzerler.
Yeah, things drift, and they float.
Hadi, akıntıya kapıl.
Go, drift.
O dosyayı, Kızıl Kraliçe'nin veri akışına yüklediğinde, Şirkete ihanet ettin.
When you uploaded that file to the Red Queen's data stream, you turned against the corporation.
- Troy, hiç akıl yok be sende!
- Troy, you ain't got no sense!
- Bak, millet nasıl akın edecek.
I'm gonna unlock the swag on this bitch.
Anlaşılıyor yüzünden, korktun bu sözlerden düzelecek her şey ben parmağımı şaklatırken. Odaklan ve dikkat kesil akışına kelimelerin. Aklın aksın, uçsun.
I feel from your face you're freaked by the flow of blood, which is fully fixable in a snap by focusing and following the flow of my words as you're flowing and floating, which is why you're focusing on my commands.
Bunu gösterdiğinde seni nasıl yeni akım yapıyor sanacaklar bilsen.
Dude, you know how fucking underground they're gonna think you are when you show them this?
akıllı 91
akıllı kız 59
akıllı ol 60
akıllısın 37
akıllıca 76
akıllı adam 23
akıllı çocuk 79
akıllı köpek 29
akıl almaz 16
akıllı kız 59
akıllı ol 60
akıllısın 37
akıllıca 76
akıllı adam 23
akıllı çocuk 79
akıllı köpek 29
akıl almaz 16