Asla başaramazsın Çeviri İngilizce
95 parallel translation
Dediğin gibi, Jesse, benim gibi kör bir adamla asla başaramazsın.
Like you said, Jesse, you'd never get through with me, a blind man.
Asla başaramazsın.
You'd never get away with it.
Asla başaramazsın, Webb.
You'll never make it, Webb!
Beni bırak Teğmen. Asla başaramazsın.
Maybe you shouldn't, Lieutenant.
Asla başaramazsın.
You'll never make it.
Asla başaramazsın.
You'll never do it.
- Asla başaramazsın.
- You'd never make it.
- Asla başaramazsın.
You can never pull it off.
Geri dön, Thompson, asla başaramazsın!
Come back, Thompson, you'll never make it!
İnanın bana asla başaramazsınız.
You'll never make it, believe me.
Limanda asla başaramazsınız.
You'll never make it down to the harbour.
Asla başaramazsın!
You'll never make it!
Asla başaramazsınız.
You'll never do it.
- Asla başaramazsın.
- You'll never make it.
- Asla başaramazsın Madmartigan
- You'll never make it.
Şunu bilmelisin. Eğer kaçmaya çalışırsan bunu asla başaramazsın.
You must know... they will never let either of you live if you try to get out.
- Asla başaramazsın!
- You'll never make it!
Tek başına asla başaramazsın.
You'll never manage on your own.
Asla başaramazsın.
you will never make it.
- Asla başaramazsın, baba.
- Oh, you'll never make it, Dad.
Bunu asla başaramazsın.
We're down too deep. You'd never never make it.
Asla başaramazsın.
You'll never make it there.
Asla başaramazsınız.
You won't get away with it.
Biraz yapıcı eleştiryi kaldıramıyorsan, asla başaramazsın.
If you can't take a little constructive criticism, you're never going to make it.
Çeyrek milyon mil uzakta. Asla başaramazsın.
You'd never make a quarter of a million miles.
Şimdi bir çok insan, "Harika bir şey ya ama çok zor, asla başaramazsınız... yani ben katılmıyorum, yapabileceğinize asla inanmıyorum" falan dediler
Now a lot of people said, "Well, it's a nice idea but it's so hard, you'll never get it done, so I don't wanna participate, I don't believe you can ever get it done."
Asla başaramazsın. Yarım adım atamadan omurganı söküp alırım.
You'd never make it. I'd rip out your spine before you got half a step.
Bunu asla başaramazsın.
- You'll never get away with it.
- Bunu asla başaramazsın.
You'll never be able to do that.
Bu yolla asla başaramazsın.
You're never going to make it this way.
Asla başaramazsınız.
Better I lift the gun.
Asla başaramazsın!
- You'll never make it!
Ön gövdenin üst kısmında ancak çok sıcaktır, asla başaramazsınız!
The front of the upper torso. But it's too hot. You won't make it.
75 tane kamera kullanıyorum ve de bir çok gizli mikrofon ; ama onları bulmaya çalışmayın çünkü asla başaramazsınız. Ama aranızdan biri kazanacak ve kazanan kişi katılım gösterdiği için 5 milyon dolar alacak.
Yes, I'm using seventy five cameras... and just as many hidden microphones, but don't try to find them all... because you'll never be able to, but one of you here... one of you will win and the one that wins... will receive five million dollars for his or her participation.
- Asla başaramazsın.
- You'd never get through.
İkiniz asla başaramazsınız.
The two of you will never make it.
Asla başaramazsınız.
She'll never make it.
Bu şekilde asla başaramazsın.
You'll never manage like that.
Sadece ikiniz bunu asla başaramazsınız.
The two of you will never make it.
Böyle sürerek Bayan Bond olmayı asla başaramazsın.
You'd never make it as a Bond girl driving like that.
# Artık asla başaramazsın Böyle dediler sana
* You'll never make it now, that's what they told ya *
# Ama asla başaramazsınız, bunu bilin #
# But'cha know it just can't be #
alıngan. bunu asla başaramazsın.
Thin skin. You'll never make it.
Bir askere asla başaramazsın dememelisin.
Never tell a ranger there's something he can't do.
Sen 10 millik gökdelenler inşa ediyor olacaksın, asla vaktinde inmeyi başaramazsın.
You'll be building skyscrapers 10 miles high... you'll never be able to get down in time.
Bir kurşuna hedef olabilirsin ve asla acil işini tamamlamayı başaramazsın.
You might stop a bullet and never get to finish that urgent business you mentioned.
Asla bunu başaramazsın.
You'll never make it.
Asla bunu başaramazsın.
You'd never make it.
- Asla başaramazsın.
- You'll never make it!
Asla böyle başaramazsınız.
Your lot will never get anywhere.
Hayır, asla götürmeyi başaramazsın.
you'd never make it.