Babama Çeviri İngilizce
7,770 parallel translation
Anneme ve babama işlerinde yardım edeceğim.
I'm gonna help Mom and Dad in the business.
Anneme ve babama söylüyorum, onlarla konuştun mu? Hayır!
I'm telling mom and dad, have you told them?
Anne babama durumu kabullendim dedi, de.
Tell them I said I can live with that.
Babama fax çekiyordum.
I had to fax my dad.
Lütfen babama söyleme.
Please don't tell Dad.
Babama söylemeliyiz diye düşünüyorum.
I think we should tell Dad.
Babama hep sövdün.
You always curse my father.
O da tutmuş babama küçük bir hediye vermiş.
So she gave him a little present.
Biliyor musun, amcam Bunny tarafından cinsel istismara uğradı. O yüzden kendisi bok gibi. Ama babama karşı hep iyi bir kardeş olmuştur.
You know, she was sexually abused by my Uncle Bunny, so she's all fucked up, but she was always a very good sister to my dad.
Babama tam olarak istediği bahaneyi verirsiniz.
It would give my father the very pretext he needs.
O hâlde müsaade et kadeh kaldırayım babama.
Well, let me, in turn, raise a toast to my father.
Bunu duyan halk, kapıma dayanıyor, saygı göstermek için değil sırf babama olan sevgilerinden dolayı da değil savaş başladığı için düşmanlara karşı bir hata yapmayacağımdan emin olmak istiyorlar.
Those people out there heard him and they came to my door not to pay their respects, not because they loved my father... but because when this war begins, they want to make sure I don't mistake them for enemies.
Babama.
To Dad.
Eğer bana izin verirseniz gidip babama burada olduğunuzu söyleyeceğim.
If you'd excuse me, I am just going to run up and tell Dad you're here.
Babam bugün dönüyor ve Elise'e babama söyleyebileceği bir mazeret vermeyeceğim.
And I don't wanna give Elise a reason to tell him... that I'm not working out.
Babama Elise'in gerçek yüzünü göstermeliyim.
I have gotta show him who Elise really is.
Babama yeterince zarar verdin, Elise.
You've hurt my dad long enough, Elise.
Babama söylemeliyim.
I have to tell my dad.
Paul anahtarları babama verdi!
And Paul gave the keys to my dad.
Sadece Tanrı'ya şükrediyorum ve tabii ki babama teşekkür ediyorum.
I just thank God. Obviously, I thank my dad.
Babama teşekkür ediyorum. O olmasaydı bugün burada olmazdım.
Thanks to my dad, without him I wouldn't be here today.
Babama bir sonraki dövüşümün sonuncu olduğunu söyledim.
I to / d my dad the next fight's gonna be my last one.
Bu sefer annemle babama katılıyorum.
I'm with mom and dad on this one.
- Hapishaneye babama yardıma gidiyorum.
- I'm going to the jail to help Dad.
Ne olmuş babama?
What about him?
Sabrımın sonuna geldiğimde kediye yaptığımın aynısını babama da yaptım.
When I'd had enough, I did to my father what I had done to that cat.
Babama baktığınız için teşekkür ederim.
You have done a lot for my father.
Bana ve babama bıraktı ve babam da...
She left it to me and Dad, and Dad- -
Vasiyette babama bir şey olması durumunda burası hakkında herhangi bir şey yazmıyor.
The will says nothing about running this if something happens to Dad.
Doğrusu, babama çok benziyor.
Truth is, he's a lot like my father.
Shh. - Babama ne yaptı?
- What did he do to Dad?
- Babama ne yaptı?
- What did he do to Dad?
Babama.
Dad.
Yani, John, babama sordu... benim adıma ve...
Well, John, who, you know, asked Dad... on my behalf and... Dad said no.
Babama hoşçakal demeden gitmek.
Leaving without saying goodbye to Dad.
Yani babama hoşçakal demek için mi kaldın?
So you stayed to say goodbye to Dad.
Evet, Babama hoşçakal demek istediği için kaldığını söylüyor.
Well, he's saying that he stayed because he wanted to say goodbye to Dad, so...
Danny neden Babama kızgın olsun?
Why would Danny be mad at Dad?
Tamamen benim hatamdı ama babama camın parasını ödememiştin.
And it was completely my fault, and you paid my dad for the window.
Ben o zamanlar babama bira götürürdüm.. .. o kadar gerdin olurdum ki ellerim titrerdi. Çoğu zaman düşürürdüm.
Meanwhile, I'd bring my father a beer and I was so nervous, my hands would tremble and I'd drop it half the time, and he'd say,
Bir keresinde Polo stadyumu'ndayken kuyumcunun biri elmas kolye aldığı için babama bir hayli teşekkür etmişti.
You know, once at the polo grounds, some jeweler thanked him profusely for buying a diamond necklace.
Babama böyle davranmaktan nefret ediyorum ama kimin patron olduğunu bilmesi gerekiyor.
I hate treating my dad like that, but he needs to know who's boss.
Trav, babama öyleymiş gibi davrandığını söyler misin?
Trav, will you tell my dad that he's acting like one?
Konu babama gelince biraz manyaklaşıyorum.
I do get kind of crazy when it comes to my dad.
- Babama ne söyleyeceğim ben?
What am I gonna tell my dad?
Kardeşim gibi, o da hep babama atar.
Like my brother. Pins everything on our dad.
İki ay öncesine kadar ne istediğimi bilmiyordum ve kollarını açıp beni tekrar kabul ettikleri için anne ve babama teşekkür etmek istiyorum.
I didn't know what I wanted until a couple of months ago, and I wanna thank my parents for having me back with open arms.
Ne zaman kendimi yalnız hissetsem cennetteki babama şarkı söylerim ve şöyle derim :
And whenever I felt alone, I would sing up to my papa in heaven, and I would be like, "Papa... do you feel me?"
Babama bak.
Look at Dad.
Eşcinsel olduğun için, annem ve babama çocuk verme zorunluluğun yok.
You get to not give Mom and Dad kids, because you're gay.
Babama mı söyleyeceksin?
Tell my dad?
babam 1009
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babamı istiyorum 35
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babamı istiyorum 35
babam da 18
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21