English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Babamın

Babamın Çeviri İngilizce

32,916 parallel translation
Bak şimdi aşkım, bu inşaat komisyonu üyelerini babamın masasına yakın bir yere oturtmalıyız.
We put the guys of the building commission closer to Dad's table.
Aralarında babamın da olduğu milyonlarca insan kayıp Karen.
Three million people are gone, including my father, Karen.
Bırak babamın yaptığı korkunç iş onunla birlikte unutulsun.
So let the horror of what my father did die with him.
O zaman hangi DEO ajanının Kryptonite'ı çaldığını ve Cadmus'a yardım ettiğini tespit edip, belki de babamın deneylerine yardım eden...
So if we wanted to find out which DEO agent stole kryptonite, helping Cadmus, maybe even help experiment on my dad...
Kazadan sonra babamın aleyhine tanıklık etmem gerektiğinde babamın gözlerini içine bakmam ve onun nasıl özellikle yoldan çıktığı hakkına doğruyu söylemem gerekti.
When I had to testify against my dad after the accident... I had look my dad in the eye... and tell the truth about how he drove off the road on purpose, how...
- Size babamın bir arkadaşı olduğunuzu söyledim...
I told you you're a friend of my dad's...
- Şirket babamın mirası.
- The company is Dad's legacy.
Babamın cenazesinde tuhaf bir konuşma yaptı.
He gave this weird speech at my father's funeral.
Babamın olan bitenden haberi yoktu.
My father was out of the picture.
Ne benim, ne Eddie'nin, ne de babamın resimlerimiz var.
No pictures of me or Eddie... or Dad.
Babamın silahı nerede?
Where's Dad's gun?
Babamın suç ortağı mıydın?
You and Dad working together?
Sanırım babamın suç ortağının kim olduğunu biliyorum.
I think I know who my father's accomplice is.
- Biliyorum, biliyorum ama artık kendi babamın katil olmasından daha uzak bir ihtimal değil.
- You think that he... But it's not any more farfetched than my own father being involved.
Babamın çoğu borcunu karşıladı.
Covered most of my dad's bills.
Babamın ortağı olabilecek onca kişiden, annemin birlikte olduğu adam mı?
Of all the people who could've been Dad's accomplice... the guy mom cheated with?
Belki de Caleb, sadece babamın suç ortağı olan adamdı.
Maybe Caleb was just the person Dad was working with.
Bize anlatılan, babamın ikinizi yakalayıp seni de ölümüne dövdüğü.
The story we were told is that he found you with her, and beat you within an inch of your life.
Babamın katilinin yakalandığını yeni öğrendim.
I just found out that they got my father's killer.
Bu münazarayı, babamın mezun olduğu James Monroe Lisesi'nde düzenlememiz çok hoşuma gitti.
I love that we're holding this debate at James Monroe High School, my father's alma mater.
Babamın en sevdiği kitap, "Uğultulu Tepeler" di.
Dad's favorite book was Wuthering Heights.
Kulübede zilleri bulduk, babamın bunadığını söyledi.
We see bells in the shed,
14 yıl önce, babamın eşyaları arasında birkaç şey buldum.
14 years ago, I found a few things in Dad's stuff.
Babamın yaptıklarından sonra, toparlamam imkansız.
There's no way I can bounce back after what Dad did.
Çaresiz bir şekilde, onu durdurabilmek için babamın gerçekte kim olduğunu bilmeyi isterdim.
I wish, desperately, that I had known who my father really was so that I could have stopped him.
Mitchell Hawthorne'un kızıyım ama Edwin Booth, kardeşi John Wilkes Booth'un yaptıklarından nasıl sorumlu değilse, babamın yaptıklarından da ben sorumlu değilim.
I am the daughter of Mitchell Hawthorne, but I am no more to blame for what he did than Edwin Booth was for what John Wilkes Booth did.
Babamın yaptıkları yüzünden kendimi suçlu hissediyordum ve başına gelenleri, hayatının nasıl değiştiğini bilmek istiyordum.
I felt guilty... for what my father did and I wanted to know what happened to you, how your life turned out.
Babamın, yaptıklarını ailemizi korumak için yaptığını söyledi.
She said that whatever he did, he did it to protect the family.
Öldüğünde, babamın yanında bir tek sen vardın.
You were the only one with Dad when he died.
Babamın doğru olan şeyi savunduğunu bildiğim için de mutluyum.
I'm glad I know my father was standing up for what's right.
Babamın, üzerimde çok büyük etkisi olduğunu biliyorum.
I know my father had a huge impact on me.
Babamın kim olduğunu biliyor musun Madeline?
Do you know who my father was, Madeline?
Babamın da.
In my dad, too.
Böylece babamın görevi başladı.
And so... his mission began.
Ya da babamın adını haberlerde duymayı ama hiçbir şey olmadı.
Or to hear my father's name on the news, but nothing ever happened.
- Babamın başladığı işi.
! What my father started.
Babamın cenaze davetiyesinden getirtecek kadar iyi.
Well enough to bring over a program from my father's funeral.
Ve babamın hayatını kurtarmak için kendininkini riske attın.
And you risked yours to save my dad's.
the affair'de daha önce... babamı tanıyanlarınız biliyor.
Previously on The Affair...
Annem ve babam her şeyin iyi olacağını söylüyor.
It's just my mum and dad keep telling me everything is going to be fine.
Sakın babamı vurma!
All right. Don't shoot my dad.
- Siz babam Josh Copeland ile arkadaşsınız.
You're friends with my dad, Josh Copeland.
Seninkisi gibi olacağına hiç babam olmasın, evladır.
Rather have no dad than one like yours.
Onuncu yaş günümde, babam sabahın beşinde sürpriz yaparak beni uçuş alanına götürmüştü.
On my tenth birthday, my dad surprised me at 5 : 00 a.m. and took me to the airfields.
Bana sürpriz yapmadan önce, babam ilk kurbanını öldürüyormuş.
Before he surprised me, my dad was murdering his first victim.
Babamı bize anlatmadığın için suçla.
You can blame yourself for not telling us about Dad.
Babamın başına da aynısı mı geldi?
Is that what happened with Dad?
Babamın DNA'sı, kemerde ne arıyordu peki?
How is Dad's DNA on the belt?
Babamı kullandın. Kendi düşmanlarından kurtulmak için onun adını, imzasını ve mirasını kullandın.
You used my father, his name, his signature, his legacy to get rid of your own enemies.
Babam kızgın mı?
Is Daddy mad?
Babam ve sen ilk görüşmenizde evleniceğinizi anlamıştınız değil mi?
You and Dad knew you were gonna get married on your first date, okay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]