Biri gitti Çeviri İngilizce
560 parallel translation
Biri gitti kaldı beş.
One down and five to go.
- Biri gitti, dokuz kaldı, Stryker.
- There goes one of your nine.
- Evet, biri gitti, ikisi kaldı.
- Yeah, one down, two to go.
Biri gitti, dokuz tane kaldı.
One down, nine to go.
Bendekilerden biri gitti denilebilir.
One of mine that got away, you might say.
Başarısızlığın biri gitti, öteki geldi.
Through one failure after another.
Katillerinden biri gitti ama diğeri hâlâ kasabada.
One of the murderers is gone, but the other is still in town.
Biri gitti.
One away.
Biri gitti. Dokuz hakkınız kaldı.
One down and nine to go.
Biri gitti, dördü kaldı
One has died, and they are only four left
Biri gitti.
One down
Siperlerden biri gitti.
Must have lost a shield.
Biri gitti, iki tane kaldı.
One down, two to go.
Biri gitti. Sonra?
One drove off, and then?
Biri gitti, ikisi kaldı.
Whoo! - One down, two to go.
Biri gitti, sırada daha çok var.
One down, several to go.
Biri gitti!
One away!
Biri gitti, biri kaldı.
One down, one to go.
Kasabanın iyi delikanlılarından biri cinayete kurban gitti.
One of the finest boys in this town has been murdered.
Şeker hastası biri için Piazza Vittoriana'ya kadar bile gitti.
She went as far as Piazza Vittoriana for a diabetic.
Biri gitti.
One down.
Ve insanı yeryüzünde yaşayan her şeyin hakimi kıldı ve iyi ile kötü arasında seçme iradesini verdi fakat her biri kendi yolunda gitti çünkü Tanrı buyruğunun nurundan habersizdi.
And man was given dominion over all things upon this Earth, and the power to choose between good and evil, but each sought to do his own will because he knew not the light of God's law.
Yıllar geçti gitti, her biri bir öncekinden daha hızlı olarak.
The years slipped away, each one faster than the one before.
Biri daha gitti.
Another gone
Beni terk edip gitti ama o kötü biri değil.
He went off and left me. But I don't agree that he's no good.
Biri ambulans çağırmaya gitti Memur Bey.
Somebody's gone for an ambulance, Officer.
Biri daha göçtü gitti.
Well, there's another one gone.
Nasıl ikinci biri onlar uzaklara gitti.
How with second one them kicked away.
" Biri çekip gitti Böylece 8'i kaldı
One went away And then there were eight
" Biri kavrulup gitti Geriye kaldı biri
One gets all frizzled up Then there was one
"Kilise cemaatinin en eski üyelerinden biri olan emekli Franz Braunecker 91 yaşında beklenmedik bir şekilde bu dünyadan göçüp gitti."
One of the oldest parishioners, retiree franz Braunecker, was unexpectedly called from this mortal life at the age of 91. "
Biri asıldığında, "Adam'Köşe'ye gitti" denir.
On hanging day, the men say, "He's gone to'The Corner'."
Kasım ayında, geceyarısını birkaç dakika geçe... içlerinden biri "Köşe" ye gitti.
A few minutes after midnight, in November, one of them went to "The Corner."
Biri çoktan gitti mi dedin?
One has been detryoyed?
Biri daha aşağı gitti.
Another one just went past downwards.
Tabii ki, bir kez bir şekilde Vaftizci biri de arada gitti, ama çok nadiren.
Of course, there was a Baptist that got in the way once, but very seldom.
Biri kuzeye, diğeri batıya gitti.
Dne riding the north loop, the other the west.
Para istediler, Carl hiç para olmadığını söyleyince, onlardan biri, uzun olanı, üst kata yatak odasına gitti.
They demanded money... and when Carl said he didn't have any... one of them... the tall man... went upstairs to the bedroom.
En iyi arkadaşlarımdan biri Avustralya'ya gitti.
One of my best friends went to Australia.
Televizyonum gitti, kameram, bavullarımdan biri.
My television is gone, my camera, one of my suitcases.
Dördü gitti, biri kaldı
Four have died, and you're the only one left
Biri bayıldı, bugünlük gitti.
One passed out, he's gone for the day.
o zaman yeni biri meydana çıkacak kılıç gitti, hançer sahnede!
It's the beginning of a new era, the era of the dagger, not the sword.
Tarif ettiğiniz adama benzer biri buraya gelirdi, ama şehir dışına gitti.
Sounds like a guy who used to come in here, but he moved out of town.
Haşmet gibi biri kanunları çiğneyip, cinayetleri nasıl işledi anlayamadın gitti.
I couldn't understand how Hasmet could do such things Money and power blinds a man.
Biri, kasanızı boşalttı ve Sangre de Coeur kolyesini alıp gitti.
Someone cleaned out your safe and got away with the Sangre de Coeur necklace.
ben nino yumu istedim yoksa başka biri dahamı çok hoşuma gitti?
I wanted to please Nino or was I seeking pleasure for myself?
Fong'un güzelim yemeklerinden biri daha balıklara gitti Bay Williamson.
Another one of Fong's fine meals gone to the fish, Mr. Williamson.
Bu ödül avcısı hoşuma gitti. O da korkusuz ve yaratıcı biri.
This bounty hunter is my kind of scum... fearless and inventive.
Kahretsin, biri daha gitti.
Bloody hell, another one.
Üçü gitti, biri kaldı.
Three down, one to go.
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26