Carnegie hall Çeviri İngilizce
130 parallel translation
Evet ama benim Carnegie Hall'e gidip Bayan Swallow ile buluşmam gerekiyor.
Yes, but I have to go to Carnegie Hall to meet Miss Swallow.
Carnegie'deki Bob Roller'ın şefliğini yaptığı konser.
Carnegie Hall. Bob Roller's conducting.
Babanla annenin Carnegie Hall hakkında söylediklerini unut gitsin.
Forget what Father Duffy and Ma say about Carnegie Hall.
Sanırım kadınlarla olan bir ömür tecrübenden çıkarttığın sonuç ; tek amacımızın Carnegie Hall'dan değerli sanatçıları dinleyerek... oturmak ve seni yemek pişirme sanatını icra ederken izlemek olduğu. İyi kahırmış.
I suppose after a lifetime's experience with women... you think our one ambition is to sit here all day... listening to gems from Carnegie Hall... and watch you demonstrate the art of cookery.
Carnegie Hall ve Nashville, bir arada olmaz.
Carnegie Hall and Nashville, they don't mix.
Carnegie Hall'un önündeki kaldırımda.
AND THAT WAS JUST ON THE SIDEWALK IN FRONT OF CARNEGIE HALL.
Şimdi Carnegie Hall'da bir dairede yaşıyor ve artık çok yaşlı. Giselle olarak çekilmiş fotoğrafları etrafa serpiştirilmiş.
Well, she lives in an apartment in Carnegie Hall that's as old as she is, splattered with photographs of herself as Giselle.
Carnegie Hall'da kalıyoruz.
There. We live at Carnegie Hall.
- Carnegie Hall'da bir resital için.
- For a recital at Carnegie Hall.
Carnegie Salonu'nda ki veda konseriniz çok hoşuma gitti.
I enjoyed your farewell concert at Carnegie Hall.
Carnegie Hall, Tokyo ve Paris!
Carnegie Hall, Tokyo, and Paris!
Gelecek yıl Philly, bak buraya yazıyorum, Carnegie Hall'da çalacak.
Next year, Philly, my hand to God, she's gonna be at Carnegie Hall.
Bir daha Carnegie Hall çalamazsın.
Then see if you'll ever play Carnegie Hall.
- İstemiyorum, anne!
I don't wanna play Carnegie Hall, Ma.
Carnegie Hall olabilir mi?
At Carnegie Hall?
Carnegie Hall'da çalıyor.
He's playing at carnegie hall.
Carnegie Hall'de çalmış bütün piyanistler bizi Riverside Drive'daki evimizde ziyarete geldi.
Every pianist that played at Carnegie Hall came to visit us in our apartment on Riverside Drive.
Carnegie Hall'da onu dinledim. 22 yaşındaydım.
I saw him perform at Carnegie Hall. I was 22 years old.
- Carnegie Hall'da mı?
- Carnegie Hall?
- Carnegie Hall'a gidiyorsun.
- I see you're going to Carnegie Hall.
- Carnegie Hall'a nasıl gidersin?
- How do you get to Carnegie Hall?
Carnegie Hall'a nasıl gidersin?
How do you get to Carnegie Hall?
- Carnegie Hall'da çalabilirdim.
- I could've played Carnegie Hall.
Carnegie Hall'de bir randevum var.
I was meeting some people at Carnegie Hall.
Carnegie Hall'a nasıl çıkabilirsin?
How do you get to Carnegie Hall?
Eğer Carnegie Hall oynayacak olursam, sizi arayacağım.
If I ever play Carnegie Hall, I'll give you a call.
Size söyleyeyim Bayan Doyle, henüz Carnegie Hall'u rezerve etmedim.
I tell you what, Mrs Doyle, I won't book Carnegie Hall just yet.
Böyle bir sesle Carnegie Hall'da çıkmanıza izin vermezler zaten.
They wouldn't let you play Carnegie Hall with a voice like that.
Carnegie Hall.
Carnegie Hall.
Carnegie Hall'a nasıl gidebilirsin?
How do you get to Carnegie Hall?
Eski bir şakadır ; " Carnegie Hall'a nasıl gidebilirsin?
That old joke - " How d'you get to Carnegie Hall?
Beni "Hulaed En İyi Hikâye" ve "Malikâneyi Soyup Soğana Çevirmeye Geldiler" gibi filmlerden hatırlayacaksındır.
You may remember me from such films as The Greatest Story Ever Hulaed... and They Came to Burgle Carnegie Hall.
Şey, her zaman Carnegie Hall'da oynamak istemişimdir.
Well, I've always wanted to play Carnegie Hall.
Patrick lütfen, burası Carnegie Salonu değil.
Patrick, this is not Carnegie Hall.
- Carnegie Hall'da çalamayız.
- What? - We can't play at Carnegie Hall.
- Carnegie Hall'da.
- At Carnegie Hall.
Anne zaten 2 tane aldın.
- You can't go to Carnegie Hall...
- O kadar güzel ki! - Carnegie Hall.
- It is so beautiful.
1996'da... Eastwood, Carnegie Hall'da bir caz konseriyle onurlandırıldı.
In 1996 Eastwood was Honored with a jazz concert at Carnegie Hall.
Rus Filarmoni Orkestrası'ndan ünlü bir kemancı. Carnegie Hall'dendir.
- Carnegie Hall.
Onun resimlerini sanat galerisinde yahut, Carnegie Hall'da rol almasını hiçbir zaman göremezsin.
YOU WON'T EVER SEE HIS... PAINTINGS HANGING IN AN ART GALLERY OR... HEAR HIM PLAYING AT CARNEGIE HALL.
Heifetz, Carnegie Hall'da çaldığında konser olur.
Heifetz at Carnegie Hall is a concert.
1961'de Pearl, bir reklam sesinden gerçek sanatçılığa geçiş için... Carnegie Hall'da bir konser verecekti.
In 1961, Pearl used an appearance at Carnegie Hall to make the leap from jingle-singer to artist.
"Judy Garland, Carnegie Hall Konseri."
Judy Garland : Live at Carnegie Hall.
Pekâlâ, çocuklar şimdi sıra piyanoya bakarak Carnegie Hall'de çaldığınızı hayal etmede.
Ok, kids, now it's time to stare at the piano and imagine yourself playing at carnegie hall.
Carnegie Salonunda söyleyeceğimizi mi sanmıştın?
What, thought we'd be playin at Carnegie fuckin'Hall?
Yoksa sence...
Took me to a Van Cliburn concert at Carnegie Hall.
Carnegie Hall!
Carnegie Hall!
Çoktan Carnegie Hall'da olacağını düşünüyordum.
I thought you'd be in Carnegie Hall by now.
- Carnegie Hall.
- Where?
Biliyorum.
- Carnegie Hall.
hallelujah 92
hall 97
halloran 28
hallie 73
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hall 97
halloran 28
hallie 73
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
halledildi 23
halloldu 31
halledebilir misin 31
hallenbeck 85
hallet şunu 16
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
halledildi 23
halloldu 31
halledebilir misin 31
hallenbeck 85
hallet şunu 16