Charlie dayı Çeviri İngilizce
203 parallel translation
- Charlie Dayı'nın adresi nedir?
Mother, what's Uncle Charlie's address?
- Charlie Dayı mı?
Uncle Charlie?
Charlie Dayım mı?
My Uncle Charlie?
Neden, Charlie Dayı, hasta değilsin.
Why, Uncle Charlie, you're not sick.
Anne, Charlie Dayı hariç kimse trenden inmedi.
- Charlie. - Mama, nobody got off the train but Uncle Charlie.
- Charlie Dayı, bana sen yolladın.
- Why, Uncle Charlie, you sent it to me.
Şimdi hepimiz mutluyuz, Charlie Dayı.
We're all happy now, Uncle Charlie.
Evet var, Charlie Dayı.
Yes, you have, Uncle Charlie.
Bunun ne olduğunu biliyor musun Charlie Dayı?
Do you know what it is, Uncle Charlie?
Hayır Charlie Dayı.
No, it isn't, Uncle Charlie.
Ona bir tek Charlie Dayı dokundu.
Really. Uncle Charlie's the only one that touched it.
Charlie Dayı... - Senin bilmediğimi düşündüğün bir sırrı biliyorum
Uncle Charlie, I know a secret about you, you don't think I know.
Charlie Dayı, beni incitiyorsun.
Uncle Charlie, you're hurting me.
- Charlie Dayı ne kadar kalacak?
How long is Uncle Charlie going to stay here?
- Ve Charlie Dayı.
Oh, and Uncle Charlie.
- Günaydın Charlie Dayı.
Good morning, Uncle Charlie.
- Charlie Dayı, sen çok güzeldin.
Uncle Charlie, you were beautiful.
Charlie Dayı, seninle yürümeyi çok isterim.
Oh, Uncle Charlie, I love to walk with you.
Charlie Dayı, Bayan Greene ve Bayan Potter.
Uncle Charlie, this is Mrs. Greene and Mrs. Potter.
Charlie Dayı?
Uncle Charlie?
Charlie Dayı, içeri girebilir miyiz?
Uncle Charlie, may we come in?
Ben çöplükteydim. Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
I was in the dumps, and then Uncle Charlie came and everything changed.
Garip ama ne hissettiğimi düşünsem, her zaman Charlie Dayı'ya geliyorum.
It's funny, but when I try to think of how I feel, I always come back to Uncle Charlie.
- Charlie Dayı
Oh, Uncle Charlie.
Bay Saunders yanlışlıkla Charlie Dayının fotoğrafını çekti. ve Charlie Dayı filmi ona vermesini istedi.
Mr. Saunders took Uncle Charlie's picture by mistake, and Uncle Charlie made him give him back the roll.
Charlie Dayın seni soruyordu.
Your Uncle Charlie's been asking about you.
Sen gidip Charlie Dayınla konuş.
- All right. - You go on and talk to Uncle Charlie.
Charlie Dayın seni soruyordu.
I slept like a log. Well, your Uncle Charlie was asking for you again.
Charlie Dayının yanına oturmak isteyeceğini düşünmüştüm.
Why, I should think you'd want to sit by your Uncle Charlie.
Charlie Dayı belki...
Uncle Charlie might think...
İyi uyudum ve rüya gördüm. Seninle ilgili mükemmel kâbuslar, Charlie Dayı.
I slept all right, and I kept dreaming, perfect nightmares about you, Uncle Charlie.
Nasıl Charlie Dayıyı trende görünce mutlu hissettin?
Why, Charlie, how could you feel happy seeing Uncle Charles on a train?
- Charlie Dayı, Bay Norton. - Tanıştığımıza çok sevindim.
Uncle Charlie, this is Mr. Norton.
Charlie Dayı, Louise Finch.
Uncle Charlie, this is Louise Finch. - Hello.
- Bana dokunma Charlie Dayı.
Don't touch me, Uncle Charlie.
- Sonra Charlie Dayı...
And then Uncle Charlie will be...
Ne zaman gidiyorsun, Charlie Dayı?
When are you leaving, Uncle Charlie?
Seni burada istemiyorum, Charlie Dayı.
I don't want you here, Uncle Charlie.
- Charlie Dayı, sen taksiyle git.
No, Uncle Charlie, you go in the taxi.
Bırak Charlie Dayı!
Let me go, Uncle Charlie!
Charlie Dayın gibi.
Like your Uncle Charlie.
"Charlie Dayı"
"Uncle Charlie."
- Dayın Charlie.
- Who? - Who? - Your Uncle Charlie.
- Buraya gelmek için koca güne sahipsin.
You've got all day, Charlie, to come here.
- Hakkında duyduğum dayınız mı?
Is this gentleman your uncle I've heard so much about, Charlie?
Charlie olmasaydı Japonlar bizi ilk günümüzde enselerdi.
If it hadn't been for Charlie, the Japs would have had us that first day.
Günü geri kalanında dinlen, Charlie.
Take it easy for the rest of the day, Charlie.
Charlie evlendiğimizde vermişti bana.
Charlie gave it to me the day we were married.
Charlie'nin güne hazırlanmak için kendine has bir yöntemi var.
Charlie has a way of picking up the day
Şimdi sabahın gölgeleri ağustos öğleninin de ötesinde ve Charlie'nin günü tamamlandı.
now the shadows of the morning have gone beyond the august afternoon and Charlie's had his day his very special day
- Söylesene Charlie, kaç tüyon var?
- Now, Charlie, how many more day leads do you have? - Ninety-two.