Dalga geçmeyin Çeviri İngilizce
156 parallel translation
Dalga geçmeyin.
Stop joking.
Bu hapishane işiyle ilgili benimle dalga geçmeyin.
You can't rib me about this prison routine.
- Dalga geçmeyin.
Don't kid me.
Benimle dalga geçmeyin, efendim.
Don't make a fool of me, sir.
Mucizelerden bahsetmeyin, dalga geçmeyin benimle.
Don't mention miracles, don't tease me.
Onunla dalga geçmeyin.
Don't tease him.
Dalga geçmeyin!
You're kidding me!
Benimle dalga geçmeyin Bayan Jelkes.
Don't make fun of me, Miss Jelkes.
Shi Bey, benle dalga geçmeyin
Mr. Shi, you're mocking me
Beyler asla ve asla özürlülerle dalga geçmeyin.
Boys... don't never... but never... make fun of no cripples.
Bizimle dalga geçmeyin, piç kuruları!
Don't make fun of us, you bastards!
Dalga geçmeyin benimle. - Bir ne?
- Don't laugh at me!
- Dalga geçmeyin kaltaklar.
A woman? There are three of us here. Smartmouthed bitches.
Dalga geçmeyin.
No shit.
Lütfen benimle dalga geçmeyin..
Please don't make fun of me.
- Benimle dalga geçmeyin bayım.
- Don't be funny with me, monsieur.
Lütfen efendim, benimle dalga geçmeyin.
Please, young master, stop teasing me.
Dalga geçmeyin.
Don't fuck around.
Dalga geçmeyin, neredeyse boynumu kıracaktım.
Don't take the piss, I nearly broke me fucking neck.
Anlamadığınız şeylerle dalga geçmeyin lütfen!
- We mock what we don't understand. - Yeah.
- Dalga geçmeyin.
- You're kidding.
Hadi, dalga geçmeyin.
Now, don't bullshit me.
Tamam, tamam, dalga geçmeyin, anladım.
All right, I've had it with you two.
- Dalga geçmeyin, Bayan Daisy.
- Go on now, Miss Daisy.
Dalga geçmeyin.
You are not kidding.
Ve sakın benimle dalga geçmeyin.
So don't give me any shit.
Akşam 8'den sabah 8'e kadar çalışıyorum. Kendi taksimde benimle dalga geçmeyin.
I work from 8 : 00 p.m. to 8 : 00 a.m., so don't fuck with me in my own taxi.
Onunla dalga geçmeyin.
Don't laugh at him.
Benimle dalga geçmeyin kesin.
What? Man, you better stop bullshitting me, you know what I'm saying?
Nişanlımdan başkası olmaz lütfen dalga geçmeyin.
If it is not with the boyfriend, where is the fun?
- Benimle dalga geçmeyin tamam mı?
You don't play around with me.
Olur mu canım, dalga geçmeyin.
Oh, yes mademoiselle, it is true. You really like joking!
Bud'la dalga geçmeyin.
Now, let's not tease Bud.
Benimle dalga geçmeyin!
Don't fuck with me!
- Benimle dalga geçmeyin.
Don't toy with me. The attaché case!
- Benimle dalga geçmeyin.
Now you're making fun of me.
- Dalga geçmeyin.
- Get out of town -
- Onunla dalga geçmeyin!
- Don't make fun of him!
- Ben... - Bizimle dalga geçmeyin Bay Barry.
Don't tease us, Mr. Barry.
- Dalga geçmeyin, baylar.
- Stop faffing about, lads.
Dalga geçmeyin!
Stop faffing!
Rahmani hocam, benimle dalga geçmeyin.
Don't tease me, Mr. Rahmani.
Çocuklar benimle dalga geçmeyin.
Fellas, don't jerk me around.
Dalga geçmeyin, lütfen.
No kidding, please.
Dalga geçmeyin.
No kidding.
- Dalga geçmeyin.
- No, silly.
Lütfen benimle dalga geçmeyin.
Please don't be sulky with me.
Ama dalga da geçmeyin tamam mı?
Just don't make fun of me, all right?
- Dalga geçmeyin!
- My business! - Aha, so I said!
Kediciğimle dalga geçmeyin, adamım. — Selam gençler.
- Hi, fellas.
dalga gecmeyin!
Just go to hell.