Dikkatlice Çeviri İngilizce
2,799 parallel translation
Dikkatlice dinle.
- Listen carefully.
Dikkatlice eve git.
Get home safely.
Hz. Muhammed'in girdiği tüm savaşlarda, çatışma kuralları zamanın şartlarına göre dikkatlice tasvir edilmiş ve genellikle de kabul edilebilir bulunmuştur.
In all the battles that Muhammad fought, the rules of engagement were always carefully delineated within the context of his time and what was generally acceptable.
Bu yüzden, beni dikkatlice dinleyiniz ve bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunamayanlara ulaştırsın. "
"Therefore, listen carefully to what I am saying and take these words " to those who could not be present here today ".
Bu işte, senin olacağın kadar dikkatlice davranamam.
I might not handle it as delicately as you.
Hem de dikkatlice.
Listen carefully.
Konsantre olup, tek bir noktaya odaklanmalı ve dikkatlice o noktayı diğerlerinden ayırmalısınız.
Concentrate, focus on one sole point and, carefully, set it apart from the rest.
Hester! Söyleyeceklerimi dikkatlice dinle.
Okay, Hester, here's what we need you to do.
Dikkatlice yaklaşmaya devam edin.
Approach with caution.
Dikkatlice dinle.
Listen carefully.
Başlamadan önce mutlaka mekânı dikkatlice inceleriz.
We always do a clean sweep of the place right before we start.
Beş ayı aşkın süredir bunu dikkatlice geliştiriyordum.. ... ve sonunda ilk denemeler için bir prototip üretmeyi başardım.
But I've been carefully modifying it over the past few months and I think I've finally got a prototype ready for beta testing.
- Dikkatlice.
Carefully.
Bunu çok dikkatlice halletmeliyiz.
We need to go about this delicately.
Ölüm alışılmadık olduğundan dolayı, her şeyi dikkatlice inceliyoruz ki hiç bir şey görülmemiş kalmasın.
Because of the unusual nature of the death, we are taking extra measures to make sure that nothing has been overlooked.
Dikkatlice!
Careful!
Kişisel hakların dikkatlice korunuyor olması bağımsızlığımız için şereflendirici anahtar bir öğeymiş.
Rigorously protecting individual rights turnes out to be key for honouring our interdependence.
Ama görünüşlerine rağmen, bu çete saldırısı dikkatlice düşünülmemiştir.
But despite appearances, this mob attack isn't carefully planned.
Uzun uzun ve dikkatlice bak.
Look long and hard.
Boğazlarını yavaşça, dikkatlice kesiyor ki böylece gözlerinden hayatlarının akıp gittiğini görebiliyor.
He slits their throats slowly, carefully, so he can watch the life drain out of their eyes.
Dikkatlice bakiyorum ve Tanri üzerine yemin ederim ki, Daley'in dudaklari kimildiyor.
I look over and see Daley's lips moving, swear to God, word for word.
Vaktimizi dikkatlice seçmeliyiz.
We must choose our moments carefully.
Ünlü hipnoz polis ekibi dava üzerinde çalışıyorlar. hipnotik soruşturma dikkatlice genişletiliyor. "
Famous hypnotist assisted the police in solving the case hypnotic investigation is getting wider attention. "
Tamam onu dikkatlice dışarıya çıkartalım
Alright, let's get him into er...
Dikkatlice yıkadın mı?
Did you do it with care?
Şeftali dikkatlice temizlenip hemen yenmelidir.
Peaches need to be cleaned carefully and eaten immediately,
Yaklaşık 30 saat sonra Bay Packer idam edilecek ve bizim sizden isteğimiz duruşma hakiminin yaptığı adli hataları dikkatlice incelemeniz.
Mr. Packer will be executed in approximately 30 hours, and we ask that you look carefully at the legal mistakes made by the trial judge.
Yeni gelen, bölgedeki erkeğin etrafında dikkatlice dolaşıyor.
The newcomer circles the resident bull warily.
Şimdi ağır ağır ve dikkatlice tuvalete atıp, sifonu çek.
Now, slowly and carefully, flush him down the toilet.
Çok dikkatlice kesilmiş ve X-Acto bir bıçakla yapılmış.
It was cut out very precisely with an X-Acto knife.
Ben noter mührümü hazırlarken sen de dikkatlice oku.
Why don't you start perusing while I set up my notary stamp.
Grace'in babasıyla yaptığı hapishane görüşmelerinin tüm belgelerini ve kayıtlarını dikkatlice inceledik. Muhtemel bilgi iletme yöntemini keşfettik.
We've pored over all the transcripts and recordings of Grace's prison visits with her father, and discovered the probable means of conveying information.
... bu geçmiş kontrollerini dikkatlice incelersem,... birçok öğretmeninizin sorunu hakkında bir şekilde sürpriz konular bulabileceğimdir.
As I was perusing through some of these background checks, I was somewhat surprised to find that many of your teachers had... issues.
Onu eğitmenin en iyi yolunun ona dikkatlice yaklaşmak olduğunu bulduk.
We found the best way to train her was to approach her carefully.
Başka paran yok değil mi? Dikkatlice düşün.
Are you sure you don't have any money lying around?
Öyle dikkatlice neye bakıyorsun?
What do you see it?
Var ama o şarkıları hiç dikkatlice dinledin mi?
But have you really listened to those songs?
Evi dikkatlice aradı, hiçbir şey bulamayınca çocuklarımızla da konuştu.
He went through the house very thoroughly, couldn't find a thing. And he talked to our kids, too.
Ne yaptığımızı dikkatlice düşünmemiz gerekiyor.
We have to consider very carefully what we do now.
Burayı çok dikkatlice izliyorlar.
They're watching this spot very carefully.
Destek birimi yolda, Ed. Dikkatlice ilerleyin.
Back-up's on the way, Ed, so move with caution and stay frosty.
Söyleyeceklerimi dikkatlice dinle.
Listen to what I'm about to say carefully.
Asıl kariyerime 30 yaşımdayken başladım dikkatlice dinle.
Alright, now! It's when I was twenty years old! Listen well.
Bu iş için çok akıllıca ve dikkatlice yazılmış makaleler gerekecek.
This is going to require some clever writing in various carefully placed articles.
Bu ülkede suçlu olduğun ispatlanana kadar masumsundur. Bu yüzden Bay Shaw'un yalancı ve sahtekâr olduğu, bütün işlerinin dikkatlice yapılmış dolandırıcılık olduğu hakkında ne duyarsanız duyun henüz doğruyu kesin olarak bilmiyoruz.
In this country you're innocent until proven guilty, so no matter what you hear about Mr. Shaw being a liar and a cheat, or his entire business being some sort of elaborate scam, we simply don't know the truth yet.
Beni dikkatlice dinle.
I want you to listen to me.
Dikkatlice.
Nice and easy.
Dikkatlice bakın millet!
LOOK SHARP, EVERYONE!
Dikkatlice.
CAREFUL.
Freddy dikkatlice tırmanıyor.
Freddy climbs carefully.
Bunu dikkatlice düşünün.
Think about this carefully.
dikkatlice dinle 24
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkat edin 949
dikkat ederim 20
dikkat etmedim 27
dikkatinizi verin 17
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkat edin 949
dikkat ederim 20
dikkat etmedim 27
dikkatinizi verin 17