Duruşma Çeviri İngilizce
2,856 parallel translation
Duruşma yapıldı.
There was a trial.
Duruşma boyunca olan süre için ki işi ona vermem için bana yalvardı.
For the duration of a trial, in which he pleaded with me to give him the job.
Mahkemenin senin için verdiği duruşma kararları.
signed you up for breaking decision of the trial.
Duruşma günü parayı geri alacaksın.
You'll get it back the day of your trial.
Şu anda mahkemede bir duruşma var.
There is currently a case in court.
Annesinin duruşma gününü hem oğlu, hem kendisi kaçırsa da Michael her şeyin yolunda gideceğini düşünüyordu.
And although his mother's day in court was something both he and his college-bound son would miss, Michael truly felt that nothing could go wrong.
Bu sadece bir duruşma ayrılması.
It's only a trial separation.
Ama duruşma yaklaştıkça Lucille tanığını kendinden soğutmamakta zorluk çekmeye başladı.
But as her trial grew closer, it was getting harder for Lucille not to alienate her alibi.
Uzanamazsa bu duruşma burada biter.
If he can't reach, this trial's a breach.
Lucille'in duruşma gününde, Tobias aşık olduğu ve uğruna acile daldığı kadın ile birlikte hastanedeydi.
On the day of Lucille's trial, Tobias was in a hospital with a woman he'd both fallen for and had rushed into an ICU.
- Duruşma mı olacak?
- Will there be a trial?
Ön duruşma ayın 17'sinde.
You've got a preliminary hearing on the 17th.
Haftaya duruşma var.
There's a hearing next week.
Savunma avukatı Simon Fellowes duruşma salonuna girerken Erdoğan davasıyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
Defense Barrister Simon Fellowes refused to comment on the Erdogan case on his way into the preliminary hearing.
Duruşma öncesi size ulaştırılacak olan Erdoğan davasına ait gizli materyalleri sadece ve sadece burada saklayacaksınız.
It is to be the sole designated location in which you are permitted to store the secret materials in the case of The Crown v. Erdogan, which will be delivered to you prior to the hearing.
Özellikle bugünkü duruşma sonrası bu soru giderek önem kazanıyor.
... what seems increasingly a crucial question.
Duruşma yarın devam edecek.
The case will continue tomorrow.
Duruşma yok mu?
Where's due process?
Duruşma sırasında bağışlanman için yalvardım ve canıma kasteden düşmanlar edindim.
I begged for your mercy during the trial and made enemies who seek my life.
En azından bir duruşma daha olur diye düşünmüştüm.
I thought there would at least be another trial first, ya know?
Sakin ol. Duruşma için Hakim Hotah'ı atadım.
Rest assured, I've appointed judge hotah to oversee the trial.
Tıpkı duruşma gibi.
Just like the whole trial.
Ama duruşma geldiğinde kendisine baskı yapabiliriz.
But once we've got her on the stand, we can compel her.
- Duruşma tarihi belirlenene kadar sanık gözaltına alınacak.
The defendant will be remanded into custody until a trial date can be set.
15 dakika içinde duruşma var.
Court in 15 minutes.
Kanıta göre veya kanıtın eksikliğine göre diyelim benim fikrime göre bu duruşma artık devam edemez.
And based on the evidence, or the lack thereof, it's my opinion that the prosecution - cannot sustain the burden for a trial... - Are you kidding me?
Duruşma günü yaklaşıyor, az bir süre kaldı.
The trial date is drawing near, there's little time left.
Görünüşe göre, buradaki herkes için çok duygu yüklü bir duruşma oldu.
Obviously, a very emotional trial for everyone here.
Delirmiş olmalı, duruşma 11'de.
He's crazy, the hearing's at 11.
- Duruşma birazdan başlayacak.
- The hearing's about to start.
11 yıl önce, duruşma vaktinde sis bombası düzeneği kurmuş.
Set off a smoke bomb at the sentencing 11 years ago.
Duruşma, üstün güvenlikli bir yerde yapılacak, Müfettiş.
The hearing takes place in a secured facility, Inspector.
- Hayır, burada önemli olan planlanmış bir duruşma var ve bunu baltalamaya çalışan birisinin olması.
- No, the point is a hearing is scheduled and someone is trying to scuttle it.
Bir duruşma vardı...
There was a trial...
Bu duruşma hemen, şimdi başlıyor.
This trial starts right now.
- Duruşma ne zaman başlayacak?
- What time is it scheduled to start?
Duruşma iki gün içinde.
Hearing's in two days.
Duruşma kaçta?
What time's the hearing?
Duruşma bitince ararım.
I'll call you when we're done.
Hayır, duruşma falan olmayacak.
No, there won't be any trial.
Duruşma alanını boşaltın!
Clear the court!
Belli ki bu duruşma ile ilgili planları var.
Obviously she has her sights set on this trial.
Bu duruşma raydan çıkmaması gerekecek kadar önemli.
This trial is too important to go off the rails.
Duruşma salonundaki protesto yapabileceğinizin en iyisi miydi?
That protest in the court room was the best your people could do?
Duruşma bitmiştir.
We're adjourned.
Bu bitiş sürecine geldiğimizde ve Victor'un evlat edinilmesinde sona doğru yaklaştığımızda, birkaç cevaba ihtiyacımız oluyor duruşma gününü ayarladığımızda.
Well, as we get into this completion process and move towards finalizing Victor's adoption, I need answers to a few questions so we can set a hearing date.
Duruşma tarihi ayarlanır ayarlanmaz, Victor'la birlikte mahkeme karşısına çıkacaksınız nihayete erdirme duruşmasında ve evlat edinme durumunu onaylayacaksınız.
Once the date's been set, you'll appear in court with Victor for a finalization hearing, and you will be granted the order of adoption.
Eski bir savcı olarak, duruşma ve dava süresince bizimle beraber olabilirsin
As a former prosecutor, you can walk us through the trial and the appellate process like nobody else.
- Duruşma yapıldı ve jüri kararını verdi.
- He had a trial and the jury reached a verdict.
Duruşma listesinin yedeğini alacak mıyız?
Do we have a back-up on the docket?
Law and Order'daki gibi bir durusma mi?
T-trials like, uh, like "Law Order"?