George Çeviri İngilizce
29,085 parallel translation
- Elimi hissetmiyorum George.
I can't feel my hand, George.
Çok acıyor George.
George, it hurts so bad.
- Gel buraya George.
Get up, George.
İkimiz aynı şekilde düşünüyoruz George. Seni doğru yetiştirmişim.
You and me think the same way, George.
Bütün istediğim bu George.
That's all I want, George.
George.
George.
George annen galiba şu çocuktan hoşlanıyor.
George. I think you mama's sweet on that boy.
Ama hiç mi utanmıyorsun George.
But don't you ever get no shame, George.
Ama George'tan çok uzakta olurum.
But I'd be so far from George.
George'un yerine!
! Over George?
- Beni nasıl terk edeceğin hakkında George'a övünüyorsun.
You've been bragging to George about how you gonna be leaving me.
George ve Matilda çocuk sahibi olunca birine bile dokunacak olursan seni öldürürüm.
But when George and Matilda have children, if you ever touch just one, I'll kill you.
- Acele et George!
Hurry up, George!
Tricia ve bana karşı köleleri ayaklandırmayı hiç düşünmezsin değil mi George?
You'd never think of rising up with no slaves against me and Tricia, would you, George?
Çünkü bunu yaparsan lanet kafanı uçururum.
'Cause if you did, George, I'd blow your goddamn head off.
Kendini arabaya zincirle George.
Chain yourself to the wagon, George.
Sahip, benim George.
Massa, it's me.
Bana güvenirsiniz.
It's George. You trust me.
Hemen yap George.
Do it, George, or I will shoot you.
Gördüm George!
I see you, George!
Matilda benim George!
Matilda, it's me, George!
- George evladım!
George! Child!
- George!
- George!
George!
George!
Bizi avlıyorlardı George.
They was hunting us, George.
Yapma George.
George, no.
İyi birisin George.
You a fine man, George.
George, Matilda'yla iki oğlunuz iki kızınız oldu ve hiçbirinin adını Tom koymadın.
George, you and Matilda got two girls and two boys, and ain't none of them named Tom yet.
Yap şunu George.
Do it, George.
İçimden bir şey geçti George.
Something passed through me, George.
Bunu denemiyorum bile George.
I ain't hardly trying, George.
Matilda, George gittikten sonra çocuklara yeni tahıl sepetleri ördür.
Matilda. After George leaves, get the children weaving new grain baskets.
Ashford ve Küçük George sıvışıp da ceviz ağaçlarına gitmezler.
Ashford and George Jr. Can start clearing out that stand of walnut trees.
Ne durumdayız George?
How we looking, George?
Benimle asla böyle konuşamazsın George.
Can't ever talk to me like that, George.
Bak George Charleston kutlamasında hiç görmediğimiz kadar para kazanılacak. - Çok kazanmalıyız.
Look, George, there's more money to be won in that Charleston jamboree than we ever seen, and we got to win big.
George ikimiz eskiden iyi arkadaştık.
George, you and me used to be best friends.
Daha önce bu kadar uzağa hiç gitmemiştin George.
You ain't never been gone this long before, George.
George burada düşündüğümden daha çok para var.
George. There's more money here than I ever thought could be.
- Horoz George.
Chicken George.
Ya da Horoz George dövüşçü olarak küçük lokmadır.
Or perhaps Chicken George is only a small-time fighter.
Gün, bugün George.
Today's the day, George.
Kazanırsak ne kadar paramın olduğu önemli olmaz, değil mi George?
Don't matter how much I got if we win, do it, George?
Bu bir rüya değil George.
This ain't no dream, George.
Bugün George'u özgür bir adam yap.
Make George a free man today.
Hadi George!
Come on now, George!
Hadi George.
Come on now, George.
Hadi George.
Come on, George.
Beni eve götür George.
Take me home, George.
Kahretsin George. Bazıları kadar kötü değilim.
Hell, George.
Olmaması için bir sebep göremiyorum George.
I don't see why not, George.
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
georgia 247
georgie 349
georgina 48
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
georgia 247
georgie 349
georgina 48