Giderim Çeviri İngilizce
8,670 parallel translation
- Sen korkuyorsan ben kendi başıma giderim.
I'll go myself. Can't go out.
Efendim, ben giderim efendim.
Sir... I'll go, sir.
- Bu saatte nereye giderim?
Where else can I go now?
Ama nereye giderim?
- Right. But where will I go?
- Ben de hala giderim, bazen.
And I still go, sometimes.
Tek başıma daha hızlı giderim tamam mı?
I'll go faster alone, okay?
Seni sol göğsümle beslerim, büyütürüm, büyümeni izlerim... Ergenliğini hoş görürüm, düğününe giderim.
Feeding you with my left boob, raising you, watching you grow up... tolerating your adolescence... going to your wedding.
Benim olan bana verildiğinde giderim.
When what's mine is returned to me.
Yolumuzun aşağısında o yüzden Ulysses'i eve yollarım oradan Guggenheim'e sonra Ithaca Wine'a, sonra da Foley'e giderim.
That's down our way, so I'll hike ulysses home, go to guggenheim's, then ithaca wine, then foley's.
Ne olsun. Birazdan yatağa giderim. İyi eğlenceler!
_
- Kendim giderim.
- Turning myself in.
Kendim giderim.
I'm just turning myself in.
Cat giderse, ben de giderim!
If Cat goes, I go too.
Ben giderim.
I'll go.
Birazcık konuşmayı kabul edersen giderim. Söz.
I promise.
Seninle yoluna sonuna kadar giderim Lindy.
I'll go with you to the end of the line, Lindy.
- Oraya nasıl giderim?
How do I get there?
- Sonra giderim.
- I wouldn't go now.
Sizi geride bırakıp nasıl giderim?
How could I go alone leaving you behind?
- Ben giderim.
- I'll go.
Sokaklarda ölür giderim. Bir dilenci ya da fahişe olarak.
I'd die on the streets, a beggar or prostitute.
- Tamam, giderim.
All right, I will.
Giderim. Tecavüzcüler mi, katiller mi artık her neyi takip ediyorsanız, engel olmak istemem.
You know, I wouldn't want to keep you, what with all them rapists and murderers you gotta lock away, Nipper?
- Parayı ödersem giderim.
You pay, you go.
Oraya çabucak giderim sanıyorum. Ne?
I reckon I can get there real quick.
Dert etme, ben giderim.
Not to worry, I'll go.
İsa'yı seviyorum ve beni götürdüğü heryere, peşinden giderim.
I love Jesus, and I will follow Him wherever He leads me.
Hukuk fakültesine falan giderim ben de.
Maybe I'll go to law school or something.
Peki nereye giderim biliyor musun?
You know where I'll be?
Küçük kardeşinin okuluna giderim.
I'll be at the school, looking for your little brother.
Frank'le ben giderim.
I'll go with frank.
Depo dolar dolmaz kornaya basarım... ya 10 saniye içinde arabaya atlarsınız... ya da basar giderim.
As soon as the tank is full, I'm honking the horn... and all of you guys have 10 seconds to hop back in... or I'm leaving your asses.
Kardeşim giderse ben de giderim.
* * * *
- Cennetle cehenneme giderim.
- To hell with heaven.
Giderim, hep orada yatıyorum zaten ama...
I-I can. I do it all the time, but...
Goa'ya ben giderim.
( josh ) i'll go to goa.
Evet... Aslında kolektif çiftliğin bütün sıkıcı kısımlarını geçip doğruca Anna'nın İlişkisi'ni izlemeye giderim.
Nah, I skip all the boring parts about collective farming and go straight to the soap opera of Anna having the affair.
Eve giderim herhalde.
Go home, I suppose.
Yarın onunla üniversiteye giderim. Bu gece bunu ıslatalım.
I went to university with him, so... bubbles tonight!
Yürür giderim diyerek seni tehdit ettim, sen de dayandın ve acıktın ve 15 milyon dolarlık anlaşmaya ulaşmayı başardın.
I threatened to walk and you turned lean and hungry, and you clawed your way into a $ 15-million deal.
Giderim.
I'll go.
- Giderim dedim.
- I said I'll go.
Seve seve giderim.
I'll go happily.
Ben istediğim zaman giderim.
I'll go wherever I want to.
Her zaman bu yoldan giderim. Anlamıyorum.
Stay inside, I don't understand.
Sıkılınca da, giderim.
And when I'm bored, I'm gone.
- Yok, ben giderim.
- No, I'll go... I'll go.
O zaman, ben de konsere Mike'la giderim.
Well, I'll just go to the concert with Mike.
Senin için ülkenin diğer ucuna bile giderim.
I would drive across the country for you.
Giderim tabii.
Of course I'll go.
Daha önce giderim.
I'll go earlier.