Gidersen Çeviri İngilizce
3,493 parallel translation
O pislik sadece sen buradan gidersen kazanır.
The only way scum like that wins is if you leave.
Yürüyüp gidersen, oluşturmak için çok çabaladığın hanedanlığın tarihin kara deliklerinde kaybolacaktır.
Should you walk away, the dynasty you worked so hard to build will disappear into history's black void.
Nereye gidersen git seni buluruz!
I didn't know! You're dead. We'll find you wherever you go.
Tek başına gidersen kaçma şansın daha yüksek.
You'll have a better chance of escaping on your own.
Ne kadar çabuk gidersen o kadar çabuk bana geri dönersin.
Hurry. The sooner you go, the sooner you can come back.
Eğer bir kez çok hızlı gidersen
♪ one time you go too fast ♪ ♪ one time you go too fast ♪ both :
Sen gidersen, onlar takip eder.
If you lead, they will follow.
Eğer Tian Lang Hükümdarlığı'na gidersen, o kadar çok acı çekersin ki, ölmeyi dilersin.
If you journey to the Tian Lang State, you'll suffer so much, you'll wish you were dead.
Yani Baelfire'ı aramak için gidersen onu tanımayacaksın bile.
So when you go to look for Baelfire... you won't know him.
Gidersen, suç senin üstüne kalır.
If you leave, they'll throw the book at you.
Eğer gar şefine gidersen, yanlız ben gitmem...
If this thing comes to the direction and I'm kicked out...
Federaller'e şimdi gidersen her şey mahvolur.
If you go to the feds now, it'll ruin everything.
Nereye gidersen takip edeceğim.
From now on, where ever you go I'll follow.
Eğer gidersen çıldırırım.
If you let go, I'll be so mad at you
Her nereye gidersen seni takip edeceğim.
Where ever you go, I will follow.
Her nereye gidersen seni takip edeceğim.
Wherever you go, I'll follow.
Her nereye gidersen...
Wherever you go...
Her nereye gidersen seninle geleceğim
Wherever you go, I'll follow, remember?
Şimdi bu bizi bağladı Her nereye gidersen seninle geleceğim.
Now this binds us wherever you go, I'll follow.
Eğer şimdi o düğüne gidersen, yine onu seçecektir.
Now, you show up at that wedding, he's gonna chose her again.
Zoe, eğer New York'a gidersen seni aklımdan çıkarabilirim diye düşünmüştüm.
Zoe, I thought that if you went to New York,
Dangho'daki pazara gidersen orada bir Donghae Balıkçısı var.
If you go to the fish market, there is a store called Dong Hae Seafood.
Bu şekilde büyükannemin yanına gidersen zor bir durumda kalacaksın.
If you go in there now, it will become uncomfortable for you.
Ama sen gidersen, anlarım.
If you need to, I understand.
Bu şekilde gidersen, birinin canını fena halde yakacaksın annem ya da kendin gibi.
And the way that you're going, you're gonna get somebody hurt, like my mother or yourself.
Zamanda nereye gidersen git, seni öldürmenin bir yolunu bulacagim.
Mary Margaret? But she couldn't see David in her future.
Sen ise onunla gidersen ölürsün, nokta.
And you - - you go with him, you're a dead man - - period.
Direk şöyle gidersen, çalışabileceğin bir kafe var orada.
If you go straight, there's a cafe where you'll be working at.
Eğer şimdi gidersen biter.
If you leave now, it's the end.
Eğer tekrar onunla gidersen, bu kez gerçekten biter.
If you go with him again, it's really over.
Böyle gidersen seni affeder mi sanıyorsun?
Think he'd forgive if you went like this?
Eğer oraya gidersen Jeremy'yi öldürecek.
If you go out there, he's going to kill Jeremy.
Sanırım tanımı : "Bir kere siyaha gidersen, asla beyaz erkeklere dönemezsin yada küçük ve orta boy hayvanlara."
I think the expression is "once you go black, you never go back to white guys or medium to small animals."
Bir şey yemeden ve tek kelime etmeden gidersen, ne düşünmeliyim?
What am I supposed to do if you leave without eating or saying anything?
Şimdi gidersen, derhal boşanırız.
If you go now, we're getting divorced immediately.
Şimdi gidersen biter.
If you go now, it's over.
Tamam mı, ne yaparsan yap, nereye gidersen git ama yalnız başına burada oturup bunu yapamazsın.
All right, I don't care what you do or where you go, you just cannot sit around here, being lonely, doing... This.
Bilgelik Mihrabı'na gidersen nerede olduğunu bulabilirsin.
You might find out if you go to the Shrine of Wisdom.
Philly'e gidersen sağ çıkamazsın.
You go into Philly, you won't get out alive.
- Aynen. Eğer hadi takılalım mesajından sonra Zack'in odasına gidersen senin değerin ne olur?
And if you go over to Zach's dorm based on a let's-hang-out text, what do you think that's gonna do to your value?
Ama kendi düğününün endişesiyle gidersen, kendi kocası ile ilgili bilgi verebilir.
But if you go in with your wedding angst, You know, she might offer some intel on the hubby.
Ayrıca bir tek o olsaydı farklı olurdu ama nereye gidersen git izini sürmeye çalışacak onun gibi bir yüz kişi daha olacaktır.
And it would be one thing if it were just him, but there are gonna be a hundred more guys like him trying to track you down wherever you go.
Ama bu yüzden, şu an benim için her şey iyi gidiyor siktirip gidersen, daha iyi olabilir.
But I've been thinking, everything's going well for me at the moment so, in a way, it might be better if you were to fuck off.
York'a gidersen eğer, her şey düzelir diye düşünüyorum.
I've been thinking it might be good if maybe you went to York.
Shayn'le gidersen seni koruyamam.
Once you leave with Shayn, I can't protect you anymore.
Benim izimden gidersen gerçek bir itfaiyeci olacaksın demektir.
Since you are following me. You will soon become a real fireman.
Eğer şimdi gidersen başka büyük bir sorun olacak.
You'll get into an another big one if you go here now.
Eğer çekip gidersen ben de Pavel'e kodu vücudundan sökmesini söylerim.
You walk away, and I let Pavel tear the code from your body.
Yurt dışına gidersen, burada benimle kim takılacak?
A real go abroad that who is going to accompany me?
Nereye gidersen geleceğim.
I'll go anywhere with you.
Acil çıkışa gidersen orada bir doğruluk sandalyesi var.
If you go to the emergency exit, you'll find a chair of truth.