Görmedim Çeviri İngilizce
21,603 parallel translation
Onu bir daha hiç görmedim.
Never seen him since.
Seni senelerce görmedim ve sonra birden benden uzak kalamıyor oldun.
I haven't seen you for years and then all of a sudden you can't keep away from me.
- Şu sıralar görmedim.
Not recently.
Ben bir şey görmedim.
I didn't get anything.
Ben orada su birikintisi görmedim.
I didn't see any puddles.
Neredeyse on yıldır onları görmedim.
I have not seen them in almost 10 years.
Hiç böyle bir şey görmedim.
I've never seen...
Yüzük falan görmedim.
I didn't see a ring.
Ama bir kez bile hesaba elini uzattığını görmedim.
... And yet I have not seen him reach for the check once.
Burası istediği kadar göz korkutucu olsun senin hiçbir zorluktan kaçtığını görmedim ben.
As intimidating as this place may be, I've never seen you walk away from a challenge.
Görmedim duymadım diyebilecek kadar.
Somewhere between safely in and safely out.
Ancak, ben kimseyi görmedim.
Well, I haven't seen anyone.
Çoğu Kardashian'lardan biri dikkatlerini dağıtana kadar birkaç gün haber oluyordu ama bu virüs gibi bir şeyi daha önce görmedim.
Most are news for a day, a week maybe, until the people find a Kardashian to distract them, but I've never seen anything like this virus before.
Hiç görmedim.
Haven't seen him.
Onu hiç görmedim.
Never saw him.
Ev özelliklerinde bunu görmedim.
I didn't see that in the listing.
- Seni daha önce görmedim hiç.
I've never seen you before.
Hiç işkence görmedim.
I have never been tortured.
- Hayır, görmedim.Hayır.
- No, I didn't see it, no.
Şimdiye kadar neden görmedim?
How come I've never seen one of these until now?
Bunun geleceğini görmedim.
I didn't see this coming.
Hiç görmedim.
Never.
- Görmedim.
- I haven't seen him.
- Kimseyi görmedim.
I didn't see anyone.
Kolay bir şekilde doğru anı seçebilir ve parayı koyabilirdi. Paranın oraya nasıl geldiğinin en iyi açıklaması bu çünkü ben o parayı hiç görmedim.
He could easily have picked his moment to plant the money and I firmly believe that that is the best explanation for how it came to be there.
Mücadelenin tam olarak ne zaman başladığını görmedim.
I never saw the exact moment the struggle started.
Sendin! - Onu görmedim.
- I didn't see him.
Görmedim onu!
I didn't see him!
Yemin ederim, onu görmedim.
I didn't see him, I swear.
Şimdiye kadar senin dediğin gibi yaptık ve durumun daha iyiye gittiğini görmedim.
Look, now, we've done it your way for quite some time now and I don't see the situation getting much better.
- Kızların güreştiğini hiç görmedim ben.
I've never ever seen girls wrestle.
Anneannemi görmedim veya konuşmadım biliyorsun... Yoksa cenazemden beri kız kardeşim mi?
You know I haven't seen or spoken to my grandmother or my sister since the funeral?
30 yıllık siyasi gazateciliğimde daha önce böyle bir şey görmedim.
In my 30 years of covering presidential politics, I've never seen anything like it.
- Biliyor musun, onu hiç görmedim.
- Uh... you know what? I haven't seen her.
- Onu hiç görmedim. Hayır.
- I haven't seen her.
- Onu henüz görmedim?
- Do I see him yet?
Ben büyükannelerimi ve dedelerimi hiç görmedim.
I didn't meet my grandparents.
Ben bir empatım, ayrıca içini rahatlatacaksa hissettiğin kadar şey görmedim.
I'm an empath, and if it makes you feel any better, I didn't see it as much as felt it.
Şimdi düşündüm de, bukalemunumu uzun zamandır görmedim.
Now I think about it, I haven't seen my chameleon for quite some time.
Hayır, bir kez bile görmedim.
Nah, never once.
Ben hiç görmedim.
Not that I ever saw.
Tanrım, o kadını 30 senedir gülerken görmedim.
Christ, I haven't seen that woman laugh in 30 years.
Karımı üç yıldır görmedim.
I haven't seen my wife in three years.
Bunu daha önce hiç görmedim.
I've never seen that before.
Ben de daha önce görmedim ve çokça görecekmişiz gibi hissediyorum.
I've never seen it before, either, and I feel like we've seen a lot.
- Hiç görmedim.
- I haven't seen them.
Onu revire götürmüşlerdi. Ondan sonra bir daha görmedim.
They took him to the infirmary.
Hayır, görmedim.
No, I haven't. Well, then take advantage.
Fil falan da görmedim.
I done seen an elephant.
Hayır, seni görmedim.
No, I didn't see you.
- Bilmiyorum. Hiç görmedim.
I never met him.