Harika bir yer Çeviri İngilizce
1,381 parallel translation
İtiraf etmeliyim ki, gey grup terapisine başladığımız zaman burasının insanlarla tanışmak için harika bir yer olduğunu düşündüm.
Don't you tell me what to do! Or I will rip you a new- - hold on a second
Ama odaya şöyle bir bakıp sizin bana baktığınızı gördüğümde burasının o kadar da harika bir yer olmadığının farkına vardım.
You're reading The Marriage of Equals? ! So am I
Burası yarasalar için harika bir yer.
This is a great place for bats, lots of insects flying around.
- Burası harika bir yer.
Ah, this is beautiful country.
Tam ön sıra ve harika bir yer.
Front row seats, right in the action.
Şili'nin güneyinde bir çöl var, harika bir yer, gözünün alabildiğince sadece beyaz ve düz ve bunu sonlandıran tek şey ufuk çizgisidir "are these robin-egg blue little houses"
In the south of Chile, there's a desert, it's stunning, pure white and flat as far as the eye can see and the only thing that breaks the line of the horizon are these robin-egg blue little houses
Çalışmak için harika bir yer.
It's a really great place to work.
Maine kıyısında, Nantucket'ın kuzeydoğusunda, harika bir yer.
It's off the coast of Maine, northeast of Nantucket. Beautiful.
Çiftlik yavrularımızı yetiştirmek için harika bir yer olacak. Ve hepsinden iyisi,
The farm will be such a wonderful place to raise our puppies.
Burası harika bir yer.
This is a great spot.
Bir örümceğin takılması için ne harika bir yer.
What a top spot for a spider to hang out.
Arnet, ayaklanmayı çekmek için harika bir yer buldum.
Arnet, I got a perfect place to shoot the stand - up
Norveç harika bir yer.
Norway is a wonderful place.
Burası harika bir yer.
This is a wonderful place.
Harika bir yer...
Great place... I discovered lately...
Bu ada harika bir yer.
- This island is a great, wondrous place.
Pek umut verici görünmediğini biliyorum ama inan bana, harika bir yer.
It doesn't look promising, but this place is great.
- Vay canına, burası harika bir yer!
- Wow, this place is beautiful!
Bence burası calısmak için harika bir yer.
Well, I think this is a great place to work.
Dağlarda harika bir yer biliyoruz.
We know a great place in the mountains.
Harika bir yer.
It's amazing.
- Eğlenceli bir şeye benziyor. - Harika bir yer biliyorum.
This great place, beautiful, perfect fishing.
Rahatlayıp dünyayı seyretmek için harika bir yer. - Köpekler arabada bekliyor.
It's the perfect place to relax and watch the world go by.
Kendinize harika bir yer bulabilmek için.
And find that perfect place.
Buranın yemeklerini seviyor musunuz? Harika bir yer
It's pretty awesome.
Kahve içmek istersen şu köşede harika bir yer biliyorum.
Listen, I know a great place around the corner if you wanna get coffee.
New York nişanlanmak için harika bir yer.
New York City is a great place to be engaged.
Ve çıldırmak için çok daha harika bir yer.
And it's an even better place to be enraged.
Yeşil uzaylıları aramak için harika bir yer.
What better place to look for little green men?
Harika bir yer.
It's a wonderful place.
Pop'un Yeri harika bir yer!
It's a great place. Pop's? Come on.
Burası harika bir yer.
Wow, this place is great.
Ama yine de bana göre Peru harika bir yer.
But yes, from my understanding, Peru is a wonderful place.
Burası flört etmek için harika bir yer.
This place is perfect for mating.
Burası harika bir yer.
This place is fantastic.
İş için harika bir yer.
It's a great place to work.
İtalya harika bir yer.
- You like it here? - Terrific.
Eğlenmek için harika bir yer, ben çok seviyorum.
It's a great place to entertain, which I love.
Maç için harika bir yer.
It's great for watching the game.
Harika bir yer.
It's wonderful.
Üstelik bu favorim, harika bir yer harika insanlar.
And this is my favorite one, it's a wonderful place great people.
Lafı olmaz, harika bir yer burası.
Don't mention it, it's a great place!
- Harika bir yer!
It's the perfect spot!
Yamaçta harika okullar ve müthiş bir manzara var, ama bu kadar yer lazım mı?
But, Marlin, I know that the Drop Off is desirable - great schools, amazing view - but do we really need so much space?
Evet, pekâlâ, bu harika, fakat daha fazla uzaklaşmadan önce, kendimize barınacak bir yer bulmalıyız.
Yeah, well, that's great, but before we get that far, we may want to find some shelter.
senin sayende harika vakit geçirdim. şairler hep senden söz edecek. douglas elmore reed'in kalbinde sonunda bir yer edindin.
Thanks to you, that terrible, wondrous thing that poets have sung about down through the ages has finally found its way into the lonely heart of Douglas Elmore Reed!
- Harika. Yeni bir yer bakalım.
Let's get a new space.
Şaka yapıyorum, aslında harika bir yer.
No, it's great.
Aile kurmak için harika, şirin bir yer.
Great little place to raise a family.
Harika cannelloni yapan bir yer biliyorum.
I know a place that has the greatest cannelloni.
Nijo Dojo'nun harika ve eski gelenekleri olan bir yer olduğunu duydum.
I heard that the Nijo dojo is a wonderful place with an old tradition
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir şey 123
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir yere gitme 51
bir yerde 60
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir yere gitme 51
bir yerde 60