Hatırlamaya çalış Çeviri İngilizce
1,034 parallel translation
Biraz daha hatırlamaya çalış.
Well, try remembering a little more.
Ne olduğunu hatırlamaya çalış!
- Try to remember what it was!
Evet, hatırlamaya çalış.
Well, try and remember.
Hangisinin o olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
I tried to remember which one he was.
Benim suçlu olduğuma inanmana ramak kaldığını hatırlamaya çalış.
Try to remember how close you came to believing that I was guilty. Webb.
Hatırlamaya çalışırım.
I'll think about it.
Rienzi'nin, Sally'nin odasına o üç haydudu götürmeni istediği zamanki sözlerini harfi harfine hatırlamaya çalış.
Try to remember Rienzi's exact words when he asked you... to bring the three hoods to Sally's hotel room.
Hatırlamaya çalışıyorum.
I was trying to remember.
Yaşamından küçük bir parça hatırlamaya çalış, bu sana yardımcı olur.
It helps.
Hatırlamaya çalışıyorum.
I'm trying to remember.
Eğer sözlerim bir bilim adamından çok bir bankerinkine benziyorsa, hatırlamaya çalışın, bu bizimki gibi bir enstitünün devamı için.
If I sound more like a banker than a scientist, try to remember that it takes money to run an institute like ours.
Anahtarı ne zaman çantaya koyduğunu hatırlamaya çalışıyor.
He's trying to remember when he put the key back in there.
Bir rüya gördüm Hatırlamaya çalışıyorum.
I had a dream I was trying to remember.
Sana nasıl aşık olduğumu hatırlamaya çalışıyordum.
I was trying to remember how I fell in love with you.
Lütfen adını hatırlamaya çalışın.
Now, try... Please try to remember his name.
Ölü olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamaya çalışıyor.
He's trying to remember what it was like to be dead.
Şimdi bir yerlere varıyoruz işte Hatırlamaya çalış.
Now we're getting somewhere. Try to remember.
Sadece fazlasını hatırlamaya çalışıyorum.
I'm trying to remember more.
Hatırlamaya çalışırım.
I shall remember.
Mose, hatırlamaya çalış.
Mose, try and remember.
Hatırlamaya çalış!
Try to remember!
Sadece gördüklerinizi hatırlamaya çalışırsanız -
If you can just try to remember everything you saw -
Duyduğunuz sesleri hatırlamaya çalışın.
Now, start with sonic recall if you can.
Hatırlamaya çalış, Dana.
Try, Dana, try.
Arkadaşım sözlerini hatırlamaya çalışırken ben sizi eğlendireyim.
While my buddy is trying to remember the words, I'll juggle.
Onu gördüğüm anda ne düşündüğümü hatırlamaya çalışıyorum.
I try now to remember what I thought in that first moment...
Bu arada sen de, o gün aklını ne kadar kaçırmıştın hatırlamaya çalış.
In the meantime, see if you can remember just how crazy you were.
- Hatırlamaya çalışın.
- Try and remember.
Hatırlamaya çalış.
Try to remember.
Hatırlamaya çalışın.
Try to remember.
- Hatırlamaya çalış.
Try to remember.
Hatırlamaya çalış Trubee.
Try to remember, Trubee.
Yaşlı annenin şimdi söyleyeceklerini hatırlamaya çalış.
Try to remember what an old mother tells you now.
Sözlerini hatırlamaya çalışıyorum.
Just trying to remember the words.
Spartacus, Antoninus'un söylediği şarkıyı hatırlamaya çalışıyordum.
Spartacus, I've been trying to remember the song that Antoninus sang.
Hatırlamaya çalışıyorum, kafama sopa ile vurdular.
I've been beatin'my head tryin'to remember.
Hatırlamaya çalışın.
Now, think back.
Şimdi hatırlamaya çalış. Parkta kimler vardı?
Now try to remember- - who was in the park?
Hatırlamaya çalışıyorum, bekle...
Moment, waits, I hab's like...
Lütfen hatırlamaya çalış!
Please try to remember!
Her neyse, hatırlamaya çalış.
In any case, try to remember.
Hatırlamaya çalışıyorum.
I've been trying to remember.
Verdiğin tepkiyi hatırlamaya çalış ve bu akşam...
Try and remember your reaction and describe it exactly...
Shinichi, hatırlamaya çalış.
Shinichi, try to remember.
Bir ay boyunca, Minneapolis Postahane memuru çöp toplayıcıyı daha önce nerede gördüğünü hatırlamaya çalıştı.
For over a month, a clerk in a Minneapolis post office wonders where he's seen his garbage man before.
Buranın yolunu nasıl bulduğunuzu hatırlamaya çalış.
Well, try and remember, if you can, how you and the others found your way here.
Bunları hatırlamaya çalış Walter.
Now try to remember all that, Walter.
- Ne oldu? - Bir şiirin dizelerini kimin yazdığını hatırlamaya çalışıp kendimin yazmış olduğunu hatırladım.
- I was just wondering who wrote a bit of verse and then remembered it was I.
O zaman neden hatırlamaya çalışırsın?
Then why do you try to remember them?
Karım hatırlamaya çalışıyordu.
My wife was trying to remember.
İşte bu yüzden onun, çalmaktan ziyade çalınmış olması daha cesaret kırıcı olduğundan hatırlamaya değer, değil mi?
That's why it is worth remembering that it is much more disheartening to have to steal than to be stolen from, hmm?
hatırlamaya çalışıyorum 22
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67