Henüz bilmiyoruz Çeviri İngilizce
1,063 parallel translation
Henüz bilmiyoruz. Ayrıntılar hakkında detaylıca çalışırsak belki 10 bilemedin 20 kişi olabilir...
- We don't know yet. 10 people, perhaps 20 when we work out the details...
MADOX'un hedefini henüz bilmiyoruz.
The MADOX's goal is as yet unknown.
Henüz bilmiyoruz, baba.
We don't know yet, Dad.
Henüz bilmiyoruz ama bu sana yıllarca ızdırap veren karanlık bir sır.
We haven't figured that out, but the dark secret's been torturing you.
- Ne olduğunu henüz bilmiyoruz.
- We do not yet know what it is.
Henüz bilmiyoruz.
we don't know yet.
Ne kadar? Henüz bilmiyoruz hanımefendi.
Oh, we don't know yet, ma'am.
Bunu henüz bilmiyoruz.
We don't know that.
Henüz bilmiyoruz.
We're not out of the woods.
Henüz bilmiyoruz.
- We don't know yet. Malik!
Henüz bilmiyoruz.
We don't know yet.
Henüz bilmiyoruz.
- We don't know yet.
Henüz bilmiyoruz.
We don't know just yet.
- Henüz bilmiyoruz.
- Don't know yet.
- Henüz bilmiyoruz. - Hey! Eğer bu konuda elinizi taşın altına koymazsanız, başım derde girer.
We're gonna have a big problem if you don't have your head screwed on straight.
- Henüz bilmiyoruz. Polisten ayrıldığından beri onu izlerdik.
But we sort of kept tabs on him after he left the force.
Bunu henüz bilmiyoruz.
We don't know yet.
"... yaralanan ya da ölen, olup olmadığını henüz bilmiyoruz... "
"... we don't know if people were injured or killed... "
Kaç tanesinin geleceğini henüz bilmiyoruz.
How many we'll have, I do not know.
– Henüz bilmiyoruz.
- We don't know yet.
Herhangi bir sonuç alınıp alınmadığını henüz bilmiyoruz.
We still won't know if they've made a difference.
- Henüz bilmiyoruz.
We don't know yet.
Henüz bilmiyoruz.
Don't know yet.
- Henüz bilmiyoruz.
- We don't know yet.
- Henüz bilmiyoruz.
This we do not know yet.
- Henüz bilmiyoruz.
- It's not yet known.
Bunu henüz bilmiyoruz.
We don't know that for certain. I say it merits investigation.
Bir sorunumuz var, ama henüz ne olduğunu bilmiyoruz.
We've got a problem, but we don't know what it is, yet.
Henüz tam olarak nesi var bilmiyoruz... ama çift taraflı zatürree olduğu kesin.
WE DON'T KNOW EXACTLY WHAT'S WRONG WITH HIM YET, BUT HE DOES DEFINITELY HAVE PNEUMONIA IN BOTH LUNGS.
Henüz bilmiyoruz.
As yet, we do not know.
Bilmiyoruz. Henüz.
And you need a friend in high places.
Gerçek şu ki, bilmiyoruz... henüz.
The truth is, we don't know... yet.
Neden bahsettiğimizi bilmiyoruz çünkü henüz hiçbir şeyden bahsetmedik.
We don't know what we're talking about yet, mainly because we haven't talked about it yet.
Henüz öldüğünü bilmiyoruz.
We don't know that he's dead yet.
Henüz bunu bilmiyoruz.
We don't know that yet.
- Henüz bunu bilmiyoruz.
- We don't know yet.
- Henüz hiçbirini bilmiyoruz.
- We don't know.
Onlar hakkında henüz zekice kararlar verecek kadar çok şey bilmiyoruz.
We don't yet know enough to make any kind of intelligent judgments.
Henüz kim başkan, kim yardımcı olacak bilmiyoruz.
However we don't know who will be running as president and who as vice president.
Ayrıntıları henüz tam olarak bilmiyoruz ama rehine durumu sona erdi.
Exact details are not yet clear. All we know is this hostage situation has been resolved.
Bundan önce ya da sonra, başı ayrılmış, henüz tam bilmiyoruz.
Either before or after it had been decapitated... we can't tell yet.
Sadece henüz kim olduğunu bilmiyoruz.
- Somebody's behind this.
- Henüz kim olduğunu bilmiyoruz.
- We still don't know who.
Aslında sayılırdı. Henüz ne olacağını hiç bilmiyoruz. Bir sonraki kriz de yarın.
The next high-wire act comes tomorrow.
Henüz Minbarilerin ne çeşit enerji silahları kullandığını bilmiyoruz, fakat bunu öğrendi...
We still don't know what kind of enhanced... energy weapons the Minbari use. But when we do...
Henüz bir şey bilmiyoruz...
Hold on, Angelica. We don't know anything yet.
Ray, henüz hiç bir şey bilmiyoruz.
Ray, we don't know anything yet.
- Henüz bir şey bilmiyoruz.
- We can't go stumbling around in the dark.
- Henüz bilmiyoruz.
- We don't know that.
Henüz ölüm sebebini bilmiyoruz.
We do not yet know the cause of death.
Henüz daha fazlasını bilmiyoruz, ama yakında öğrenmeyi umuyoruz.
We don't know much more yet, but we hope to soon.
bilmiyoruz 277
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24